kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Evlilik sihri bitiriyor
Evlilik sihri bitiriyor
Seks Fısıltıları

Evlilik sihri bitiriyor

Göcek'te Fransız bir çiftle tanıştım. 17 yıldır büyük aşk yaşıyorlar. İşin sırrı evlenmemekmiş. Çift evliliğin ilişkinin büyüsünü bozacağını, bu kontratla her şeyin değiştiğini söylüyor
Vallahi, şu Nato Zirvesi hepimize pek iyi geldi. Pazartesisalı İstanbul'da hayatın duracağını bildiğimizden uzun bir hafta sonu tatili yaptık. Ben hafta sonumu cuma günü verilen bir partiyle birleştirip bol bol Göcek keyfi yaptım.Yıllardan beri birçok partiye gider dururuz. Elbette bunların çok azı beynimizde yer eder. Çünkü iyi parti vermek gerçekten bir sanat herhalde. Bu parti konsepti gelenlerin uyumuyla, müzikle, yapan kişinin enerjisiyle bir bütün. Çünkü benim ve birçok insanın İstanbul'da hatırladığı en müthiş partileri hep kulakları çınlasın Ayşegül Nadir verirdi. O nasıl bir organizasyon nasıl bir sihirse onun partilerinde eğlenildiği kadar nadir eğlenilmiştir. Her neyse bu cuma olan parti de işte bunlardan biriydi ve müthiş eğlendik. Partide gözüme orta yaşlı bir çift ilişti. Ben bu kadar zamandır birbirleriyle bu kadar iyi anlaşan bu kadar eğlenebilen bir çift görmediğim için yan yan yengeç misali yanlarına yaklaştım. Ben yanlarına gidince gene aynı pozitif enerjiyle bana dönüp "Nasıl gidiyor?" falan gibi birşeyler söyleyip sohbeti başlattılar. Bunlar Fransız bir çiftti ve tekneleriyle Göcek'e gelmişler. Biraz haspıhal ettikten sonra bu işin sırrı ne bunca zaman sonra hala nasıl bu kadar canlı tutabildiniz bu ilişkiyi dedim. Kadın, birden gözleri ışıldıyarak "Çünkü hala çok aşığız birbirimize" dedi. "İyi ya, işte ben de bunu soruyorum nasıl hala aşıksınız?" dedim. İkisi birden sanki ağız birliği etmişçesine aynı şeyleri söylediler. Bu çift 17 senedir beraberlermiş ve hiç evlenmemişler. Çünkü evliliğin bu sihri bozacağına, yapılan bu kontratla her şeyin değişeceğine inanıyorlarmış. Evlenince tarafların birbirini gereksiz bir sahiplenme içine girdiklerini, bu sahiplenmeyle mülkiyetçi bir tavır alıp da daha kıskanç olunduğunu hatta işin başka bir boyuta taşınıp birbirini kaybetme korkusu kalmadığı için ilişkiye emek verilmediğini söylediler. "Zemin kaygan olmalı" dedi kadın, "Çünkü bu ilişkinin dinamiğini yüksek tutuyor. Şunu yaparsam gidebilir korkusuyla daha itinalı yaklaşıyorsun olaya hatta kaybetmeme iç güdüsüyle daha toleranslı oluyorsun. Derken bu bir yaşam biçimi haline geliyor ve ilişki de emek verildikçe itinalı davrandıkça daha iyi güzelleşip büyüyor" dedi. "Suyunu doğru verirsen yani ne gerektiğinden ne çok nede yeterli miktardan az, gübresine, günesine dikkat edersen nasıl doğru yetişiyorsa, ilişkide ancak dozunda, doğru emekle sürüyor, solmadan" dediler. Bu çifti ertesi gün teknelerinde de gördüm. Birisi dümeninde diğeri yelkeni sarıyor ya da gerekli diğer işleri yapıyor. Bu ortak hobide onları iyice yakınlaştırmış. Bu da bana gösterdi ki bütün söylemlerinin yanı sıra iyi arkadaş olmakta çok mühim bir ilişki için. Çünkü zamanla salgılanan o adrenalin azalabilir ya da ilişkide tutku ilk günlerdekinden farklı olabilir. Ama iyi arkadaşsanız, hayatta aynı yöne bakabiliyorsanız ilişkiniz form değiştirip sürebiliyor galiba. Evlilikte en mühim eksik bu bence. Hayatın içine dalıp arkadaş olmayı unutuyorsunuz galiba. Yıllar sonra bir bakıyorsunuz ki ortak yapılan tek şey, akşamları beraber TV seyretmek haline gelivermiş. Birbirinizden gayet sıkılıp, yeni heyecanlar peşinde koşmaya başlamışsınız bile. Birçok evli arkadaşım kocasını ya da karısını artık teyzesinin kızı ya da oğlu gibi ya da akrabası gibi gördüğünü falan söylüyor. Ne acı değil mi, büyük bir aşkla umutlarla evlendiğiniz biri seneler sonra akrabanız gibi oluyor. Bence siz siz olun ilişkilerinizin arkasında durun. Kaybetmek istemiyorsanız ya da ilişkiniz sizin için önemli ise gerekli özeni ve emeği gösterin. Eee, ne demişler ne kadar köfte o kadar ekmek.....

AYŞE

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Bu fiyatları görmeden tatil planı yapmayın
 Sünnet çocukları taht istiyor
 İdeal farınızı bulun
 Sıcağı Lehinize Çevirin
 Sade ve zarif Çin antikaları
 Denizler altında13 ödül
 Evinize doğal dekorasyon
 Pina Bausch'a bir kez daha vurulmak
 Ajanda
 Arkeolojisiyle tanıtılacak
 Caz geceleri bir başkadır
 Sıcak bir aşktır moda
 İstanbullular denize koşuyor
 Özel formüllerle evde güzelleşin
 Kamp ateşi hiç sönmüyor
 Eski Rum köyünde sanat kampı
 Cavalli İmparatorluğu
 Bazıları "star" doğar
 Aşkım, adını popoma yazdım
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
FİLİZ AKIN
Yaşamak istiyoruz
Bana gönderilen duaları, sevgiyi,...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Canım Filiz Akın
Bu mektubu size kendi şehrinizden...
ŞAFAK KARAMAN
En sonunda çıktı
Yapım şirketi gönderdiği basın...
KENAN ONUK
Redgrave yerine Leslie Caron
Şef Lorin Maazel'den sonra...
Bir yüzü masum genç diğeri üstün adam
Bir yüzü masum genç diğeri üstün adam
Örümcek Adam'ın üçüncü macerası "Doc Ock" adlı serüvenin 21. yüzyıl...
Ödüllü şeflerin mutfağı
Maçka'daki Parksa Hilton baştan aşağı yenilendi, en üst katında da...
Şarabı bir de bağevinde için
Hafta sonunda şarapla ilgili farklı bir deneyim yaşamak isteyenler...
Türkeş'in emaneti Asena
MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in Beykoz'daki bir köpek çiftliğinde yaşayan...
Gay değilim aşkı gizli yaşamayı seviyorum
Son albümünde arabesk şarkılara ağırlık veren Levent Yüksel ilk albümü Med...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.