|
|
 |
 |
 |
|
| 70 Trilyon lazım
|
|
Canaydın ya da başkası. 27 Mart’taki kongreyi kazanacak isim acilen 50 milyon $ borç ödemek zorunda Camia 'Canaydın gitmeli’ diyor. Ali Dürüst ise “Önce vefa” diyerek Canaydın’a karşı aday olmuyor. Turgay Kıran “5 oy da, 500 oy da alsam adayım” diyor. Yiğit Şardan’ın adaylığı ise tüzüğe takılıyor..
Canaydın başkanlık koltuğuna oturmadan önce camiaya "G.Saray'ı mali disipline oturtacağım" sözünü vermişti. Bu yüzden Canaydın görevi Cansun'dan 1.5 ay sonra devraldı. 3'ü eski, 3'ü yeni denetçi ile kulüp başkanlık divanı, kulüp kongre başkanı ve genel sekreter Sinan Kalpakçıoğlu hesapları 1.5 ay boyunca didik didik inceledi. O gün çıkan borç 57 milyon dolardı ama kayda geçirilmemişler düşünülerek borç 61 milyon dolar olarak belirlenip zabıtlar zarfa konuldu ve mühürlendi. Canaydın ilk olarak bütün gücünü futbol takımına yönlendirdi. Tasarruf çerçevesi içinde amatör şubelere "Kendi yağınızla kavrulun" dedi, çarkını 100 milyarla döndüren bayan voleybol takımını da kapattı. Transfere iki yıl boyunca 25 milyon dolar harcandı ama ne Türkiye'de ne de Avrupa'da bir başarı kazanılamadı.
Banka borçları nasıl arttı?
1996'dan beri yönetimlerde denetçilik yapan Oral Yılmaz (Baba Oral) G.Saray'ın son mali tablosunu şöyle açıklıyor: "Cansun'un bıraktığı 61 milyon dolar borcun 21 milyon doları bankalara aitti. Şimdi G.Saray'ın bankalara 67 milyon dolar borcu var. Son divan toplantısında kulübün borcu 127 milyon dolar (Yaklaşık 180 tilyon TL) olarak açıklandı. Yönetim 'tasarruf yaptık, vergi borçlarını ödedik' diyor. 61 milyon dolar borç 127 milyon dolara çıkıyor. Bu nasıl tasarruf? Kalamış kapandı, Ada hizmet dışı. İçimiz kan ağlıyor.." G.Saray tarihinin en kötü mali dönemini yaşıyor. Herkes "Canaydın bırakmalı" diyor ama kimin başkan olacağı konusunda yol göstermiyor. Kulislerde Ali Dürüst'ün, Mehmet Cansun'un, Turgay Kıran'ın, Yiğit Şardan'ın başkanlığa soyunacağı söyleniyor. Geniş kitlelerle toplantılar yapan, fikir alış-verişinde bulunan ve camianın güçlü isimlerinden Selahattin Beyazıt'tan destek aldığını söyleyen Turgay Kıran "5 oy da 50 oy da alsam başkanlığa adayım. Ben G.Saray'a hizmet için varım" diyor. Bayram öncesi Canaydın birlikte yemek yediği Turgay Kıran'a "Gel benim yönetimime gir" önerisinde bulundu ama Kıran reddetti.
Sürpriz isim Şardan
27 Mart'taki seçimin sürpriz ismi ise 8 aylık Cansun döneminde mali işleri yürüten Yiğit Şardan... Canaydın'ın, "Borcu borçla kapatma" felsefesine karşı çıkan Şardan bu sistemi sağlıksız buluyor ve "G.Saray vizyonunu genişleterek bir Milan, bir Manchester United olabilir çünkü o potansiyeli var" iddiasında bulunuyor. Ancak Şardan'ın başkan olması zor. Çünkü tüzük gereği üyeliğinin 10 yıl olması (Şardan'ın üyeliği 9 yıl 7 ay) gerekiyor. Canaydın'ı seçimi kazanması konusunda sınırsız destekleyenler şimdi en ateşli muhalifler olarak karşısında duruyorlar. Eski başkan Faruk Süren, Fatih Altaylı ve Güneri Civaoğlu'nun başını çektiği muhalifler "Güçlü bir yönetimle G.Saray'ı içinde bulunduğu krizden sen kurtarabilirsin" diyerek Ali Dürüst'ü başkan olması için ikna etmeye çalışıyor. Camiada yıpranmamış bir isim olan mekteplilerin gözdesi Dürüst "Koşullar uygun olduğunda ve camianın tam desteğini arkamda hissettiğimde kolları sıvarım" dese de aslında G.Saray'ın vefa ilkesine sadık kalarak Canaydın'a rakip olmak istemiyor. Canaydın'a şimdilik en büyük rakip Mehmet Cansun görünüyor. Cansun tek bir şart koyuyor: "Canaydın çekilirse G.Saray'a başkan olurum. O zaman Canaydın'ın imza attığı borçlara şartsız kefil olurum ve 3 yıl içinde öderim. Vakıfbank'a olan borçların da 3 yıla yayılmasını sağlarım..." Kulislerde "G.Saray başkansız kalmaz" yorumları yapılıyor ancak "Canaydın çekilmeli" düşüncesi ağır basıyor. Çünkü G.Saraylı yüzlerce üyenin iş verdiği, işe yerleştirdiği, hastanede baktığı, yardım ettiği gerekçesiyle Canaydın'a karşı "kişisel borç" duygusu içinde olduğu ifade ediliyor.
Ünal Aysan'ın modeli
Şimdilerde camiada en flaş isim Ünal Aysan. Zengin işadamının Cansun'a destek verdiği söyleniyor. Ama gerçek öyle değil. Aysan, "Süren ve Cansun gibi bir yönetim tarzı G.Saray'ı biryere getirmez. G.Saray'daki birçok harcamanın şirketlere dağıtılarak gizlenmesi kulübe zarar verir. Bu tür harcamalar ve yönetim tarzı bir holding çatısı altında toplanmalı, kulüp tek merkezden idare edilmeli. Eğer bu tarz bir yönetimi benimseyecek bir başkan adayı ve yönetimi göreve soyunursa her zaman destekçisi olurum. Gerekirse 50-70 milyon dolar arası kredinin temini için imkanlarımı seferber ederim" şeklinde konuşuyor. Camianın güçlü isimleri İnan Kıraç ve Selahattin Beyazıt'ın desteğini alarak göreve gelen başkan Özhan Canaydın'a eleştiri okları soluksuz yağıyor. "Bırak" diyenlerin baskısı çığa dönüşüyor. Lig TV'de, "G.Saray camiasının tasvip edeceği isimlerden kurulacak bir yönetim ve başkan adayı olursa yerimi devrederim. Asla koltuk meraklısı değilim" diyen Canaydın'ı zorlu günler bekliyor. Temmuz ayına kadar 24 milyon dolar Eylül'e kadar toplam 42 milyon dolar acilen ödenmesi gereken bir borç var. Ancak G.Saray'da borç çok para yok. Yönetimin de iç dimanikleri harekete geçirecek, para kaynakları yaracatacak gücü yok. Canaydın listesini yenileyip göreve devam etse de yeni bir başkan adayı çıksa da G.Saray'ın yaşaması için acilen 50 milyon dolar taze paraya ihtiyacı var. '
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
