kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'de kanser oranı beş yılda yüzde 60 arttı
Türkiye'de kanser oranı beş yılda yüzde 60 arttı
'Fast food alışkanlığı büyük tehdit'
Kanser oluşumu önlenebilir mi?

Kanser patladı

Türkiye'de kanser vakaları beş yılda yüzde 60 arttı. Yılda 100 bin kişi kansere yakalanıyor. İki baş sorumlu, sigara ve katkılı gıdalar

Türkiye'de kanser görülme sıklığı son beş yılda binde 1.2'den binde 2'ye yükseldi. Kayıtlı veriler, her yıl 100 bin yeni kanser vakasının ortaya çıktığını, bunların yarısının hayatını yitirdiğini ortaya koyuyor.
Sigara Faktörü: Amerikan Klinik Onkoloji Derneği, kanser yapıcı maddelerde sigarayı yüzde 50'yle birinci, beslenme şeklini yüzde 30'la ikinci sırada gösteriyor. Sonra genetik ve diğer faktörler geliyor.

MEME KANSERİ ARTTI
SON
yıllarda radyoaktif alanların artışı nedeniyle kadınlarda meme kanseri vakaları çoğalırken, erken teşhise dayalı olarak rahim kanseri tedavisi kolaylaştı. Erkekte ise prostat en yaygını.

Gıdadaki kanser
Pişirme yöntemi, hormonlar, aflatoksin, renklendirici ve tat vericiler.

Aşırı tuzlu, füme edilmiş ürünler. Kullanım süresi geçmiş gıdalar.




***

Türkiye'de kanser oranı beş yılda yüzde 60 arttı

Gelişen teknolojinin bize sunduğu sağlıksız beslenme kültürü, kirlenen dünya ve 'özensiz' yaşam tarzı, kanserin tüm dünyada artmasına yol açtı TÜRKİYE'DE son beş yılda yüzde 60 artan kanser, her yıl 100 bin yeni kanser vakasını ortaya çıkarıyor. 25 yıl içinde ise hastalık oranı yüzde 300 artacak.

Manyetik alan, gıdalardaki renklendiriciler, katkı maddeleri, koruyucu etkenler, sebze ve meyvelerdeki hormonlar, sudaki asbest... Yeni tanıştığımız ama kansere yol açtığını artık öğrendiğimiz maddeler. Giderek tüm dünyayı etkisine alan kanser hastalığı ile her şekilde karşılaşmamızın mümkün olduğunu gösteriyor. Yediğimizde, içtiğimizde hatta giydiğimizde bile kanserojen etkiler var. Bu kadar etkenle yaşayan insanoğlu da her yıl kansere birçok kurban veriyor.

20 MİLYON KİŞİ KANSER OLACAK
ELDEKİ
verilere göre kanser ülkemizde de hız kesmiyor. Son beş yılda Türkiye'de kanser görülme oranı yüzde 10 arttı. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Murat Tuncer, kanseri rakamlarla anlatıyor; "Ülkemizde her yıl 100 bin kadar yeni kanserli hasta beklenmektedir. Elimizdeki rakamlar bunun 70 bininin kayıtlı hasta olduğunu göstermektedir. Yani birçok hasta kayıt altında değildir. Her yıl yaklaşık 50 bin kanserli hasta ölmektedir. Elimizdeki veriler, dünyada her yıl 6 milyon kişinin yakalandığı kanserin, önümüzdeki 25 yılda yüzde 300 artış göstereceğini ortaya koymaktadır. Bu artışın yüzde 75'i ülkemizin de içinde bulunduğu, gelişmekte olan ülkelerde olacaktır. Elimizdeki ciddi veriler, kanser sıklığının son 5-6 yıl içinde ülkemizde 100 binde 126'dan 100 binde 200 civarına yükseldiğini göstermektedir. Bu oran yüzde 60 artışa tekamül eder."

EN ÖNEMLİ ETKİ SİGARA
ÜLKEMİZDE her üç kanser hastasından biri sigara, biri yanlış beslenme, biri de sağlıksız çevre koşullarına bağlı olarak hastalığa yakalanıyor. Tıp uzmanları durum bu kadar açıkken, yaşam tarzında yapılan değişikliklerle hastalığa yakalanma riskinin azalacağını söylüyor. Örneğin, "Eğer biri sigara içiyorsa kapımı çalmasın" diye söze başlıyor Prof. Dr. Ahmet Öber. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi'nden Prof. Öber, sigaranın belki de kanser yapan en tehlikeli madde olduğunun altını çiziyor. Bu belki herkesin bildiği bir gerçek ama hastalar ellerinde sigaralarıyla doktor kapılarını aşındırmaya tüm uyarılara rağmen devam ediyor.

YEDİKLERİMİZDE KANSER VAR
SİGARADAN
sonra kansere neden olan bir diğer risk faktörüyse beslenme. Yediklerimiz, bunları nasıl tükettiğimiz, hatta nasıl pişirdiğimiz bile önemli. Peki yediklerimiz içindeki kanser izleri neler? Bu sorunun cevabını Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer veriyor. "Özellikle fast food başlığı altında topladığımız gıdalar son dönemin başlıca kanserojen beslenme tarzını oluşturuyor" diyen Tuncer, asıl tehlikenin daha lezzetli ve daha gösterişli olarak algılanan ürünlerde olduğuna dikkat çekiyor. Aşırı karbonhidratlı ve yüksek ısıda pişirilen bisküvi çeşitlerinin özellikle çocuklara yönelik olanlarının, çok daha tehlikeli olabileceğini belirten Tuncer, kanserojen gıdaları şöyle sıralıyor: "Patates kızartmaları artık birçok ülkede akrilamid içermesi nedeni ile 'kanserojendir' ibaresi taşıyan paketlerde pazarlanıyor. Önceden pişirilmeye hazır gıdalardaki birçok katkı maddesi kanserojen özellik taşımakta. Mikrodalgada pişirilmeye hazır gıdaların birçoğu ciddi zararlar taşıyor. Hayatımızda sıradan olarak karşılaştığımız ve kanserojen olarak gösterebileceğimiz ürünlerin başlıcaları: patates kızartmaları, tuzlu krakerler, yüksek ısıda pişmiş bisküviler, katkılı konserveler, yağlı ve iyice pişmiş et içerikli fast foodlar. Gıdayı yerken tüm beslenmeniz o gıdaya dayalıysa kansere yakalanma oranı yüksektir."

HER ŞEY DOZUNDA YAPILMALI
ELBETTE
durum bütün bu listedeki ürünleri 'beslenme çantanızdan' çıkaracak kadar vahim değil. Tüm bu gıdaların kanserojen madde içerdiğinin farkında olup hangi oranlarda almamız gerektiğini bilmemiz yeterli. Prof. Dr. Ahmet Öber tüm besin maddelerine koruyucu konulduğunu, ama bunun, hepsinin kanser yapacağı anlamına gelmediğini vurguluyor.

PAZARDAN SALAM ALMAYIN
BÜTÜN
saklanan gıdalara artık koruyucu maddelerin konduğunu hatırlatan Öber, "Şimdi salam sucuk, diğer et ürünlerinin hepsine koyuyoruz, tabii ki bunlar belirli sağlık oranlarıyla eklenen maddeler. Dolayısıyla kontrollü satıldığında bunlar etiketlerin üzerinde yazar ve sağlık yönetmeliklerine uygundur. Ben salam yerken kanser olacağım diye düşünmüyorum. Ama ben salamı haftada bir ya da iki gün yiyorum. Hele güvenilir olmayan bir firmadan alınan, pazarlarda satılan şarküteri ürünleri çok sağlıksız" diye konuşuyor.

EKMEK KANSER YAPIYOR
KATKI
maddesi içeren gıdaları belirleyip dozunda alabiliriz, kanser yapmayan tekniklerle bu gıdaları da pişirebiliriz ama engelleyemeyeceğimiz bir nokta var ki o da her eve giren somun ekmek. Prof. Dr. Ahmet Öber, halk arasında çok bilinmeyen, ancak büyük tehdit oluşturan aflatoksin adlı maddelerin tahıllarda oluştuğunu vurguluyor. İyi korunmamış iyi depolanmamış tahıllardan yapılan tüm unlu ürünlerde aflatoksin mevcut. "Yediğimiz ekmek aflatoksin içeriyor. Diğer ülkelere göre daha fazla aflatoksin alıyoruz bu net bir şey" diyen Öber, "Bu konuda da yeterli denetimlerin yapılması için alınacak önlemler Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na kalıyor" diye konuşuyor.

Sonat CANIDAR

DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Sebze ve meyveye 'Temiz Kağıdı'
 Büyük maraton bitti
 Troy filmindeki Truva atı Türkiye'ye geliyor
 Bir daha Türk rolünde oynamak istemiyorum
 Korkudan yalan söyledi
 Televizyon modern dadı
 Leylek Baba soranlara 'Türkiyeliyim' diyecek
 Doktorlar fabrika basacak!
UMUR TALU
Global tarla
BATI, kendi yarattığı "canavarlar"ın...
EMRE AKÖZ
Kökenimiz nerede?
Ali Saydam'ın mtv'deki NPQ...
MEHMET ALTAN
Paganini ve diploma
Üniversiteye girmek için sınav...
Bush'tan beş mesaj
ABD Başkanı Bush'un NATO'nun İstanbul zirvesinde yapacağı konuşmanın...
İstanbul'u da izleyecekler
Portekiz'de devam eden Euro 2004 futbol şampiyonası, güvenlik...
Alex imzaladı
Alex imzaladı
Türkiye'de gördüğü ilgiden memnun olduğunu söyleyen sambacı,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.