|
 |
 |
 |
 |
|
Komiser şaşırdı: Fakir de AB istiyor
"Fakirler de AB'yi istiyor. Türk bebeğimin doğumunda olamayacağım için üzgünüm."
"Hep doğruları söylediğim için bazen ulusal kahraman, bazen bir numaralı düşman oldum".
Avrupa Birliği Komiseri Günter Verheugen, "Türkiye'de elit kesimin yanı sıra fakirlerin de AB'yi istemesinin çok önemli olduğunu" vurguladı, AB'ye üye olacak Türkiye'den "Türk bebeğim" diye söz etti. Ankara'da Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile görüşmesinin ardından Diyarbakır'a giden Verheugen, dün İzmir'e gitti, bugün de İstanbul'da temaslarda bulunup Türkiye'den ayrılacak. Verheugen, ilk kez geldiği İzmir'de Vali, Belediye Başkanı, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve işadamlarıyla görüştü, İzmir'den çok etkilendiğini söyledi. "Buraya daha önce gelmemek hataymış" diyen Verheugen, İzmir'in ekonomik, kültürel, siyasi potansiyeli ile Avrupa'ya yakın olduğunu, İzmir'i de gördükten sonra Türkiye'nin kapasitesinin farkına varma şansı bulduğunu söyledi. Herkesin AB'yi desteklediğini belirten Verheugen, "Daha önemlisi, AB projesi, sadece elit kesim değil, yani entelektüel, politik elit, iş çevrelerindeki elit kesime yakın iyi bir politika olmakla kalmayıp, ülkenin en fakir yörelerinde yaşayan insanların bile desteklediği bir proje. Avrupa'daki bazı ülkelerde bu tür kaygılar var, ama burada halkın AB'ye entegrasyonu desteklediğini görüyoruz'' dedi.
'TÜRK BEBEĞİM'
Bu görevde Türkiye'ye son gelişi olan AB Komiseri Verheugen, İzmir'e tekrar ve "Girişim ve Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı'' olarak geldiğinde farklı bir Türkiye ile karşılaşacağını belirterek şunları söyledi: "Benim için endişe verici bir husus var. Artık yeni bir görevim olacak ve Türk bebeğimin dünyaya gelişine tanık olamayacağım. Ama tabii ki hamilelik sürecinde en azından sizlerle birlikte olduğum için çok memnunum.'' Verheugen, bir gazetecinin "AB'nin Türkiye'nin önüne yeni koşullar getirip getirmeyeceğine'' yönelik sorusu üzerine ise, hazırlıkların bitmediğini, son kararın verilmediğini belirtti, "AB'deki kamuoyunun da dikkatinin çekilmesi gereken bir husus var" diyerek şöyle dedi: "Bu da Avrupa Konseyi şu anda Türkiye'nin AB'ye üye olup olmaması gerektiğini tartışmıyor. Türkiye'nin AB'ye üye olması gerektiği kararı, zaten verilmiş bir karar. Şu anda tartışılan konu, Türkiye'nin siyasi kriterleri yerine getirip getirmediği. Siyasi kriterler yerine getirildikten sonra da Avrupa Konseyi bir karar verecek. Siyasi kriterlerde eksiklikler var. Ama bu kadar büyük bir reform süreci içinde zaten hiç kimse yüzde 100 uygulama beklemiyor. Bizim beklediğimiz, Türkiye'nin vaat ettiği yolda kararlı adımlarla yürümesi.'' Sivil toplum kuruluşlarını hükümete baskı yapmaya ve asla kanaatkar olmamaya çağıran AB Komiseri Verheugen, sözlerini şöyle sürdürdü: "İfadelerim, gördüğüm gerçeği yansıtıyor. Hata yapmış olabilirim, insanım. Her zaman eksiklikleri gündeme getirdim. Belki başka uzmanlardan daha fazla dile getirdim. Zaten bu yüzden Türkiye'deki imajım, her zaman aynı olmadı. Bazen 'ulusal kahraman' olarak adlandırıldım, bazen de 'bir numaralı düşman' oldum. Ama her zaman adil ve gerçekleri dile getirmeye çalıştım.''
BAŞÖRTÜSÜ HASSASİYETİ
Bir soru üzerine, başörtüsü sorununu insan hakları temsilcilerine sorduğunu söyleyen Verheugen, kendi görüşünü açıklamadı, "hassas konuda zorluk çıkarmak istemediğini" belirtti. Verheugen, Valilik'ten Belediye'ye giderken, İşçi Partili bir grubun kendisini protestosu ile karşılaştı. "Defol Verheugen" sloganı atan eylemcileri bir süre izleyen Verheugen, sıkı önlemlerle arka kapıdan içeri alındı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
