|
|
|
|
|
Bush'la çalışırken acınacak bir haldeydim
|
|
Dünyaca ünlü Lübnan asıllı kanser uzmanı Dr. Salem, "Iraklı bir kadınla evli ve hayatını insanlara adamış bir doktor olarak Beyaz Saray'da savaş sırasında danışmanlık yapmak çok zordu" diyor.
Philip Salem ile Çırağan Sarayı'nın bahçesinde oturduk. İlk defa Türkiye'ye geliyormuş. Boğaza bakıp bakıp "Ne kadar geç kalmışım" dedi. "Büyüleyici bir kente sahipsiniz. Hayran olmamak elde değil." Dr. Salem ile röportaja giderken onun çok iyi bir kanser uzmanı olduğunu biliyordum. Houston'da Salem isimli çok büyük bir hastanenin sahibi olduğunu da biliyordum. Ama sohbet ilerledikçe şimdiye kadar hiç kimselere anlatmadığı bir yönünü dile getirdi. Lübnan asıllı Salem'in karısı Irak'lıydı. Ve Salem Irak'a ilk saldırı gerçekleştiği dönemde Beyaz Saray'ın sağlık danışmanlığı görevini yürütüyordu. "Herkes beni kariyerimin zirvesinde zannederken, ben acınacak durumdaydım" diyen Dr. Salem'in dünyayı bakış açısı gerçekten de etkileyici. Salem ile çağın hastalığı kanseri, Beyaz Saray günlerini ve onu Türkiye'ye getireni konuştuk.
Ama ilk önce kimdir Dr. Philip Salem? 1941 Lübnan doğumlu. İlk tıp eğitimini Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi'nde almış. "Niye doktor olmak istediniz?" diye sordum "Annem yüzünden" dedi. "Aslında ben filozof olmak istiyordum ama annem o dönemlerde böbrek taşı düşürüyordu ve büyük acılar içindeydi. Yine de acısını göstermeyen bir kişilikti. Mutluluğunu paylaşır, acısını belli etmezdi. Bugün düşünüyorum da bir hasta için ne kadar yanlış. Aslında her şeyi paylaşmak lazım. Annem bana çok küçükken doktor olacağıma dair söz verdirtti." Eğitim dönemi boyunca tıpta ahlak değerleri psikolojisi üzerine araştırmalar yapan Salem aynı anda Lübnan Üniversitesi'nde biyoloji üzerine dersler vermiş. 1968 yılında Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde çalışmaya başlayarak kariyerini kanser üzerine odaklamış. 1976-1990 yılları arasında M.D Anderson Kanser Merkezi'nde profesörlük yapmış. 91 yılında ise St. Luke Episcopal Hastanesi'nde Kanser Bölümü direktörü olarak çalışmış. Salem halen Teksas Üniversitesi'nde ders veriyor. Salem 2001 yılında Amerika'daki doktorların yüzde birinden azının seçilebildiği "En İyi Doktorlar" sıralamasında ilk onda yer almış. Durun daha bitmedi. Amerika'da kanser konusundaki engin bilgisi nedeniyle 1989- 92 yılları arasında Beyaz Saray'da Bush ve hükümetine danışmanlık görevini üstlenmiş. Ayrıca Salem, Dünya Sağlık Örgütü'nün Uzmanlar bölümünde yer alan nadir isimlerden bir tanesi. Bütün bu çalışmaları boyunca ait olduğu yerleri de hiç unutmadığın söyleyen Salem Ortadoğu'da yaptığı çalışmalarla da üstün şeref madalyalarıyla ödüllendirilmiş. "1986 yılına kadar Ortadoğu Kanser organizasyonunun başı olarak çalıştım. Bütün amacım Ortadoğu ve Avrupa'daki bir çok doktor ile Amerikalı doktorların bir araya gelip daha sık bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlamaktı. Bugün 36 yıllık doktorluk mazime rağmen, haftada bir gün meslektaşlarımla bir araya gelirim ve vakaları tartışırım. Bazen sizin bilmediğiniz çok küçük bir detay hasta için çok önemli olabilir. İşte bu yüzden doktorların kendilerini bulutların üzerinde görmeyip sahip oldukları tüm bilgileri meslektaşlarına aktarmaları gerektiğine inanıyorum."
KONGRE'DEN MADALYA Dr. Salem'in dünya çapında tanınmasını sağlayan olay ise 1993 yılında bulduğu enfeksiyon kanser ilişkisi. 11 yıl önce "Basit bir enfeksiyon ilerde kansere dönüşebilir ve eğer enfeksiyon olarak yakalanırsa tedavisi mümkündür. Ve kansere dönüşmesi engellenebilir" diyen Salem bu buluşuyla Amerikan Kongresi'nden Özgürlük Madalyası'na layık görülmüş ve 1994 yılında Amerikan Biyografi Enstitüsü'nün Dünyadaki En Ünlü Liderler Bölümü'ne seçilmiş. Salem bugün dünyada, araştırmalarıyla kanser hastalarına ve insanlığa en büyük katkıyı yapmış kişi olarak kabul edilmekte. Elbette ki bu bilgilerin hepsine yaklaşık 2 saatlik bir söyleşi sonucunda ulaştım. Ama özgeçmişi öylesine kabarık ki soru cevap şeklinde bunları sunmaya kalksam bir değil 5 sayfa gerekirdi. O yüzden biraz uzun bir giriş yazısı oldu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|