|
|
|
|
|
|
Kanser, bana hayatın verdiği bir hediye
Asu Yerlici, meme kanserine yakalanmış. Hastalığının ardından hayatı ve kendini yeniden tanımladığını düşünen Yerlici, "Kanser bana hayatın bir hediyesi" diyor.
O MEME kanseri olabileceğine kendi bile inanmamıştı. Henüz 32 yaşındaydı. Yaz tatilinin ortasında eşi işadamı Muvaffak Yerlici'nin göğsünde gördüğü kitleyi basit bir süt bezesi olarak düşünmüştü. Ancak testlerden sonra kanser olduğu anlaşıldı. İşadamı Muvaffak Yerlici ilk eşini de kanserden kaybetmişti. İnci Narin 35 yaşlarında lösemi nedeniyle ölmüştü. Yerlici, "İlk düşüncem, Muki (Muvaffak) için yaşamam ve kanseri yenmem gerekiyor oldu" diye anlatıyor hastalıkla mücadeleye başlama dönemini. Tedavi süreci hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği New York'ta devam etmiş. Burada geçen dokuz ay, onun yaşama bakışını değiştirmesini sağlamış.
İNSANI GÜÇLENDİRİYOR "Artık çok daha rahatım. Daha affedici, daha hoşgörülüyüm. Şimdi eskiden fark etmediğim pek çok şeyi fark etmeye başladım. Örneğin sabah uyandığımda kuşların sesini dinliyorum. Eskiden belki bakmazdım ama artık manzaranın sonuna kadar tadını çıkarıyorum. Eskiden üzüldüğüm şeylerin ne kadar küçük sorunlar olduğunu fark ediyorum. Bu hastalık insanı güçlendiriyor" diye özetliyor hayata bakış açısını. Tedaviye başladığında New York'taki Kıbrıslı bir Rum olan kadın doktorun ona, "Evet sen meme kanserine yakalandın ama farkında mısın bu hayatında alabileceğin en güzel hediye" dediğini anlatan Asu Yerlici, "Doğrusunu söylemek gerekirse o günlerde bu cümle bana çok itici gelmişti. Anlamını ancak hastalığın ilerleyen döneminde fark edebildim. Çünkü bu hastalık başınıza geldikten sonra hayatınız kanser öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılıyor. Bu bir nevi serüven gibi. Hastalıkla yaşamayı öğrenmeli" diye anlatıyor kendindeki değişimi.
'DUA EDİP HUZUR BULDUM' Yerlici'nin unutamadığı bir anısı daha var. Tedavi süresinde yaşadığı en ilginç dönemlerden birini şöyle anlatıyor: "Kemoterapi'nin en yoğun olduğu günlerde yatakta yatıyordum ve çok halsizdim. Kapım çalındı, odaya bir imam geldi. Müslüman olduğumu öğrendikleri için benim manen daha fazla güçlenmem için beni ziyaret etmeye karar vermişler. Birlikte dua ettik, o gün kendimi çok huzurlu hissettim."
ASMALI'YI İZLEMEMİŞ Kanser tedavisi sırasında yaşam stilini eskisi gibi sürdürmeye devam ettiğinin altını çizen Yerlici, "Tabii bazı yasaklı durumlar vardı. Öpüşmem herhangi bir mikrop kapmamam açısından gerekliydi. Suşi yasaktı. Yiyeceklerime dikkat ettim. İçki içmedim ancak kemoterapiden çıkıp sinemaya gittim, alışveriş yaptım" diye anlatıyor kanserle yaşam sürecini. Asmalı Konak'ın filmini morali bozulur diye seyretmekten kaçınmış. Artık hayattan daha fazla zevk alabileceği şeyleri seçmeye özen gösterdiğini söylüyor. Yerlici şimdi memesini güçlendirmek ve aldığı kiloları vermek için diyet uyguluyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|