En 'zeki' vekilin sözlük oyunu
29 Mart 2002 tarihli haber, "DSP, temiz topluma ulaşma çabalarının siyasetten başlaması gereğinden hareketle milletvekili ve bakanların görevleriyle bağdaşmayan işleri bırakmaları için hazırladığı yasa teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu" cümlesiyle başlıyor.
Teklifte Türkiye Zeka Oyunları Vakfı Başkanı olan DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı'nın da imzasının bulunduğu belirtiliyor. Teklife göre, "Siyasetçiler, tacir ve esnaf sayılmalarını gerektirecek faaliyette bulunamayacak, ticari mümessil veya ticari vekil olamayacaklar."
Bu haberle, bundan 9 gün önce, 21 Mart 2002'de, Türk Dil Kurumu Vekili Avukat Semih Ersoy tarafından, Ankara Asliye Hukuk Hakimliği'ne sunulan dava dilekçesi arasında ilginç bir bağlantı var. Ersoy'un dilekçesi, doğrudan Emrehan Halıcı'yı ve şirketi Halıcı Yazılım San. AŞ'nin icraatlarını hedef alıyor.Avukatın iddiasına göre; TDK eski Başkanı Ahmet Bican Ercilasun, yasal olarak kurum adına sözleşme yapma yetkisi olmadığı halde, mevzuat hükümlerine uymadan, gizli bir şekilde Halıcı Yazılım San. AŞ ile tahminen 1995'te bir sözleşme imzalıyor. Sözleşme, Türkçe sözlüğün elektronik ortama aktarılmasını öngörüyor. Telif hakları ve CD satışlarından elde edilecek net karın yüzde 80'inin Halıcı Yazılım San. AŞ'ye, yüzde 20'sinin de TDK'ya ait olacağı belirtiliyor. Ersoy, dava dilekçesine şu çarpıcı ifadelerle devam ediyor: "Davalı şirket, kendi yetkilisinin ifadesine göre, toplam 20 milyar TL masraf yapıldığını iddia etmiştir. Buna karşılık, 15 yıl süre ile elektronik Türkçe sözlüğün telif haklarından ve CD satışlarından trilyonlarca lira para kazanacaktır. Davalı, tek bir satıştan 765 bin 400 dolar, diğer bir satıştan ise 299 bin 600 dolar (1.4 trilyon lira) gelir elde ettiğini beyan etmektedir. Sözleşmeye bakıldığında, resmi kurumlarda alışılmamış bir şekilde, proje anlaşmasında mutad olan, ne bir sayı, ne bir konu ve ne de bir evrak numarası verilmiştir. Yani söz konusu anlaşma, kurum dışında yapılmış bir anlaşma hüviyetini ve görünümünü vermektedir. Tesadüfen ele geçen ve sadece davalı şirket Halıcı Yazılım yetkilisinin imzası olan 28 Ağustos 2000 tarihini taşıyan ek sözleşme ile, sürenin 31 Aralık 2025 yılına kadar uzatılmasına dair teklif de, davalı şirketin, kurum eski başkanı ile yakın menfaat ilişkisini ortaya koyan, iyi niyete dayanmayan bir belge olarak kabul edilmelidir."
Ersoy, Halıcı AŞ ile sözleşmenin iptalini isterken, bu kez Emrehan Halıcı'nın statüsüne dikkati çekiyor ve şu tesbitte bulunuyor: "Davalı şirketin sahibi olan Sayın Halıcı, milletvekilidir. Bir milletvekilinin, devletin kurumlarına sahip çıkması gerekirken, bir kamu kurumu aleyhine, adaletsiz ve sadece kendi çıkarlarını gözetecek şekilde, hukuka aykırı bir sözleşme olduğunu bile bile, nasıl olup da bu metni imzaladığı anlaşılamamıştır."
Bunlar tabii ki avukatın iddiaları. Haklılığına ve doğruluğuna yargı karar verecek. Ama iki olayın çakışması bir gerçeği daha hatırlamaya vesile oluyor: Temizlik önce kendi evinden başlar.
|