kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Heybeliada bilmecesi

Fener Rum Patriği Bartholomeos'un Roma'da verdiği demeç nedense sessiz sedasız geçiştirildi. Ne doğrulandı, ne de -haydi yalanlama demeyelim- bir düzeltme yayınlandı.
Patrik, Vatikan'a giderken, "Heybeliada Ruhban Okulu'nun sonbaharda açılacağını umuyorum" dedi. Son dönemlerde sık sık tekrarladığı bir dilek olduğu için olağan karşılandı.
Ancak dönüşte çok farklı açıklamalar yaptı. Türkiye'nin AB üyeliği yolunda gerçekleştirdiği olumlu gelişmeleri sayarken, aynen şöyle dedi:
"Türkiye, özellikle mevcut hükümet döneminde attığı adımlarla yasal düzenlemelerini Avrupa'ya uyumlu hale getirme konusunda kararlı olduğunu gösterdi. Kürt milletvekillerinin serbest bırakılması, Heybeliada'daki okulumuzun yeniden açılmasına izin verilmesi, idam cezasının kaldırılması, Kürtçe ve diğer azınlık dilleriyle televizyon yayınlarına başlanması gibi somut adımlar atıldı."
Patrik'in ifadeleri son derece açık ve somut; Heybeliada Ruhban Okulu'na Ankara'dan izin çıktığını duyuruyor.

Formüller uçuşuyor

Oysa konuyla ilgili tüm hükümet üyeleri (Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Gül, Milli Eğitim Bakanı Çelik), formül arayışlarının sürdüğünü belirtiyorlar. Örneğin Gül, son açıklamasında, "Okulun açılmasında bazı hukuki sıkıntıların bulunduğunu, YÖK, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nda çalışmaların sürdüğünü" bildirdi, ekledi: "Bir yol bulunması için iyi niyetimiz var ama biri bir şey söyledi diye hemen çözülecek bir konu değil."
Patrik'in oldu-bittiye getirmek istediği Heybeliada Ruhban Okulu gerçekten içinden çıkılması zor bir hukuk sorunu. Önerilen her formül bir taşa çarpıyor.
İlahiyat fakülteleri gibi üniversite bünyesinde eğitim vermesi düşünüldü. Hem Patrik karşı çıktı, hem de bu çözümü "Laiklik ve eğitim birliğine aykırı" bulan YÖK reddetti.
İmam-hatip liseleri gibi meslek lisesi statüsü verilmesi düşünüldü. Eğitimi ortaöğretim düzeyine indirdiği gerekçesiyle Patrik geri çevirdi.
Şimdi en uygun çözüm olarak, vakıf bünyesinde, YÖK'e bağlı olmayan, Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde faaliyet göstermesi düşünülüyor. Buna göre okul, Aya Yorgi Vakfı çatısı altında, özel statülü ön lisans programı olarak eğitim verecek. Müdürü Patrikhane atayacak, yardımcısını da Milli Eğitim Bakanlığı.
Ancak bunun da vakıf bünyesinde özel ilahiyat yüksek okulları açılmasının zemini olabileceği, bu gerekçeyle Cumhurbaşkanı Sezer'den dönebileceği iddia ediliyor, en doğrusunun Anayasa değişikliğiyle okulu açmak olduğu savunuluyor.

O da bir AB şartı

Şurası kesin; Türkiye bir şekilde bu bilmeceyi çözmek zorunda. Hem de ekim ayından önce. Hayır yeni öğrenim yılına yetişmesi için değil. AB Komisyonu'nun o ay yayınlanacak ve Türkiye'nin kaderini belirleyecek İlerleme Raporu'na yetişmesi için.
Çünkü, içinden çıkamadığımız ya da kendi girişimimizle altından kalkamadığımız tüm sorunlar gibi, Heybeliada Ruhban Okulu da, AB şartı haline geldi. Kopenhag Kriterleri'nin azınlıklara saygı maddesinin kapsamına alındı.
Bir ayrıntı daha: Hükümetin, çözümü kolaylaştıracak bir "jest" beklentisi de cevapsız kaldı. Ne Batı Trakya Türkleri'nin seçilmiş müftülerinin tanınması, ne vakıflarının kendilerince yönetilmesi, ne Yunanistan'daki Türk liselerine mali destek izni verilmesi...
Sadece Erdoğan'ın "Heybeliada'daki okula karşılık ben de Atina'ya cami isterim" talebi yerine geldi. Atina havaalanı yolundaki caminin inşaatı bitmek üzere.
İyi ama o da zaten Yunanistan'ın başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkelerini yanına çekmek için çok önceden yeşil ışık yaktığı bir projeydi...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kıbrıslılar'a pes   / 08-07-2004
 İşsizlik ve umutsuzluk   / 07-07-2004
 Heybeliada bilmecesi   / 06-07-2004
 Chirac'ın ülkesinde adalet   / 05-07-2004
 Menşevikler - Bolşevikler   / 04-07-2004
 Türkiye'ye özgü bir felâket   / 03-07-2004
 Gerçekten devrim   / 02-07-2004
 Haberler iyi   / 01-07-2004
 Ateşle oynamak   / 30-06-2004
 Bush'a seçim yardımı yok!   / 29-06-2004
ERDAL ŞAFAK
Rakamların diliyle Türkiye
Bir gün arayla yeniden...
AHMET HAKAN COŞKUN
Hedef göstermek mi?
Herkes gibi ben de hayatım boyunca...
MEHMET BARLAS
"Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını...
ÖMER ÇELİK
Hep aynı hastalık
İnsanın gücü ele geçirdiği zaman ilk...
REFİK DURBAŞ
Misyonerliğin dünü, bugünü...
Bir zamanlar Tünel'in...
ÖMER LÜTFİ METE
'Askerimiz fakirdendir'
Küresel barbarlarca Saddam'dan...
SAVAŞ AY
Çocuğunuz ne iş tutsun istersiniz?..
"Verelim birinin...
HINCAL ULUÇ
İşte gazetecilik bu!..
"Herkes bilsin ki, bugünden...
Karışmak yok
Karışmak yok
Önce Haluk Ulusoy'u, ardından Levent Bıçakçı'yı desteklediği iddia...
Fenerin artı umudu
Fenerin artı umudu
Sarı-lacivertliler, en azından Şampiyonlar Ligi için 6+2 formülü...
Genelkurmay' dan Zana eleştirisi
Genelkurmay' dan Zana eleştirisi
Genelkurmay İkinci Başkanı Zana ve arkadaşlarını eleştirdi.
DEP kararı çarşambaya
DEP kararı çarşambaya
Eski DEP milletvekillerini tahliye eden Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi,...
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Worldwatch Enstitüsü'nün araştırmalarını içeren ve TEMA Vakfı...
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
İklim değişikliği, sigorta sektörüne 10 yıl sonra 150 milyar dolarlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.