İşadamları ekonomideki canlanmanın yatırım ve istihdama yansımadığından yakınıyorlar. Dün görüştüğüm bir tekstilci, hala 2001 krizinin etkilerini belleklerinden atamayan ve bu nedenle kriz ortamında yaşar gibi davranan iş adamlarının yıl sonunda AB'den tatminkar bir yanıt alamama riskini üstlenmek istemediklerini ve bu nedenle yatırım planlarını 2005'e ertelediklerini söyledi. Benzer yakınmaları sık sık duyuyoruz. İşadamları istihdam konusunda haklı olabilirler ancak resmi rakamlar yatırımlar konusundaki yakınmaları doğrulamıyor. DİE'nin açıkladığı ilk çeyrek rakamları özel sektör yatırımlarının yüksek oranda arttığını gösteriyor. Özellikle bina ve makine-teçhizat gibi yatırımlardaki artış dikkat çekici boyutlarda. İthalat rakamları da yatırım malları ithalatının yüksek bir oranda arttığını gösteriyor. Sözün kısası Türkiye'de yatırım yapılıyor ancak istihdam artmıyor. İstihdamın artmamasının çeşitli nedenleri var. Yatırımlardaki artışın kendisi nedenlerden biri. Yeni yatırımlar ile emeğe dayalı çalışan bazı işyerleri teknolojilerini geliştirerek daha az işgücü ile çalışır hale geldiler. Belki de kriz hala belleklerde taze olduğu için firmalar, alınan siparişlerdeki artışa rağmen ekonomideki iyileşmenin uzun vadeli olduğuna ikna olmuş değiller. Bu nedenle de taze bir sipariş alındığında yeni işçi almak yerine galiba yaygın eğilim vardiya sayılarını artırarak, mevcut işgücünü kullanma yoluna gitmek. Yani fazla mesai yapmak. Söz konusu fazla mesai yapılırken genellikle yasalara göre zamlı olması gereken fazla mesai ücreti ödemek yerine normal ücret ödendiğinde işveren için yeni işçi almaktansa mevcut işçiyi kullanmak maliyet yönünden daha avantajlı oluyor. Kayıtdışına dikkat Ekonomideki hızlı büyümenin istihdama yansımamasını diğer bir nedeni de kayıtdışılık olabilir. Yasal olmayan bu durumu ispatlamak oldukça zor. Fakat görüştüğüm firmalar kayıtdışı istihdamın özellikle İstanbul gibi büyük kentlerde oldukça yaygın olduğunu söylüyorlar. Geçen zaman içinde firmaların üretimlerinin kapasitelerinin üst sınırına yaklaştığı dikkate alındığında, büyüme rakamlarının istihdama yansıması beklenebilir. Tekstil gibi marjların daraldığı bazı sektörlerde yeni yatırım çok rasyonel olmayabilir ama diğer birçok sektörde firmalar önlerini görebildikçe yatırım yapmaya devam edecekler. Ancak bunun için önlerini görmeleri şart. En ufak belirsizlikte piyasa hızla kapanabiliyor. Hükümete düşen belirsizliği azaltmak olmalı.