GEÇEN hafta bir zamanlar liderlik konferansı veren Fatih Terim'in geldiği noktayı analiz etmeye çalıştım.. Tamamen futboldışı bir değerlendirmeydi.. Çünkü Fatih Terim sadece teknik adamlığıyla değil, futbol dışı söylemiyle de damgasını vurdu.. İşadamlarına 'takımdaşlık felsefesi'ni anlatan, gençlere 'liderlik' konferası veren kişiye, sosyolojik bir bakış açısıyla büyüteç tuttum.. Ne futbolu ne de Galatasaray'ı karıştırdım.. İlk tepki Hıncal Abi'den geldi: "Dün baktım, bizim Beşiktaşlı Mehmet Tezkan da Galatasaray'daki değişim rüzgarlarından telaşa düşmüş.. Maya tuttu gibi görünüyor ya.. Aslanın başı küçükken ezilmeli.. Fatih Terim'e yönelik iki gün devam eden iğrenç tacizi görmezden gelip hocayı yerin dibine sokan koca bir makale yazmış.." O yazıyı bu amaçla yazmamıştım ama sustum.. Dün Hıncal Abi'nin 'Sezonun en kötü maçlarından biri oldu, G.Saray'ın bu kadar kötü futbol oynadığını çok az seyrettim' diye başlayan 'Terim'in işi zor. Hem de çok zor' diye biten yazısını okuyunca.. Beni telaşa düşüren değişim rüzgarı buysa.. Tuttu gibi gözüken maya buysa.. Bu yıl işimiz çok ama çok kolay dedim..
