kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ahmet Hakan Coskun @ SABAH
 

Kongar'a dair

Emre Kongar dendiğinde aklıma şunlar gelir:
BİR:
"Onurlu başkaldırı"ya şiddetle ihtiyaç duyduğumuz 12 Eylül'ün karanlık günleriydi. Askeri yönetim, üniversite hocalarının sakallarına bile karışır olmuştu.. "Sakallar kesilsin" emrine ilk itiraz Emre Kongar Hoca'dan gelmişti. "Benim sakalıma ancak karım karışır" diyen Hoca, sakalını kesmek yerine üniversiteden ayrılmayı tercih etmişti.. Meslektaşları her gelen emre harfiyen uyarken Hoca, üniversiteden atılmayı göze alarak, saçma dayatmaya karşı çıkmıştı.. Bu çıkışın ardından tabi ona karşı sempati beslemeye başladım..

İKİ:
Daha sonra Emre Kongar'la tanışma fırsatını buldum. Çünkü Hoca, üniversiteden ayrıldıktan sonra SHP'den "kontenjan adayı" olarak bölgemize oy toplamaya gelmişti.. Tabi hemen kendisine yanaştım.. Hem seçim çalışmalarını izliyor, hem de kendisiyle küçük sohbetler ediyordum. Anlattıklarını ilgiyle dinliyor, sorular soruyordum. Hoca da taşrada karşılaştığı meraklı müptediden hoşlanmıştı..

ÜÇ:
Seçimde SHP büyük hezimete uğradı, Hoca milletvekili olamadı ama Türkiye'nin önde gelen aydınlarından biri olarak saygı görüyordu. İşte o günlerde TÜYAP Kitap Fuarı'nda kendisiyle bir anda karşı karşıya geliverdim. Beni anımsamadı. Tabi ki bunu olağan karşıladım.. Ama nedenini ve kaynağını tam olarak bilemediğim tuhaf, olumsuz bir his oluştu bende Hoca'ya karşı.. Üzerinde fazla durmadım..

DÖRT:
Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı döneminde hem eski bir hayranı, hem de bir gazeteci olarak hep ilgiyle izledim Hoca'yı. Müsteşarlık döneminin anılarını anlattığı "Ben Müsteşarken" adlı kitabını da büyük bir ilgiyle okudum. Zaten Kongar'la ilgili ilk hayal kırıklığımı da o kitabı okuduğumda yaşadım. Çünkü başkalarının emriyle sakalını kesmemek onurunu gösteren ve askeri yönetime başkaldıran Kongar'ın kitabında Ankara bürokrasisinin o kendine özgü biçimciliğiyle matrak geçmesini beklerken, kendisinin matrak geçilecek bir biçimciliğe saplandığını fark ettim.. Düşünün: Kongar Hoca, bütün bir müsteşarlık döneminde en büyük mücadeleyi, bakanlık içinde yaka kartlarını takmayan memurlara karşı vermiş! Kapıda yaka kartı kontrolü yapan bir Müsteşar! Hem gülmüş, hem de üzülmüştüm..

BEŞ:
İlginç kitaplar yazmaya başladı. Mesela kızlarına yazdığı mektupları kitaplaştırdı. O kitapta kızlarına verdiği öğütleri okuduğumda Emre Kongar'ı gözümde nasıl büyüttüğümü birden fark ettim. Çünkü "aydınlanmacı hoca", mektuplarında kızlarına cinselliklerini özgürce yaşamalarını önerirken şu komik tavsiyede bulunuyordu: Aman etrafa rahatsızlık vermeyin! Bu anlamsız tavsiye uzun zaman gündemimizde kalmış, epey eğlenmiştik. (Bu konuda Emre Aköz'ün nefis analizi hala hafızamdadır).

ALTI:
"28 Şubat demokrasinin önünü açmıştır!". Hoca'nın bir televizyon tartışma programında söylediği ve program jeneriğinde yer alan bu cümlesi, hem içerdiği anlam, hem de vurgulanış tarzı itibariyle her duyduğumda kulaklarımı tırmaladı, tırmalıyor!

YEDİ:
Emre Kongar olayını benim için bitiren olay ise dünkü Hürriyet'te okuduklarım oldu. Hoca kendisiyle yapılan söyleşide güya sosyolog gözüyle köşe yazarlarını değerlendiriyor.. Ayrıntıya girmek istemem. Ancak şu kadarını söyleyeyim: Ben hayatımda bu kadar hesaplı bir analiz görmedim.. Kimleri harcadığında başına bir iş gelmez, kimleri göklere çıkardığında umur görür.. Hepsi acayip hesaplı kitaplı.. Bir ara küstürdüğü Ertuğrul Özkök'le ilgili söylediklerini okuduğumda ise resmen utanç duydum. Gayri ihtiyari "Ne oluyor Hoca! Sizin böyle şeylere ihtiyacınız mı var?" dedim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bayan Gül Nişantaşı'nda   / 11-01-2004
 Değinmeler   / 09-01-2004
 Gürtuna ve CHP: İkisi de oynuyor!   / 08-01-2004
 Sayın muhbir muhalefet!   / 06-01-2004
 Kongar'a dair   / 05-01-2004
 Tanıtım faciası   / 04-01-2004
 Saçmalık   / 02-01-2004
 Yılın sanatçıları   / 01-01-2004
 Ne de kolay konuşuyorlar!   / 30-12-2003
 Kuyruk darbesine güvenen bir yazar   / 29-12-2003
ERGUN BABAHAN
CHP'ye düşen görev
CHP içinde, taşralı, dar görüşlü...
ERDAL ŞAFAK
AB'nin bam teli
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, bu...
ÖMER LÜTFİ METE
TOBB'u taca atmayalım
Dün 2004 yılından beklentilerini...
REFİK DURBAŞ
Azmin zaferi...
BURGAZADA'DA 6 Ekim 2003'te çıkan...
SAVAŞ AY
İşe karışmayan MİT'le JİTEM kaldı!
ANNEM canlı yayına...
İŞTE YENİ CİMBOM
İŞTE YENİ CİMBOM
G.Saray'da yeni yapılanma sisteme de yansıyacak. 4-4-2'den vazgeçecek...
O günleri unutamam
O günleri unutamam
Rumen çalıştırıcı: "Benim için imzanın önemi yok. Mutlu olmadığım...
İlk hedef 1 Mayıs'a kadar Annan çözümü
İlk hedef 1 Mayıs'a kadar Annan çözümü
KKTC'de yeni hükümet için DP'yle anlaştıklarını açıklayan CTP lideri...
Gül, Washington ve Tahran arasında arabuluculuk önerdi
Gül, Washington ve Tahran arasında arabuluculuk önerdi
İRAN ve ABD arasında Bem depremiyle başlayan yakınlaşma...
Örümcek ağlarına kimler takılmaz?..
Örümcek ağlarına kimler takılmaz?..
Toplumsal kimliğimize sinmiş iki yüzlülük ve çifte standartçılık bu...
Doğum gününde yasını da tutuyor
Doğum gününde yasını da tutuyor
Caner, Sutopu Milli Takımı'nın yıldız oyuncusuydu. Burslu gittiği...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.