kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Partiler amip mi?

Ecevit insan aklına, doğaya ve bilime meydan okuyan iddiasını veda konuşmasında bir kez daha tekrarladı: "Bölündükçe arındık, arındıkça güçlendik."
Sosyal demokrasiyi ayağa kaldırmak gibi bir misyona soyunan varsa veya çıkarsa, Ecevit'in saplantıya dönüşen iddiasının ne sonuçlar verdiğini göstermek için geçmişe yolculuk yapalım.
Önce CHP'nin ortanın solunda tek parti, Ecevit'in de merkez solun tek lideri olarak oy istediği 14 Ekim 1973 ve 5 Haziran 1977 seçimlerini hatırlatalım:
1973: CHP yüzde 33.29, daha önceki iki seçimin mutlak galibi AP yüzde 29.82, AP'den kopan Ferruh Bozbeyli ve arkadaşlarının kurduğu DP yüzde 11.89, Necmettin Erbakan'ın MSP'si yüzde 11.80, CHP'den ayrılan Turhan Feyzioğlu ve arkadaşlarının CGP'si yüzde 5.26, MHP yüzde 3.38.
1977: CHP yüzde 41.39, AP yüzde 36.89, MSP yüzde 8.57, MHP yüzde 6.42, CGP yüzde 1.87, DP yüzde 1.85.
12 Eylül'ün sonra 6 Kasım 1983 seçimlerine üç yeni partiyle gidildi: ANAP yüzde 45.14, HP (Ecevit'in Başbakanlık Müsteşarı Necdet Calp'in kurduğu sosyal demokrat parti) yüzde 30.46, MDP yüzde 23.27.
Geldik 29 Kasım 1987 seçimlerine. Arada eski liderler halk oylamasıyla siyasete döndü, CHP'nin mirasını reddeden Ecevit yeni oluşuma gitti, Demirel'in AP'si DYP oldu. Bu çalkantılardan şu tablo doğdu:
ANAP yüzde 36.31'le 292, SHP yüzde 24.74'le 99, DYP yüzde 19.14'le 59 milletvekili, DSP yüzde 8.53, RP yüzde 7.16, MÇP yüzde 2.93. O Meclis, Turgut Özal'ı Cumhurbaşkanı seçti. SHP ve DSP tek parti olarak seçime gitse ANAP'a yakın oy alacak, Özal büyük olasılıkla Çankaya'ya çıkamayacak ve tarihin akışı değişecekti.

Kayıp yılların bedeli

Solda bölünmenin etkileri asıl 1990'larda kendini göstermeye başladı.
20 Ekim 1991 seçimleri: DYP yüzde 27.03'le 178, ANAP yüzde 24.01'le 115, SHP yüzde 20.75'le 88, RP yüzde 16.88'le 62, DSP yüzde 10.75'le 7 milletvekili. O Meclis de Özal'ın vefatından sonra birinci partinin lideri ve DYP-SHP koalisyonunun Başbakan'ı Süleyman Demirel'i Köşk'e gönderdi. SHP ve DSP tek parti olsa, birinci çıkacak ve bir sosyal demokratı veya demokratik solcuyu Cumhurbaşkanı yapacaktı.
24 Aralık 1995 seçimlerinin sonucu daha da dramatik: RP yüzde 21.38'le 158, ANAP yüzde 19.65'le 132, DYP yüzde 19.18'le 135, DSP yüzde 14.64'le 76, CHP yüzde 10.71'le 49 milletvekili, MHP yüzde 8.18. Rakamların dili: CHP ile DSP tek parti olsa, Erbakan hükümet kurma şansı bulamayacak ve Türkiye o ünlü 28 Şubat sürecinden geçmeyecekti.
18 Nisan 1999 seçimleri de ders dolu: DSP yüzde 22.19'la 136, MHP yüzde 17.98'le 129, FP yüzde 15.41'le 111, ANAP yüzde 13.22'yle 86, DYP yüzde 12.01'le 85 milletvekili, CHP yüzde 8.71'le Meclis dışı. Sol tek parti olsa yüzde 31'le tek başına ya da bir partinin desteğiyle iktidara gelecek, kim bilir belki de 2001 Şubat krizine götüren olaylar yaşanmayacaktı.
3 Kasım 2002 seçimlerini hatırlatmaya gerek var mı? Sağda-solda bölünmenin bedelini çok ağır ödeyen seçmen şamarı indiriverdi: AKP yüzde 34.43'le 365, CHP 19.41'le 177 milletvekili. Diğerleri baraj altında. DSP mi; sadece yüzde 1.22. İki sol partiyi toplasanız yüzde 20 küsur ediyor. Kaptanlar duruyor ama yolcuların yarısı gemiyi terk etmiş.
Demek ki sadece amipler bölünerek çoğalabiliyor. Onun dışında tüm canlıların nesillerini, örgütlerin de varlıklarını sürdürmeleri için "arınmaları" değil, "üremeleri" gerekiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tahran'daki cesur insanlar   / 30-07-2004
 Altın tabanca   / 29-07-2004
 Kaptan dümen kırıyor   / 28-07-2004
 Partiler amip mi?   / 27-07-2004
 Kapanmayan hesap   / 26-07-2004
 Bir lidere veda yazısı   / 25-07-2004
 Abdülhamit'in torunundan Lozan'a   / 24-07-2004
 Mostar'ın Anka Kuşu   / 23-07-2004
 Fırsat penceresi   / 22-07-2004
 Bir krizin perde arkası   / 21-07-2004
REHA MUHTAR
"Önce 150, sonra 200 bin dolar istediler"
Dün sabah...
ERDAL ŞAFAK
Bindiği dalı kesmek
Tuhaf rastlantı; Kıbrıs'ta her...
MANSUR FORUTAN
Kadınlardan kâşif çıkmaz
Bakın kadın düşmanlığı falan...
MEHMET BARLAS
Asıl sorun "Dışlamak" veya "Dayatmak" değil,...
REFİK DURBAŞ
Bedelli askerlik tartışması...
Bedelli askerlik...
HINCAL ULUÇ
Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..
Yazın sinemaya...
Ya kabul et ya istifa et!
Ya kabul et ya istifa et!
Levent Bıçakçı, Merkez Hakem Komitesi Başkanı Sabri Çelik'e gerek...
Fener'i 'dev' yapacağım
Fener'i 'dev' yapacağım
Yıldırım, gazetecilerle kahvaltıda buluşup, sağlıklı iletişim...
AKP'ye Hıristiyan Demokratlar' dan çağrı
AKP'yi gruba üye olmaya davet eden Fred Martins, 'Üyelik AB...
TİSK'ten DEP'lilere uyarı
Baydur, eski DEP'lileri "Geçmişteki hataları tekrarlamayın" diye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.