kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Hangi parti değil, hangi siyaset kazandı?

BÜRGENSTOCK - Her seçim değişimdir. Seçimlerin yapılma sebebi sadece siyasi aktörler arasında görev değişikliği yapılmasıyla sınırlı değildir. Seçimler, birbirinin benzeri politikaları uygulayan siyasetçilerin sırayla iktidar görevini üstlenmesi için yapılmaz. Seçimler, siyasetlerin "değiştirilmesini" ya da "güçlendirilmesini" sağlayan zeminlerdir. Demokratik siyaset içinde seçim yapmanın mantığı budur.
Çok uzun zamandan beri Türk siyasal hayatında seçimlerin bu mantığa uygunluğu konusunda kırılganlıklar vardı. Belli zamanlarda seçimlerin sonuçları sadece siyasi aktörlerin ve onların taşıdıkları ideolojik söylemlerin yarışı temelinde oluşuyordu. Çeşitli ideolojilerle ve toplumsal mühendislik projeleriyle özdeşleşmiş liderlerin sanki sırayla görev değişimine indirgenmişti seçimler.

***

Bunu izleyen zamanlarda ise, toplumsal mühendislik biçimleri arasındaki yarışın dozu kısmen azalınca, seçimler "tepkisellik" temelinde şekillenmeye başladı. Kimin ya da hangi siyasi tutumun iş başına geleceğine göre değil, kimin ve hangi siyasi tutumun "cezalandırılacağına" ya da "tasfiye" edileceğine göre oluştu seçmen dinamikleri.
Her iki çizgi de aslında siyasal alanı "daraltan" ve demokratik siyaseti "cılızlaştıran" etkiler doğurdu uzun vadede. Siyaset bir toplumsal faaliyet olmaktan uzaklaştı. Siyaseti tanımlayan iki kesit ortaya çıktı. Birincisi belli bir toplumsal mühendislik projesi temelinde belirginleşen ve "siyasi cemaat" gibi hareket eden parti yapılarıydı. Diğeri ise hiçbir "siyasi fikir"le teması olmayan, sadece imajlarla kendini toplumsallaştıran ve rant dağıtma dinamiği ile çalışan "siyasi şirket" iskeletli partilerdi. Demokratik siyasetin "fikir" kısmını ideolojik kalıplar içinde kısırlaştıran, kitle partisi mantığını ise "pop siyaset" içinde sulandıran bu iki refleks, 3 Kasım seçimlerinde seçmen tarafından "tasfiye" edildi.
***

3 Kasım'da ortaya çıkan seçmen dinamiği, yukarıdaki her iki reflekse de yol vermeyen bir tutum içinde gerçekleşti. Siyasi alanı daraltan tutumları sahneden uzaklaştırmak ve siyasi alanı genişletmek üzere çalıştı. Seçmenin, siyasi alanın genişlemesine dönük olarak siyasete güç aktarması, demokrasi ile sağlıklı bağ kurulmasını istemesi demekti. Toplumsal merkez, demokratik siyaseti kısırlaştıran "eski siyasi akıl" yerine çeşitli alanlarda dinamik yaklaşımları temsil eden bir "yeni siyasi akıl" ekseninde dizayn etti siyasi alanı.
3 Kasım'da ortaya çıkan tabloyu toplumsal merkezin talebi olarak değerlendirmeyenler, sonuçları seçmenin "tepkiselliğinin" ürünü olarak kabul etti. Seçmen dinamiğinin hâlâ siyasi aktörler arasında görev değişikliği ile sınırlı bir şekilde işlediğini düşünenler, 3 Kasım tablosunu "tepki oyları" ile izah ettiler.
Son seçimler ise seçmen dinamiğinin tepki oyları ile izah edilemeyecek kadar bilinçli ilerlediğini göstermektedir. Seçmen, iktidarı güçlendirmeye devam etmiş, muhalefeti ise -muhalefet olmanın avantajlarını elinde tutmasına rağmen- zayıflatmıştır. Çünkü seçmen, iktidarın izlediği reform süreci ile siyasi alanı genişleten ve demokratik siyaseti dirileştiren siyasi tutumuna desteğini sürdürmüş, buna karşılık statik siyaset tarzına destek vermeyen çizgisinde kararlılık göstermiştir.
Ortaya çıkan tablo, öncelikle -partilere indirgenmeden- "demokratik siyaset"in başarısı, "siyasetsiz siyaset"in başarısızlığı olarak değerlendirilmelidir...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Büyük Ortadoğu'nun karekökü   / 21-04-2004
 Süpermarket ülkeler   / 19-04-2004
 Güçlü demokrasi   / 18-04-2004
 İstikamet bellidir...   / 11-04-2004
 Dünya düzeninin düğümü...   / 09-04-2004
 En stratejik beşeri kaynak: Siyasi irade   / 05-04-2004
 Yalın bir tablo   / 02-04-2004
 Hangi parti değil, hangi siyaset kazandı?   / 31-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (3)   / 24-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (2)   / 22-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Huzur Ağacı bekleyecek
Rum kesimindeki "hayır" oylarının...
AHMET HAKAN COŞKUN
Kafaya sıkıp gitmekten başka ne yapılabilir ki?
Yetti...
MEHMET BARLAS
Ömür boyu "23 Nisan Çocuğu" kalınmaz ki!
Ulusal...
ÖMER ÇELİK
Kıbrıs siyaseti keşfediyor...
Bu yazının yazıldığı...
HINCAL ULUÇ
Üçüncü Şahsın Şiiri..
Şiiri sevmek, aşkları,...
REFİK DURBAŞ
Ortadoğu'nun yakın geleceği
ABD, bir yandan "Büyük...
SAVAŞ AY
Karanlık odalardan sızan ışığın hakkı!..
BİR yıllar...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Fenerbahçe'den Eva'ya mevlüt!
GAZETELER, ekranlar...
Zirve bordo-mavi : 2-0
Zirve bordo-mavi : 2-0
10 haftada 30 puan alan Ziya Doğan'ın öğrencileri bugün Fenerbahçe,...
İntihar saldırısı gibi
İntihar saldırısı gibi
Trabzon 2-0 öne geçtikten sonra bir taraftar sahaya girince maç...
Erdoğan: Bana göre Rumlar kaybetmiştir
Erdoğan: Bana göre Rumlar kaybetmiştir
Başbakan Erdoğan, Rumlar'ın çözüm için atılmış iyi niyet adımını heba...
Sosyalist konuklar
Sosyalist konuklar
CHP lideri Baykal'ın davetini kabul eden Avrupalı Sosyalist...
Rumlar 'iki devlet' dedi
Rumlar 'iki devlet' dedi
Rus kesiminde hayır' oylarının evet' oylarından çok yüksek çıkması...
'Yeni dönemde Denktaş'a yer yok'
'Yeni dönemde Denktaş'a yer yok'
KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.