MerkezBankası, hükümete "Piyasaların belirsizliğe tahammülü yok" mesajı verdi. Banka, kura müdahale için hükümetin tedbir paketini bekliyor.
***
Merkez müdahale için 'paket' bekliyor
Merkez Bankası'ndan hükümete açık uyarı geldi. Banka kurmayları, IMF ile ne yapılacaksa bir an önce açıklanması gerektiğini belirterek, faiz dışı fazlanın tartışmaya açılmamasını istedi.
MerkezBankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, hükümete ekonominin gidişatı konusunda keskin uyarılarda bulundu. Serdengeçti, açık bir dille "Piyasaların belirsizliğe tahammülü yok" mesajı verdi. Ankara kulislerinde ise Merkez Bankası ile hükümetin ekonomiden sorumlu bakanları arasındaki yaklaşım farklılığı konuşuluyor. 30 Nisan'da yapılan ekonomi zirvesinde, tüketim patlamasına karşı ilk kademe önlemlerin devreye girmesi konusunda mutabakata varılmasına rağmen, bu adımların atılmaması Merkez Bankası'nı zor duruma düşürdü. Bakanların, "Telaşa gerek yok" açıklamalarını biraz da hayretle izleyen Merkez Bankası'nın, kurdaki aşırı oynaklığa karşı alacağı tavır merakla bekleniyor. Banka yönetiminin, kurlara müdahale konusunda, hükümetin tedbir paketini beklediği belirtiliyor.
Durum Tespiti Önceki gece Hazine Müsteşarlığı'nda Devlet Bakanı Ali Babacan başkanlığında gerçekleşen mini zirvede Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, DPT Müsteşarı Ahmet Tıktık ve BDDK Başkanı Tevfik Bilgin geniş kapsamlı "durum değerlendirmesi" yaptı. Dünya ham petrol fiyatlarındaki gelişmeler, cari açığın boyutu, bankaların pozisyon açıkları, IMF ile ilişkiler, faiz dışı fazla hesabı, enflasyon, tüketici kredilerindeki gelişmeler toplantıda ayrıntısıyla el alındı.
Her An Müdahele Merkez Bankası yetkilileri, son dönemde kurlarda dalgalanma başlaması üzerine döviz alım ihalelerine ara verdiklerini, ancak bu durumun piyasalardaki aşırı oynaklığa müdahale edilmeyeceği anlamına gelmediğini belirttiler ve "Tarihini vermeden her an müdahale edebiliriz" dediler. Merkez Bankası kurmayları, piyasada tansiyonu yükselten gelişmeleri şöyle yansıttılar:
* YÖK tartışması: YÖK Yasası değişikliği ve imam hatip liseleriyle ilgili katsayı düzenlemesi siyasi tansiyonu yükseltti. Bu gerilim piyasalara da yansıyor. Hükümetin, bu aşamada geri adım atmayacağı düşünülüyor.
* Dış gelişmeler: ABD Merkez Bankası'nın bu yıl içinde kademeli faiz artırımına gideceğini açıklaması, gelişmekte olan piyasalara fon akışı açısından tereddüt yarattı. Ancak bu yıl ABD'de seçim yapılacağı için faiz artışının yüksek oranlı olması beklenmiyor. Dünya hampetrol fiyatları ise son 12 yılın en üst noktasında seyrediyor. Varil başına 40 dolara kadar çıkan petrol fiyatlarının, bir süre 35 dolar civarında kalacağı anlaşılıyor. Bu durumun, Türkiye'nin ödemeler dengesine en az 1.5 milyar dolar ek yük getireceği tahmin ediliyor.
* Cari açık: Yılın ilk ayında cari açık 2.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Cari açık artmaya devam edecek. Bu yüzden programla ilgili bekleyişleri olumsuz etkileyecek her olay, dalgalanmanın boyutunu artırır.
* Açık pozisyon: Kıbrıs Sorunu'nun çözüleceğini ve TL'nin değerleneceğini düşünerek pozisyon açan bankalar, hızla açık pozisyon kapatma telaşına kapıldı. Ayrıca, dövizli takas kağıtlarının itfa tarihi geleceği için döviz pozisyonunun korunması ön plana çıkacak.
* Tüketici kredileri: Ekonomik programa duyulan güven orta uzun vadeli kredi kullanımını cazip hale getiriyor. Tüketici kredilerindeki artışta önceki yıla kıyasla baz etkisi de hissediliyor. Ancak, kredi hacmi, ithalatı tetikliyor. Dış ticaret dengesi açısından olumlu sayılabilecek bu durum, kur artışının enflasyonist baskıya yol açması riskini beraberinde getiriyor.
* IMF programı: Piyasaların belirsizliğe tahammülü yok. IMF ile ne yapılacaksa bir an önce açıklanmalı. Faiz dışı fazla tartışmaya açılmamalı.