|
|
|
|
|
|
Kemoterapi değil politika iyileştirdi
Zonguldak CHP Milletvekili Harun Akın, Meclis'te bir oylama sırasında rahatsızlanınca kanser olduğunu öğrenmiş. Halen lösemi tedavisi görüyor. Hastalığı ilk öğrendiğinde 'yıkıldığını', ama seçmenlerinin desteğiyle ayakta kaldığını söylüyor..
ESRA TÜZÜN
Meclis'in en genç üyelerinden CHP Zonguldak Milletvekili Harun Akın, Meclis'teki bir oylamanın en kritik anında hastanede soluğu alınca, kanser olduğunu öğrendi. Son altı ayı Ankara İbni Sina Hastanesi'nde geçen Harun Akın, lösemiyle savaşıyor. "Kendimi iyi hissetmiyordum. Müthiş bir halsizlik vardı. Ağustosun en sıcak günlerinden biriydi. Orman yasası oylanıyordu. Çalışmaların en hareketli olduğu anda ben fenalaştım. Meclis'ten çıkıp Başkent Hastanesi'ne gittim. Tahlilleri yaptırdım. Zaten ben 5-6 ayda bir mutlaka check-up yaptıran biriyimdir. Ocak ayında bütün kontrollerimi yeniletmiştim. Daha önce başıma hiçbir hastalık gelmemesine karşın sağlığım konusunda duyarlıyımdır" diye anlatıyor Meclis'ten hastaneye geçen yaşam sürecini. Çünkü o merak ettiği tahliller sonuçlanınca kanser olduğunu öğrenmiş.
HAYATI FİLM ŞERİDİ GİBİ... "İLK aklıma gelen de lenf kanseri oldu. Sonra da ölümü düşündüm. Hastalığa yakın olmadığımız için kanseri bir şekilde ölümle özleştirdim. Tahlillerimin sonucu sabah açıklanacaktı. Ancak o gece ölümü hissettim. Hayatım aynen film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Kiminle helalleşmem gerektiğini, kime karşı haksızlık yapmış olabileceğimi düşündüm" diye anlatıyor o anki duygularını. O günden sonra da yaşamı İbni Sina Hastanesi'nde sürmeye başlamış. Hastane odası artık onun evi, hatta Meclis görüşmeleri için kullandığı ofisinin yerini almış.
SEÇMENLERİM TOPARLADI AKIN, politikanın kendisi için ilaç kadar etkili olduğunu söylüyor ısrarla. "Seçmenlerim olmasaydı, bu kadar hızlı toparlanamazdım, siyaset benim için kemoterapiden daha etkili oldu" diye de hastalıkla savaşında yaptığı işin ne kadar etkili olduğunu anlatıyor. Harun Akın, yaşadığı dönemi "Bir apartmanın en üst katından düşerken tek bir çiviyle asılı kalmak gibi bir şey" diye tarif ederken "kendimi daha bir kabuğumu yırtmış olarak görüyorum. Hayata bakış açım değişti yani" diye açıklıyor. 40 yaşındaki bu genç adam şimdi hastalığa yakalanmadan önceki haliyle hastalıktan sonraki durumunun birbirine hiç benzemeyeceğini savunuyor. Ölümü yaşamanın onu çok değiştirdiğini ısrarla anlatarak. "Bu çok garip bir değişim. Hastalık yaşamak korkunç bir durum ama bu değişimi yaşamak da bence o denli gerekli" diyor.
SUÇLU ÇERNOBİL BAŞINA gelenlerin ise Çernobil faciasına bağlı olduğunu savunuyor. O günlerde Zonguldak'ta yaşadığını ve tüm tartışmalara karşın o havayı teneffüs etttiğini söylüyor. "Doğu Karadeniz'de çok kanser vakası geliyor. Artvin milletvekili ile elbirliği yapacağız. Karadeniz bölgesinde bu işin çok ciddi etüd edilmesi gerekli. 15-20 yıl sonra da olsa peşine düşmek gerekli. Ne yapalım geç de olsa bir şey yapmak gerekli" diye, Tüm Karadeniz bölgesini kapsayacak kanser araştırma projesini anlatıyor. Kanser hayatının yönünü o denli hızla değiştirmiş ki ailesiyle baş başa kalabilmek için birkaç saati zor ayırdığı günlerden sonra altı aydır sürekli yatağa bağlı bir yaşam sürmeye başladığını söylüyor.
Akın'ın ilk tepkisi 'Hoppala!' olmuş HASTALIĞINI öğrenince ilk tepkisi ise "Hoppala niye ben?" olmuş. Seçim döneminde çok çok yorulmuştum. Ondan 5-6 ay önce de il başkanlığı seçimleri derken tüm hayatım büyük bir hızla geçmişti diye anlatıyor kanser sürecine kadar olan hayatını. Ancak siyaset onun kanserle savaşırken kullandığı en iyi ilaçlardan biri olmuş. "Politikacı olmasaydım çoktan pes edebilirdim. Seçmenlerin sevgisi beni en kötü günümde ayakta tuttu" diye anlatıyor düşüncelerini. "Karşınızdaki insanlar size gerçekten bu denli sevgi gösterince borçlu hissedip toparlanmam gerektiğini hissettim" diyor. Kemoterapi sürerken bağışıklık sisteminin çöktürüldüğünü anlatan Harun Akın, "25 gün süren kemoterapi süreçlerinden sonra bir hafta dinlenme sürecini, seçmenlerimle geçirdim. Oradaki insanlar konvoylarla beni karşıladılar. Yüzlerce insan beni görmeye geldi. Bunun, hastalığın düzelmesinde büyük etkisi oldu" diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|