kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Bir lidere veda yazısı

Son dakikada kendine ve değerli eşine özgü o kurultay sürprizlerinden birini daha yapmazsa, Bülent Ecevit bugün DSP Genel Başkanlığı'ndan ayrılıyor ve neredeyse yarım yüzyıla ulaşan aktif siyaset yaşamını noktalıyor.
İhtiyat payı bırakmamızın, ayranı üfleyerek içmemizin nedeni, geçmişte birçok kez sütten ağzımızın yanmış olması...
Ecevit, siyaset tarihimize, Cumhuriyet döneminin ilk ve en önemli sosyal demokrat lideri olarak geçecek. Ama teorik olarak sosyal demokrat.

Altı Ok, Ak Güvercin

Çünkü onun 1960'ların sonundaki CHP Genel Sekreterliği'nden bugünlere uzanan geniş zaman diliminin (dile kolay, en az iki kuşak) bilançosuna bakıldığında, söyleminin sosyal demokrat, icraatlarının merkez sağ etiketli olduğu çok açık bir şekilde görülüyor. Biraz acımasız ama gerçekçi ifade kullanmak gerekirse,
Ecevit sol gösterip sağ vurdu. Hem de en okkalısından.
Hatırlarım; 30 yıl önce bugünlerde Anadolu'nun tüm dağlarında, taşlarında "Karaoğlan" yazıyordu. "Karaoğlan" ile "Ak günler"in geleceği vaat ediliyordu.
Kara'nın hayatımızı nasıl Ak'laştıracağını kimse sormuyordu. Nitekim ağartmak bir yana, daha da kararttı..
Türk halkı İkinci Dünya Savaşı yıllarında bile görmediği yokluğu, kıtlığı 1970'lerin sonlarında onun iktidarında yaşadı. İnsanlar bir paket yağ, bir kilo şeker, bir litre benzin için ucu bucağı görünmeyen kuyruklarda sabahladılar.
Topluma zenginlik, mutluluk, adil bölüşüm vaat etti. Türkiye zincirini koparmış enflasyonla onun Altı Ok'lu ilk iktidarında tanıştı, tarihinin en ağır ekonomik kriziyle de Ak Güvercin'li son iktidarında. İlk iktidarında milyonların umutlarını yok etti, son iktidarında ise birikimlerini, işlerini-güçlerini. IMF'nin aşımıza ortak olması onun eseridir.
Kendini Atatürk'ün mirası laikliğin en yılmaz, en kararlı, en ödün vermez bekçisi ilan etti. Sonra dini, siyasetinin merkezi yapan partiyi iktidara taşıdı. Yurdun her yerinde mantar gibi imam-hatip okulları bitmesi "Tarihi uzlaşma" diye yutturulan işte o tuhaf koalisyonun yarattığı ortamla başladı. Şimdi devlet kadrolarını dolduranlar o okulların ürünleridir...

Türkeş'ten Bahçeli'ye

İlk iktidarında Alparslan Türkeş'le el sıkışmayı reddetmesi yüzünden sokaklarda oluk oluk kan aktı, mezarlıklar genç ölülerle doldu. Türkeş'in halefi Devlet Bahçeli ise son iktidarında en sağlam, en güvendiği ortağı oldu. Ve de siyasetteki son günlerinin en vefalı dostu.
Partisinde, affedersiniz partilerinde farklı sol görüşlere asla yeşerme imkanı vermedi. Şiirlerinde "El ele sevgiyi büyüttüğü" eşiyle, siyasette el ele solu küçülttü, parçaladı. Günümüzün bölük pörçük solu onun armağanıdır.
Kaderin cilvesi; veda kurultayını bile sağ siyaset ve sendikacılığın simge isimlerinden Mustafa Özbek'in adını taşıyan salonda yapıyor.
Herhalde her perdesi böylesine dolu ve katlanılmaz bir trajedi Shakespeare'in bile hayal gücüne sığmazdı.
İşte o trajedinin kahramanı, en az iki kuşağın umutlarını acıya, hayallerini kâbusa, ideallerini çileye dönüştüren siyasetçi nihayet köşe- sine çekiliyor.
Olan bize ve bizden sonraki kuşağa oldu. Bir serabın peşinde en değerli yıllarımız yok olup gitti.
Olan Türk soluna oldu; ucunda ışık görünmeyen bir tünelde yalpalayıp duruyor.
Olan Türk halkına oldu; alternatifsizlikten ve çaresizlikten 30-40 yıl önce akla hayale gelmeyecek seçeneklere sarılıyor.
Ben Ecevit'e hakkımı helal etmiyorum. Eden varsa buyursun.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tahran'daki cesur insanlar   / 30-07-2004
 Altın tabanca   / 29-07-2004
 Kaptan dümen kırıyor   / 28-07-2004
 Partiler amip mi?   / 27-07-2004
 Kapanmayan hesap   / 26-07-2004
 Bir lidere veda yazısı   / 25-07-2004
 Abdülhamit'in torunundan Lozan'a   / 24-07-2004
 Mostar'ın Anka Kuşu   / 23-07-2004
 Fırsat penceresi   / 22-07-2004
 Bir krizin perde arkası   / 21-07-2004
REHA MUHTAR
"Önce 150, sonra 200 bin dolar istediler"
Dün sabah...
ERDAL ŞAFAK
Bindiği dalı kesmek
Tuhaf rastlantı; Kıbrıs'ta her...
MANSUR FORUTAN
Kadınlardan kâşif çıkmaz
Bakın kadın düşmanlığı falan...
MEHMET BARLAS
Asıl sorun "Dışlamak" veya "Dayatmak" değil,...
REFİK DURBAŞ
Bedelli askerlik tartışması...
Bedelli askerlik...
HINCAL ULUÇ
Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..
Yazın sinemaya...
Ya kabul et ya istifa et!
Ya kabul et ya istifa et!
Levent Bıçakçı, Merkez Hakem Komitesi Başkanı Sabri Çelik'e gerek...
Fener'i 'dev' yapacağım
Fener'i 'dev' yapacağım
Yıldırım, gazetecilerle kahvaltıda buluşup, sağlıklı iletişim...
AKP'ye Hıristiyan Demokratlar' dan çağrı
AKP'yi gruba üye olmaya davet eden Fred Martins, 'Üyelik AB...
TİSK'ten DEP'lilere uyarı
Baydur, eski DEP'lileri "Geçmişteki hataları tekrarlamayın" diye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.