Türkiye'de ilk defa bir başbakanın (Mesut Yılmaz) Yüce Divan'a gönderilmesine neden olan Türkbank'ta tasfiye süreci de tartışmalı geçiyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından tasfiye memurluğuna getirilen, aynı zamanda Türkbank'ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü de olan Adlan Özen'in aldığı maaş ve son olarak kendi kendine yazdığı ikramiye eski banka çalışanlarını ayağa kaldırdı. 31 Ocak 2004 tarihinde "tasfiye kapsamında tüm personeli işten çıkaran" Özen, bu sırada bir tek kişiyi işten çıkarmadı, o da kendisi. 31 Ocak 2004 tarihinden bu yana Türkbank'ta tek kadrolu çalışan olarak görülen Özen, bu sırada 2003 yılı yaz ayında yapılan toplusözleşmenin nimetlerinden de yararlanmaya devam ediyor. Bankada örgütlü sendikanın yaptığı toplu sözleşme gereği çalışanlar üç ayda bir ikramiye alıyor. 31 Ocak günü çalışan kalmasa da tasfiye sürecinde sendika ile sık sık çatışan Özen, "Bu benim kazanılmış hakkım diyerek 31 Ocak tarihinden sonraki ikrameyilerini almaya devam etti." Tasfiye memurluğu görevi nedeniyle kendi kendini işten çıkarmadığı için de zamanı geldiğinde kendi ikramiyesini kendi yazdı. Ancak bu duruma 31 Ocak'ta işlerine son verilen eski Türkbanklılar ateş püskürüyor. "Bu ne kadar etik?" diye soran Türkbanklılara göre Özen, tasfiye sürecinde çalışanlara uyguladığı yaptırımları kendine de uygulamalıydı.
BAĞIŞLASA MIYDIM? Konu ile ilgili görüştüğümüz Adlan Özen ise, "Ne yani bankaya mı bağışlasaydım? Bu benim hakkım ve alıyorum. Zaten haziran ayında toplu sözleşme dönemi bitiyor. Ondan sonra almayacağım" diyor. Özen halen Türkbank'tan genel müdür maaşı olarak yaklaşık 7.8 milyar, tasfiye memuru olarak da 4 milyar lira maaş alıyor. Üç ayda bir aldığı ikrameyi miktarı da 7.8 milyar lira düzeyinde.