kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 

Toplumsal fobileri acaba bir gün aşabilecek miyiz?

Fobiler kişilerde olunca, şimdi bunları psikiyatrlar ilaçlarla yenmeyi deniyor. Yüksekten korkmak.
Dar ve kapalı yerde kalmaktan korkmak. Kediden, köpekten korkmak. Uyuyup da uyanmamaktan korkmak... Hikayeyi duymuşsunuzdur. Bir adam, psikiyatrına gidip, sürekli "Beni yatağımın altındaki timsah bir gün yiyecek" diyormuş.
Doktoru onu tedavi etmiş ve timsah fobisini geçirmiş.
Sonra o adam, uzun süre aramamış psikiyatrını.
Doktor merak edip, adamın adresinden, oturduğu evi bulmuş. Kapıyı yaşlı bir kadın açmış. Doktor hastanın adını verip, nerede oldu- ğunu sormuş.
Yaşlı kadın, adamın annesi olduğunu söylemiş...
- Geçen hafta onu, yatağının altındaki timsah yedi, demiş.
Tabii ki, fobilerin kaynağı gerçek olmasa da, fobiler gerçektir. En kötüsü, "Toplumsal fobiler" de gerçektir.
Geçen hafta Çetin Altan, gazeteciliğinin ilk yılı olan 1946'da, Ulus'ta çalışırken karşlaştıklarını yazmıştı.
Aktaralım: "Sanırım bir pazar akşamı... Pek kimse yok gazetede.
Başbakan Şükrü Saraçoğlu, gazeteden birini istemiş Anadolu Kulübü'ne.
Bana, - Gazetede kimse yok, sen git, dediler. Sınava girecekmiş gibi kalbim güm güm. İlk kez, bire bir konuşacağım bir başbakanla...
Çetin Altan Anadolu Kulübü'nün salonuna giriyor. Bir masada Şükrü Saraçoğlu ve Akşam gazetesinin sahip-başyazarı Necmettin Sadak baş başa oturuyorlar.
Çetin Altan'dan aktarmaya devam edelim.
"Önüm ilikli, süklüm püklüm masaya doğru yürüdüm. Saraçoğlu:
- Gel bakalım delikanlı, otur şuraya, dedi.
Masanın yanındaki bir iskemleye iliştim. Şükrü Saraçoğlu ile Necmettin Sadak, "Kürt Meselesi"ni konuşuyorlardı.
Necmettin Sadak,
- Biraz yatırım yapmak lazım oralara, diyordu.
Şükrü Saraçoğlu da şöyle diyordu:
- İleride ne olacağı belli olmayan yerlere, neden yatırım yapalım ki?"
Çetin Altan'ın bu anısını okuyunca, tabii derin derin düşündüm.
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş dönemini yaşadıktan sonra Cumhuriyet'i kuran kuşaklarda, o andaki vatan topraklarının bir bölümüne "ileride ne olacağı belli olmayan yerler" diye bakılması, herhalde doğaldır.
Yenilmek ve toprak vermek, gerçekten bir fobidir o kuşaklar için.
Ama şimdi Cumhuriyet var.
Ve Cumhuriyet, toprak bütünlüğünü koruyarak, hiç yenilmeden, 100 yıla yakın süredir yaşamakta, gelişmekte, güçlenmekte.
Yani mutlaka. "Bölünmek" veya "Toprak vermek" fobilerini aşmamız gerekiyor.
Aksi halde, kendi vatandaşlarımızın belirli kesimlerini, değişen zamanlara göre "İç Düşmanlar" olarak göreceğiz.
Ne demokrasi, ne ekonomi, böyle bir fobiye fazla dayanamaz.
Tabii başka fobiler de var Osmanlı'dan aktarılan.
Ben de kendi gazetecilik geçmişimden kalan bir anıyı nakledeyim.
12 Mart 1971 askeri müdahalesinin başbakanı Nihat Erim'le, Cumhuriyet için röportaj yapıyordum. Erim başbakanlıktan yeni ayrılmıştı.
Sormuştum,
- Neden başarısız oldunuz? O da şu cevabı vermişti.
- Beni diplomalı işsizler devirdi. Eğer her üniversite mezununu maaşa bağlayabilseydim, sonsuza kadar başbakan kalırdım.
Acaba "Suhteler"e mi, yoksa "Kapıkulları"na mı takılmıştı, anlayamadım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tarzan daldan dala, gazete yazarı konudan konuya atlar...   / 15-06-2004
 Toplumsal fobileri acaba bir gün aşabilecek miyiz?   / 14-06-2004
 21'inci yüzyıla uyumlu yaşamak çok kolay değil!   / 13-06-2004
 Kuşkucu olmak iyidir ama işin gözünü de çıkartmayalım!   / 12-06-2004
 Vietnam'daki "Çirkin Amerikalı" Irak'ta "Aptal Amerikalı" oldu!   / 11-06-2004
 Güngör Uras nasıl öldürüldü ve sonra nasıl yeniden hayata döndü...   / 10-06-2004
 Siyaset, hayatı kolaylaştırmak için mi icat edildi gerçekten?   / 09-06-2004
 Haber her yerde var... Ya güvenirlik ve dürüstlük?   / 08-06-2004
 "Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga" tehlikelidir!   / 07-06-2004
 Yalnızken ve ıssız bir yerde kalp krizine yakalanırsanız...   / 06-06-2004
ERGUN BABAHAN
İzmir'de ölüm
Yemekte gelen notu aldığımda birileri şaka...
ERDAL ŞAFAK
Bir canın ardından
Bu satırları yazmamak için neler...
MANSUR FORUTAN
Ne kadarı yeter?
Eve servis hamburger, kanepeye tüne,...
MEHMET BARLAS
Ateşkes ile Rus ruleti oynamak, hangi aklın...
SAİT GÜRSOY
Bu seslere kulak verin
SON iki aydır Anadolu'nun...
SAVAŞ AY
Babaya bak babaya!..
Bu fotoğrafı önceki gün...
REFİK DURBAŞ
Edebiyat geziye çıktı
KAÇ yıl önceydi, mevsimin...
HINCAL ULUÇ
Antalya'da bir vali..
Önce köşe yazarı, gazeteci Mevlut...
Onur duydum
Onur duydum
Sağlık kontrolündeki müthiş verileriyle doktorları şaşırtan Okan,...
İlle de Gallardo
İlle de Gallardo
Fransa'da başkan Canaydın ve yönetici Gökşen ile görüşen Rumen hoca,...
Özkan ve Önal'a Yüce Divan yolu
Özkan ve Önal'a Yüce Divan yolu
Özkan ve Önal, Halkbank'ı zarara uğrattıkları gerekçesiyle 356...
'İyi ki silahım yoktu'
'İyi ki silahım yoktu'
Önceki gece eşiyle birlikte dondurma almak için çıktıkları...
Kalbi Ege'de kaldı
Kalbi Ege'de kaldı
Cenaze yarın Konak İsabey Camii'nde kılınacak ikindi namazından...
Dostum Piriştina
Bu yazı, gazetecilik mesleğini sürdürürken yazdığım en zor yazıdır.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.