kapat
29.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Sayın bayanlar, İbrahim Tatlıses beyefendiyi çok üzüyorsunuz!

Artık dayanamadım vallahi, aldım kalemi elime... Gözünüzü seveyim yapmayınız kızlar! Bu adam hepinize ayrı ayrı bağlı, bazılarınızı diğerlerinden fazla beğeniyor, bazılarınızı kayırıyor, bazılarınızı bazılarınıza tercih ediyor, yapamaz mı yani? Buna da mı hakkı yok?

Örneğin, Fransa'ya turneye gidecek, hepinizi birden mi götürsün yani? Evvela, vize kuyruğuna kaç kez girip beklemesi lazım hiç düşündünüz mü? Hepinize banka cüzdanları gerekecek, yok tapular, yok çalıştığın yer, hepinize ayrı ayrı bordro kayıtları... Gelsin İbrahim Bey'den banka hesaplarınıza yatıracağı yüklü paralar, bordroda görünmeniz için iş sözleşmeleri, dert yani dert.

Haydi bunlar oldu diyelim, uçak biletleri kaç para? Hiç haberiniz var mı? Birinizin gitmesi kaça mal olur, hepinizin gitmesi kaça?

Haydi olgun adam, cömertliği tuttu hepinizi götürdü diyelim. Sizin Paris masraflarınız da az buz olmaz. Yok berbere gideceğim, yok peruk alacağım, yok kazaklarda indirim var... Maazallah elinde avucunda olanı bitirip, gelecekte kazanacağı paraları bile ipotek altına alırsınız.

Şimdi, bu beyefendiye bir vakitler vuruldunuz mu?

Vuruldunuz! İnkara gerek yok! Vurulduğunuzda beyefendinin yaşamında başka vurgunlar var mıydı? Vardı.

Bu beyefendiyi paylaşmanız gerektiğini baştan biliyor muydunuz? Biliyordunuz!

Ayaklarını ovmayı kabul ettiniz mi? Ettiniz!

Onu mutlu etmeye söz verdiniz mi? Verdiniz!

Eee ne değişti de şimdi saç saça baş başasınız?

Şimdi benim anladığım şu: Asena, İbrahim Bey Ayşegül'e gitti ve eşyalarını toplayıp, Derya Tuna'ya taşınacak diye Ayşegül'e kızıp, dövmüş!

Zaten benim ipler burada kopuyor.

Ayşegül ile Asena bir olup Derya Hanım'a kızacaklarına, birbirlerine kızıyorlar! Tam bir Hıncal Uluç'a sunulmuş, 'hanım mantıksızlığı' abidesi. Tabii hiç ama hiç birisi İbrahim Bey'e kızıp saldıramıyor.

Ama İbrahim Bey öyle mi, gayet tutarlı ve mantıklı. Neden? Bugün sevgili Şengül Balıksırtı'ndan öğreniyorum ki bilahare, beyefendi hem Ayşegül'ü hem de Asena'yı dövmüş. İbrahim Bey dövme çizgisini istikrarlı bir biçimde devam ettiriyor. Buna da mı hakkı yok? İnsaf yani insaf!

Şimdi, benim bu cici kızlara tavsiyem şudur: Yeter artık "İbrahim Abi, İbrahim Abi!!" tutkunuz! Şan ve şöhretlerinizi elde ettiniz. Hiç biriniz artık yaşamda zora kalmaz, ekmeğinizi kazanırsınız. Hatta, hepiniz başkalarıyla evlenip sıcak yuvalar kurabilirsiniz. İbrahim Abi de tatlı bir hatıra olarak belleğinizde kalır... Sonra hatıralarınızı yazıp, yazlık bir ev bile alabilirsiniz.

Benim derdim, başka! İbrahim Abi'sine yakınlaşmak isteyen daha çok cici bayan var! Ve onlar, sizin yüzünüzden bir iki kaçamak ve manalı bakışa talim etmekten bıktılar! Ben bu yazımı onlar adına kaleme alıyorum. Ve hepinize, "Yeter artık, bu muhteşem yeteneği başkalarına bırakın!" diyorum.

Tatlıses'in keşfedip elinden tutacağı daha çok cici sanatçı adayları var. Hem onlar Paris, Avustralya görmemişler. Ne malum onlardan birisinin Türkiye güzeli olamayacağı, Asena'dan güzel dans edemeyeceği? Ha?? Ne malum?

Kızım çok asi, başedemiyorum! (İzmir'den Perihan K.)
16 yaşındaki kızım çok asi. Babasını 5 yıl önce kaybettik. Hem anne hem baba olmaya çalışıyorum. O ise benimle alay ediyor. Eve geç geliyor. Evden kaçmakla tehdit ediyor.

Nasıl davranmalıyım?
* Ne kadar zor bir durumda olduğunuzu anlıyoruz. Eşiniz hayatta olsaydı kızınız benzer hareketleri yapabilir miydi? Bence yapardı. 16 yaş çok güç bir devre gençler için. Etrafı çok iyi algıladıkları ancak gördükleri bazı adaletsizliklere baş kaldırma çağı da denebilir bu devreye. Kendisini sizden çok farklı, daha mükemmel gördüğü yıllardır bunlar. Ancak sizinle "alay ederek" kırıcı olması kabul edilemez. Evi terk etme tehditlerini de bu çağdaki gençler çoklukla ileri sürebilirler. Nasıl davranılmalı sorunuza gelince, bu mesajı kendisine okutunuz ve sizinle dertleşmesini isteyiniz. Bu durumda sizin ona danışma saatiniz başlamış olacaktır. Perihan Hanım, kimbilir siz bundan başka hangi sorunlarla karşı karşıyasınız? Karşılıklı oturarak bu sorunlarınızı ona açınız, ağlama sahnelerinden uzak durunuz, ay sonunu zor getirme derdiniz varsa, hesapların üzerinden birlikte geçiniz, önerilerini isteyiniz. Nerede tasarruf yapılabileceğini danışınız, yaşamın ikinize beklenmedik bir darbe vurduğunu, baba yokluğunda her şeyin daha fazla zorlaştığını anlatınız. Muhakkak ki sizden daha çok şey bilen, okuyan biri olduğu için onunla gurur duyduğunuzu ve kendisini her konuda desteklediğinizi belirtiniz. Durum ne olursa olsun, hangi sorunları yaşarsa yaşasın, size her türlü problemiyle her an gelebileceğini, onu yargılamayıp dinleyeceğinizi, sonra doğru yolu beraber konuşarak bulacağınızı söyleyiniz. Tabii ki bunları 'laf ola beri gele' söylemeyip, gerçekten uygulamaya hazır olacaksınız. Ben olsam bir de kızıma şunu söylerdim: "Yavrum, sen dışarıda tanımadığın insanlarla görüşüyor, her gün yeni birşeyler öğreniyorsun. Benim öğrendiklerim hep kısıtlı kaldı, sana yetişemeyeceğim yerler vardır ve olacaktır, ancak beni uyar 'anne, şunu şöyle yapsan daha iyi olur' de." Yeter ki size açılsın, utanmadan, korkmadan, en gizli endişelerini, yaşadıklarını size anlatabilsin. Siz de onu her seferinde anlayışla karşılayın. Unutmayın, her şey onun ve sizin huzurunuz için! İkinizi de sevgiyle kucaklıyorum.

Şarkı sözü yazıyorum (İstanbul'dan Günseli Çakım)
50 yaşındayım. Üç kızım ve 5 torunum var. Radyoda sunuculuk yapıyordum ama kardeşim yüksek tansiyondan hastalandı ve kaybettik. İşime devam edemedim. Depremde evim yıkıldı, geçen yıl hem annemi hem de babamı kaybettim. Çok dertliyim. Senelerdir şarkı sözü ve şiir yazıyorum. Lütfen bana Bülent Ersoy, Selami Şahin, Cengiz Kurdoğlu ve Sezen Aksu'nun telefonlarını verin. Bari şiirlerimi değerlendireyim. Teşekkürler.

* Çok dertli yılları geride bırakmışsınız. İşte istediğiniz telefon numaraları... Bülent Ersoy, gerçekten numaraları vereceğimi mi zannettiniz?

Tabii ki veremem. Bu konuyu köşeme aldım çünkü sizin gibi çok şiir ve şarkı sözü yazarı benzer bilgileri istiyorlar. Ancak, bu işlerin hiç de kolay olmadığını bilmenizi isterim. Evet, yolunuz Unkapanı'na ve çeşitli plak şirketi sahiplerine düşecektir. Bu mektubu okuyacak yazarlarımızın da benden böyle bir yardım istememelerini rica ediyorum ve hepinize bol şanslar diliyorum.

Ayşe ÖZGÜN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır