kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mansur Forutan @ SABAH
 

Öğretilen şiddet

Üç liseli çocuğun sekiz yaşındaki başka bir çocuğu fidye için kaçırıp boğması haberini okumuşsunuzdur; Sabah'ın manşetiydi dün.
Farkında mısınız bilmiyorum ama çocukların uyguladığı şiddete dair haberlerle daha sık karşılaşmaya başladık.
11 aylık bir bebeğin kardeşi tarafından bıçaklanarak öldürülmesi...
10 yaşındaki bir çocuğun okul arkadaşları tarafından öldüresiye dövülüp, vücudunda sigara söndürülmesi...
Bu örnekler basına yansıyanlar. Bir de örtbas edilenler var.
Mesele arkadaşının saçını çekmek veya gözlük camıyla karınca yakmayı çoktan geçmiş gibi gözüküyor. Yeni Aktüel'den Aslı Ortakmaç konuyu derinlemesine incelemiş.
Eskiden çevresiyle, doğayla iletişim kurmak adına masum sayılabilecek şiddet uygulamaları artık öğrenilmiş, organize olmuş durumda.
Uyuşturucunun da neredeyse beslenme çantasına zulalandığı bir döneme girdiğimizi düşünecek olursak paniklemekte hiçbir sakınca görmüyorum.
Bir iki çarpıcı rakam vermekte fayda var. 9 Eylül Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre ilköğretim çağındaki öğrencilerin yüzde 44'ü sorunlarını çözmek için şiddete başvuruyor.
"Seni örtmenime şikayet etçem" devri kapandı gibi gözüküyor.
Bir başka çarpıcı araştırma Amerika'da yapılmış. Buna göre, beş yaşından itibaren her gün televizyon izleyen bir çocuk on yıl içinde 18 bin cinsel taciz, kavga ve işkence yolu öğreniyor.
Daha da vahimi uygulamaya geçmekten çekinmiyor bile.
Son dönemde küçük Amerika olma çabalarımızın yansımaları yaşantımıza girdi. Hayırlısı!
Geçtiğimiz günlerde "reklam arası dizi/film" rezaletine haklı olarak karşı çıkıldı. Gerçi oradaki feryat, diziden bir halt anlamıyoruz içeriğini taşıyordu. Oysa gerçek sorun tüketim robotlarına dönüştürüldüğümüz olmalıydı.
Reklamları bir kenara bırakıp dizilere baktığımızda da bir nevi "şiddet okulu" kıvamında olduğunu görüyoruz.
AB'ye girme süreci, düşünce özgürlüğü, yaşam kalitesinin artması, eğitim ve sağlığa gereken önemin verilmesi, ekonomik büyüme, istihdam...
Bütün bu özlemlerimizin gerçekleşmesi için çaba sarf ederken en değerli kaynağımız olan ruh sağlığımıza, toplumsal huzura zerre kadar önem vermiyoruz.
AB üyesi, kişi başı milli geliri 15 bin dolar olan bir ülke ama insanları mutsuz ve gırtlağına kadar şiddet dolu.
Tıpkı Amerika'nın şu andaki hali gibi. Farkında olarak veya olmayarak bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.
İlkokul çocuklarının okula silahla gelip katliam yapmaları, hapishanelerin ağzına kadar dolu olması ve iç güvenliği sağlamak için en az askeri harcamalar kadar bütçe ayrılması...
Buna hazırlıklı olalım. "Öğretilen şiddet"e karşı ne kadar savunmasız olduğumuzun farkında mıyız acaba?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tatil köyü ve asker ocağı arasında fark var mı?   / 15-06-2004
 Öğretilen şiddet   / 12-06-2004
 TGUS: Türkiye gerçeğine uygunluk enstitüsü   / 09-06-2004
 Bush'a fırça atmak, gerekirse posta koymak!   / 08-06-2004
 Dünya barışı için çabalıyorum   / 05-06-2004
 İfade özgürlüğü mü, sonsuz tüketim özgürlüğü mü?   / 01-06-2004
 Her şey yalanmış meğer!   / 29-05-2004
 Rock'un 50. yılı kutlu olsun!   / 26-05-2004
 On bin metrede alışveriş olmasın... Lütfen!   / 25-05-2004
 Beklemek zordur ama...   / 22-05-2004
ERGUN BABAHAN
İzmir'de ölüm
Yemekte gelen notu aldığımda birileri şaka...
ERDAL ŞAFAK
Bir canın ardından
Bu satırları yazmamak için neler...
MANSUR FORUTAN
Ne kadarı yeter?
Eve servis hamburger, kanepeye tüne,...
MEHMET BARLAS
Ateşkes ile Rus ruleti oynamak, hangi aklın...
SAİT GÜRSOY
Bu seslere kulak verin
SON iki aydır Anadolu'nun...
SAVAŞ AY
Babaya bak babaya!..
Bu fotoğrafı önceki gün...
REFİK DURBAŞ
Edebiyat geziye çıktı
KAÇ yıl önceydi, mevsimin...
HINCAL ULUÇ
Antalya'da bir vali..
Önce köşe yazarı, gazeteci Mevlut...
Onur duydum
Onur duydum
Sağlık kontrolündeki müthiş verileriyle doktorları şaşırtan Okan,...
İlle de Gallardo
İlle de Gallardo
Fransa'da başkan Canaydın ve yönetici Gökşen ile görüşen Rumen hoca,...
Özkan ve Önal'a Yüce Divan yolu
Özkan ve Önal'a Yüce Divan yolu
Özkan ve Önal, Halkbank'ı zarara uğrattıkları gerekçesiyle 356...
'İyi ki silahım yoktu'
'İyi ki silahım yoktu'
Önceki gece eşiyle birlikte dondurma almak için çıktıkları...
Kalbi Ege'de kaldı
Kalbi Ege'de kaldı
Cenaze yarın Konak İsabey Camii'nde kılınacak ikindi namazından...
Dostum Piriştina
Bu yazı, gazetecilik mesleğini sürdürürken yazdığım en zor yazıdır.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.