kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ahmet Hakan Coskun @ SABAH
 

Takiyeciliğe karşı mücadele rehberi

Türkiye'de iki yüzlülüğe kapı aralayan bir sistem var. "İslamcı" gerçek niyetini söylemez, "kuş dili"yle konuşur, "gözlerime bakın ne demek istediğimi anlarsınız" der, takiye yapar.. İki yüzlülüğünün gerekçesi de hazırdır: "Gerçek düşüncelerimi ifade edemiyorum çünkü başım belaya girer".
"Kürt siyasetçi", kendi başına inisiyatif geliştirmekten acizdir, terör örgütünden bağımsız politika izleyemez. En büyük dayanağını silahlı örgütten alır. Bu yüzden hem yasal sınırlar içinde kalması, hem de örgütle arasında bağ olduğunu hissettirmesi gerekmektedir. İki yüzlülük yapar, gerçek niyetlerini saklar, imalarla konuşur.. İki tarafa da çekilebilecek kapalı anlatımlarla yasal ve toplumsal baskılardan kurtulur. Buna rağmen sıkıştırılırsa, sıkıştıranın kimliğine ve meşrebine uygun yanıtları hazırdır.
"Milliyetçi", Avrupa Birliği'ne samimi olarak karşıdır ama bunu açıkça ifade edemediği için bin dereden su getirmeye girişir.
"Oy alarak iktidara gelemeyeceğinden emin olan siyasetçi", kendine en uygun ortamın "askeri düzen" olduğunu bilir, bunu açıkça ifade etmesi "ayıp kaçacağından" memleket sorunlarını "askeri darbe için uygun koşullar" gibi takdim eder. "Laikçi", ülkedeki her türlü dinsel tezahürden nefret ettiği halde, hem toplumsal baskıdan korktuğu, hem de yasal engellerden çekindiği için gerçek düşüncesini açıklamak yerine, düşmanlığını bir parça dolambaçlı yollardan ortaya koyar.
Kaypak bir ortam bu.. Kimse açık konuşmuyor. Kimse ele avuca gelmiyor.
Bu alabildiğine kaypak ortamdan herkes gibi ben de fena halde sıkıldım.
Buna bir son vermek gerekiyor ve yapılması gereken şu: "Şiddete açık çağrı" içermeyen her türlü düşüncenin özgürce ifade edilmesine olanak sağlamak!
Böylece kim şiddeti meşru görüyor, kim kendi kişisel dini yaklaşımını iktidara getirmenin peşinde, kim Avrupa Birliği'ne karşı, kim din düşmanı, kim darbe yanlısı ortaya çıkacaktır.
Mesela, hiç mırın kırın etmeye gerek yok, bırakalım tahliye edilen eski DEP'liler, ne düşündüklerini açıkça ortaya koysunlar. "Yakın tehlike" oluşturmayacak, standardı evrensel ölçütler içinde belirlenmiş özgürlük alanı içinde diledikleri gibi konuşsunlar.
Savcıları göreve çağırmayalım, "Durun bakalım" demeyelim. Böylece Leyla Zana ve arkadaşlarının gerçek düşüncelerini öğrenme şansına sahip olabiliriz. Ancak o zaman onların "şiddet yanlısı" olup olmadıklarını öğrenebiliriz. Ancak o zaman onların, kendi başlarına siyaset üreten, taktiklerini örgütün belirledikleri kişiler olup olmadığını anlayabiliriz.
Aksi taktirde bazılarımızın gözünde "özgürlük havarisi", bazılarımızın gözünde "vatan haini" olmaya devam edeceklerdir.

İslamcı ne istiyor? Bırakalım, adam bizim için uygun gördüğü sistemi anlatsın. Kürt siyasetçi neyin peşinde? Bırakalım, kafasının arkasındaki gizli niyetleri varsa ortaya koysun. AB'ye karşı çıkanın üzerine çullanmayalım, bırakalım adam gibi karşı çıksın. Darbe isteyen, "Ben darbe istiyorum" desin.
Ama bunun için önce tabi ki halkın sağduyusuna güvenmemiz gerekir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gül'ün başarısı   / 17-06-2004
 Gül'ün açtığı yol   / 15-06-2004
 Hangisi daha çağdaş: Mısır mı, Türkiye mi?   / 14-06-2004
 Nil kenarında Maalouf okumak   / 13-06-2004
 Ayıp oluyor!   / 11-06-2004
 Güzel bir gün   / 10-06-2004
 Mevleviler arasında meydan muharebesi   / 08-06-2004
 Misyonerlik neden Serbest olmalıdır?   / 07-06-2004
 Kürtçe   / 06-06-2004
 Üslup farkı   / 04-06-2004
ERGUN BABAHAN
212 Sayılı Yasa.
Basın Kanunu'nda demokratik...
ERDAL ŞAFAK
DEHAP'ın hesabı ne?
Leyla Zana ile arkadaşlarının Doğu...
AHMET HAKAN COŞKUN
Takiyeciliğe karşı mücadele rehberi
Türkiye'de iki...
MEHMET BARLAS
"Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok..."
Dün...
ÖMER ÇELİK
AB ve İKÖ coğrafyası...
AMSTERDAM - AB dönem...
REFİK DURBAŞ
SSK ihalesi üzerine...
12 Mayıs 2004'de yapılması...
SAVAŞ AY
Çilem kıza Daihatsu'dan büyük müjde!...
İnsanın yaptığı...
ÖMER LÜTFİ METE
Din üstüne kavram oyunu
Küresel sipariş kehanet olarak...
HINCAL ULUÇ
Sabah sabah.. Sabah'a bir iğne..
Dedim ki, "Artık yazmam...
Rahat olun
Rahat olun
Beşiktaş Futbol Şubesi Sorumlusu, "Deniz ve Serkan Balcı'yla...
2 Süper transfer
2 Süper transfer
Transferde oldukça hızlı olmasına karşın İbrahim Toraman ve Ali...
Ersümer ve Çakan'a Yüce Divan istemi
Ersümer ve Çakan'a Yüce Divan istemi
TBMM Soruşturma Komisyonu'nda 12 üye, Ersümer'in Yüce Divan'a sevki...
Erdoğan'dan Ruhban Okulu için yeşil ışık
Erdoğan'dan Ruhban Okulu için yeşil ışık
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ruhban Okulu'nun açılması için...
Olimpiyat ateşimiz söndü
Olimpiyat ateşimiz söndü
Olimpiyatı İstanbul'a getirme hayali, adeta 'kara deliğe' dönüştü.
İstanbul'da hayat duracak.
Bölgede yaşayan ve güvenlik soruşturmasından geçirilen 500 bin kişi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.