kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Yangınlı bir doğum günü nöbeti!..
Kırma bizi Altaylı

Yangınlı bir doğum günü nöbeti!..

Yalnızken ne kadar da kalabalık oluyor insan. Hele özel günlerde, özel anlarda, kendini kendiyle baş başa bıraktığında hele...
Deniz kabuğunu kulağına tutunca duyduğun uğultuya benzer bir labarbayla çağıldıyor kafanın içi. Hem bir sürü kendinden, hem herkesten bir parça lakırdı yumağı yankıyıp duruyor beyninde.

Sınanmış dostluklar

Örneği kendimden versem densizlik etmiş olmam umarım...
Dün özel bir gündü benim için. Doğum günümdü çünkü. Diğer doğum günlerim arasında da bir özelliği, 50. yaş günüm olmasıydı. Perşembenin, cumaya, yani 26 Mart'a devir teslim yaptığı an, yarım asırlık bir ömre ulaştım.
Ve o dakika; yani akrep tam da yelkovanı severken, seçilmiş yalnızlığımı, otomobilimin içinde, telsizimin sesi, küçük kameramla, fotoğraf makinemin sınanmış dostluğuyla paylaşmadaydım.

İyi haber ne?..

"İnsanın sevdiği bir işi yapıyor olması, yaşamının en keyif verici maddesi gibi hissedip damarına, yüreğine, içinin ta derinliklerine çekmesi, dolu dolu yaşaması nasıl da büyük bir şans deyip" şükrettim.
Şimdi alacağım en güzel armağan çok "baba bir haber" çıkmasıdır diye düşünürken, bencillik ettiğimi fark edip, kovdum o düşünceyi zihnimden. Çünkü biz gibi meslek deformelerinin 'baba işten, iyi işten' anladığı hüzün desibeli yüksek işler. Yani "iyi haber kötü haberdir" realitesi.

Karamsar gelişler

Yav Süleymaniye Doğumevi'ne mi gitsem yoksa? 50 yıl önceki halim gibi, ana karnından dünyaya düşen bir bebenin ilk anlarını mı fotoğraflasam? Ya da köprü üstünde, çaparisini balıkla dolu hallerde çeken birine mi flaş patlatsam.
Peeh!.. Ne değişir ki? Benim şu hasta muhayyilem; "Balıklar ölüyor- adamlar gülüyor" gibi zorlama bir detaya da açılır sonunda. Ya da zihnim; "Hoş geldin bebek" şiirinin devamını bulup çıkarır. Hani şu finaline doğru "Kuş palazı, boğmaca, yürek, enfarktüs" deyip, bebeği ilk anlarında karamsarlığa şavullayan devamına.

Yangın vaar!..

Haliç kıyılarında turlayıp, tuhaf renklerin raks edişini de izledim, Sultanahmet Camii'nin gece görkemini de. Küçükpazar labirentlerinde bekâr evi pencerelerinden sızan cılız ışıklardan da hayal biriktirdim, afiş ziyanlığıyla yüklü bin bir İstanbul duvarından da.
İşte tam o sırada patladı "Yangın var!.." diye yırtınan telsiz anonsu.
Haliç Tersanesi'nin ana kapı karşısında, gecekonduyken, Devlet Tiyatrosu fasatları tadında uyduruk villalara dönüşmüş evlerle dolu mahalledeydi yangın. Şişhane'den, Kasımpaşa'ya inerken, sağdaki ilk sokakta, Huzur Sokağı'ndaydı. Gittim, gördüm ki; huzur muzur hak getire Huzur Sokak'ta.

Linç halleri!..

Ve şaşırtıcı bir aykırılık olarak, çırıl çırıl yanan evin altında bir de büyük çıngar var. Ahali don paça yataktan fırlamış. Lakin; sıra sıra ahşap evlere sirayet etmesi kuvvetle muhtemel olan yangından mal kaçırmak yerine, bir genç adama toplu dayak faslındalar. Tam; "gelen vurduuu, giden vurdu" durumları yani.
Sadece gençler, orta yaşlı mahalle adamları değil, çocuklar, genç kızlar, ağzı beter bozuk teyzeler de araya aldıkları çelimsiz genci pataklama yarışında. Neyse ki polisler ve itfaiyeciler duruma el koyup, linçten kurtarıyorlar delikanlıyı.

"Kül olacaktık"

Sokağın ağabeylerinden biri az sonra "malumat" veriyor dayak olayıyla ilgili:
"Tinercidir bu. Burada doğdu büyüdü, sonra da tinerci oldu, sokağa attı kendini. Şu alev alev yanan ev işte onların evi. Sadece anneannesi oturuyor burada artıkın. O kadın da eve almıyor bu haytayı tabii ki. Bu hıyar da kızmış, gelmiş yakmış evi. Ulan yakacaksan bari sırf kendi evini yak. Bize ne sıçrattırırsın dürzü? Etfaiye yetişmese mahalle külliyen kül olacaktı. Temiz bir sopa çektik Savaş Abi. Elimize sağlık!.."

Vukuat-ı adiye

Oralarda biraz daha oyalanıp, fotoğraflar çekip, tekrar geçtim direksiyon başına. İş, "büyük iş" değildi şükür ki. Ucuz atlatılmış bir vukuat-ı adiyeydi olup biten. Sonra yine tekil başıma sürdüm arabayı İstanbul sokaklarına. Kulağımda hâlâ o aslı yok kalabalıkların düşsel uğultusu. "Esenler E-5 üzeri sıkışmalı kaza var!.." anonsuna kadar, hep o uğultuyu dinledim.
Haa bir de, nasılsa aklıma takılan o şiirin şarkı halini mırıldandım sabaha kadar: Hoş geldin bebek!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yangınlı bir doğum günü nöbeti!..   / 27-03-2004
 Pandora'nın kutusu açıldı bir kere   / 26-03-2004
 Baca temizlemek zor zenaat!..   / 25-03-2004
 Bakan Akşit'i kahreden olay!..   / 24-03-2004
 Üsküdar'ın gözleri dolu dolu   / 23-03-2004
 Piyasalara Çin işkencesi mi?..   / 22-03-2004
 Genç iletişimciler pek yaman   / 21-03-2004
 Piyasalarda durum ne merkezde?.   / 20-03-2004
 Büyülü sevdalar nerelere gizlenir?..   / 19-03-2004
 Ağıt yaktıran Çanakkale!..   / 18-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Başkanların ilk icraatı
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'a...
AHMET HAKAN COŞKUN
Kötü rüya
Herkesin mutlaka bir kötü rüyası vardır..
MEHMET BARLAS
Bağdat valisinden 100 bin ton çay istenirse ne olur?
Siz...
ALİ SAYDAM
Yandı gülüm keten helva!
Tanıtım işlerinde şöhretlerden...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Maziden bir aşk cinayeti!
Her saat, her an siyaset...
REFİK DURBAŞ
Eğitimde 'ömür boyu' ceza
İnönü Üniversitesi Tıp...
SAVAŞ AY
Burçin Bircan'ın hayatı nasıl kaydı?
Aşırı doz...
HINCAL ULUÇ
Ayşe'nin seçimi.. üzerine çeşitlemeler..
Yalnızlığa...
UMUR TALU
Her işin başı sağlık!
Gazeteciliğin, onca "karanlık,...
Nobre tatlı Fener ballı:2-1
Nobre tatlı Fener ballı:2-1
Ligde kalması için mucizelere ihtiyaç duyan Adanaspor, daha ilk...
Gerilim bitti Kartal geldi: 4-1
Gerilim bitti Kartal geldi: 4-1
Lider F.Bahçe'nin 6 puan gerisindeki Beşiktaş, maça Ahmed Hassan'ın...
Haydi sandık başına
Haydi sandık başına
43 milyon 500 bin 64 seçmen, 93 bin 353 yerel yöneticisini belirlemek...
Büyük zirve yarın
Büyük zirve yarın
Kıbrıs görüşmeleri için başbakanlar düzeyinde yapılacak toplantı...
Töre cinayetinin gerçek kurbanları erkekler
Töre cinayetinin gerçek kurbanları erkekler
Yargıtay'daki dava dosyalarına göre töre cinayetlerine kurban...
İnönü'nün prensleri
İnönü'nün prensleri
Birbirinden yakışıklı, iyi eğitimli beş delikanlı. Onlar tarihi bir...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.