|
|
|
|
|
|
Dünyadaki bütün ülkeler yayınlıyor
Bakanın kızdığı reklam uluslararası şirketler tarafından hazırlandı. Reklam dünyanın her yerinde yayınlandı ve sorun çıkmadı.
BAKAN Ali Coşkun'un, 'Almanya'da Fransa'da olsa yasaklatılır' dediği Clarins'in selülit kremi reklamı tüm dünyada yayınlanıyor. Clarins'in Türkiye'deki reklam ilişkilerini yürüten Klan Reklam Ajansı yetkilileri, Kuzey Afrika ülkelerinde dahi aynı reklamın verildiğini belirterek, "Bu tür kozmetik reklamları genellikle uluslararası şirketlerin merkezlerinde hazırlanır ve tüm dünyadaki temsilciliklerine gönderilir. Ürünün tanıtımı için Almanya'da Fransa'da, ABD'de ve Türkiye'de aynı ilan kullanılıyor. Türkiye'ye özgü bir çalışma değil" diye konuştu. Reklamın yaklaşık bir aydır çeşitli dergi ve gazetelerde yer aldığını da hatırlatan yetkililer, bugüne kadar da hiçbir tepki almadıklarını dile getirdi.
GLOBALLEŞMENİN SONUCU Jeffi Medina (Reklamcılar Derneği Başkanı): Sayın Bakanın görüşleri iki ayrı konu ile ilgili; biri reklamın görseli, diğeri ise doğruluğu konusu. Görsel ile ilgili şunları söyleyebiliriz; ilan , dünyaca ünlü bir kozmetik üreticisinin selülit kremi ile ilgili. Kullandıkları fotoğraf da, dünyanın bütün ülkelerinde yayınladıkları standart görselleri. Bunun ülkemiz için uygun olup olmadığına dair bir şey söyleyemem, ancak şunu söyleyebilirim; Bu globalleşmenin bir sonucudur. Reklamın doğruluğuna gelince; söz konusu kozmetik markası dünyanın büyükleri arasında yer alıyor. Bu büyük üreticiler de ürünlerinin performanslarını bağımsız testlere tabi tutup etkisini kanıtlamadan bunları piyasaya sürmezler. Kaldı ki bunun aksi kanıtlandığı takdirde markaları yok olur. Bunun riskini alabileceklerini pek sanmıyorum.
HUKUKÇULAR NE DİYOR Bu reklam sağlık için kullanılmış İÜ HUKUK ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ADEM SÖZÜER: Müstehcenlik ya da çıplaklık söz konusu değil. Çıplaklık tek başına müstehcenlik değildir. Sağlık amacıyla kullanılmış. Kadın, bir cinsel obje olarak vurgulanmamış. Eğer bu müstehcen ise üniversitelerde biyoloji derslerinin yapılmaması lazım. Öte yandan meme kanserinde de sağlık açısından fotoğraflar kullanılabilir, bu fotoğrafların müstehcen olduğunu göstermez. .
Geleneklerin ardında dinci bir görüş var İSTANBUL BAROSU BAŞKANI KAZIM KOLCUOĞLU: Bu reklam ilk kez Türkiye'de kullanılmıyor ki. Bu ekonominin bir gerçeği. Bu reklam için "Bizim örf ve adetlerimize uygun değil" demek yanlış olur. Bunların nasıl algılandığı önemli. Müstehcen demek ekonominin gerçeğini bilmemek olacaktır. Burada geleneklerin arkasına saklanarak dini bir görüş yansıtılıyor. Bu zihniyet 'hacılar rahatsız oluyor' diye havalimanındaki mayolu fotoğrafı da yasaklamıştı. .
'Devlet adamı gibi davranmalı' TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI ORHAN ERİNÇ: Fotoğrafı müstehcen bulmadım. Ancak kadın vücudunun, reklamlarda bir meta olarak kullanılmasını da doğru bulmuyorum. Reklam Özdenetim Kurulu'nun bu tip reklamlarla ilgili yayınlarda sınırları belirlemesi ve dışına çıkıldığında da uyarıda bulunması gerekir. Sayın bakanın bu tip bir eleştiride bulunmasına şaşırmadım. Mensup olduğu siyasal anlayış, partisindeki ağırlıklı anlayışı rahatsız edebilir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının da, parti mensubu değil, bir devlet adamı gibi davranmasını beklemek yurttaş olarak hakkımızdır.
Basına yönelik bir politika ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ BAŞKAN YRD. DENİZ ZEYREK: Kürşat Tüzmen'in yaptığının yanında, Ali Coşkun'un ki daha masum bir müdahale gibi. Ben bu tepkileri, hükümetin basına yönelik genel politikalarının bir parçası olarak görüyorum. Burada, gazetelerin ortaya koyduğu ticari bir etkinliğe, ahlaki açıdan tahammül edememe söz konusu. Gazeteler, halkın haber alma özgürlüğünün bir parçası olduğu gibi reklamlarla da, patronun bir ticari metasıdır. Genel ahlaka aykırı olsa tartışılabilir ama her yerde görülebilecek bir fotoğraf. Bu zihniyeti, havaalanında hacca gidenleri rahatsız ettiği için üstü kapatılan reklamda da görmüştük.
|
|
|
|
|
|
|
|
|