kapat
13.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Deh demeden yürüyen at.. İlle de sessiz avrat..

Şairin "Şu dünyanın ötesine vardım diyen yalan söyler.. Kadınların sefasını sürdüm diyen yalan söyler.." dizeleri bir kez daha haklı çıktı.. Buyrun size kadınlardan çeken bir "kadın kolları sorumlusu.." milletvekilinin encamı..

İki önemli konu memleketin gündemine gelip oturdu.. Birincisi Biri Bizi Gözetliyor'un kedisinin vakitsiz kaybı.. İkincisi de Ediz Hun'un İTÜ Rektörü Profesör Gülsün Sağlamer tarafından "kabalıkla" suçlanması..

Üçüncüyse Amerika'nın Irak'a yapacağı müdahale gelir ki kamuoyu bunu fazla sallamıyor..

Sallamadığı için de gazeteler Saddam'ın akibeti yerine kedinin ölümüne dair detayları haber yapıyor..

***
Toprağı bol olsun BBG kedisi de kediden başka her şeye benziyordu.. Çirkin bir yaratıktı.. Normal bir zekanın bu kediye durduk yerde sempati göstermesi "gel pisi pisi, var mı senin gibisi" deyip sevmesi beklenemezdi..

Öte yandan yarışmacı Elif'in her an kedinin üzerine oturup ölümcül bir icraat yapması bekleniyordu..

Buna rağmen kedinin ölümü neden bu kadar öne alındı, kestiremiyorum..

Ediz Hun vak'ası..
Elif Hanım'ı bir iki kez seyrettim.. Normal şartlarda pikniğe gidip bir yere otursa, altında kalan arazide iki üç yıl ot bitmez.. Belki iftiradır ama gazeteler "Kedi, Elif'in altında kaldı.." demeye getirdiğinden olayı dillendiriyorum..

Elif Hanım pekala yarışma arkadaşlarından birinin üzerine de oturabilirdi.. Adım gibi biliyorum ki o zaman meydana gelecek telefat bu kadar gürültü yaratmazdı..

Bu kedi olayına ve seri kedi cinayetlerine başka bir yazıda değineceğim, benim asıl konum Ediz Hun vak'ası ile ilgili..

Olay özetle şöyle olmuş:

ANAP'ın kadınlar günü törenine İTÜ rektörü hanımefendi ile birlikte bazı hanım gazeteciler, yazarlar ve sinema sanatçıları da katılmış.. Ediz Bey de partinin kadın kolları başkanı gibi birşey..

Bakmış ki Hülya Koçyiğit orada oturmakta.. Çıkmış yanına gitmiş.. Hülya Hanım ile İTÜ'nün rektörü olan hanımefendinin arasındaki koltuk dirseğine tünemiş..

Profesör Gülsün Sağlamer ile aralarında bir münakaşa olmuş.. Toplantı sonunda Mesut Bey her delikanlı gibi Galatasaray maçına gitmiş.. Ediz Hun da arkasından seyirtmiş..

Onların yokluğunda kürsüye çıkan Prof. Gülsün Sağlamer olayı üstü kapalı anlatıp, isim vermeden Ediz Hun'a sitem etmiş.. O saatten beri de Ediz Hun savunmada.. Ben hayatımda kadınlara kaba davranmadım, deyip kendini savunuyor..

Hürriyet refikimize göre muhabirleriyle konuşurken telefonda ağlamış.. Tarım ilacı içip kendini intihar edeceğini söyleyecek gibi olmuş..

***
Olayın başka görgü tanıkları da var ki biri de bizim gazeteden Leyla Umar.. (Allah eline kimseyi düşürmesin!) O da oradaymış.. OMO Kadınlar Kulübü'nün ödülünü aldığı için bu aralar etekleri zil çalıyor.. (Kendisini bu vesile ile ben de tebrik ederim..)

Bu OMO Kadınlar Kulübü bu arada bol keseden ödül dağıtıyor, hepsini de kadınlara veriyor.. Neye göre verdiği belli değil.. Mesela Duygu Asena bir yıldır çalışmıyordu onu da Leyla Hanım'la birlikte ödüllendirdiler..

Duyumlarıma göre Duygu'ya verilen "Yılın en iyi çamaşır durulayan kadın yazarı" ödülüymüş..

Leyla Umar'a da "Çamaşırı en iyi çitileyen kadın yazar" ödülünü uygun görmüşler..

Bu arada "En başarılı yumuşatıcı" ödülü elde kalmış.. Önce bir erkek gazeteci düşünülmüş ama laf çıkar diye vazgeçmişler.. Her neyse! Leyla'dan dinlediğim olay başka türlü..

Koltuk kavgası..

Ediz Hun, o toplantıda Mesut Bey'e yakın bir yerde konuşlanmak için didiniyormuş.. Bakmış ki yakında oturacak bir yer yok, gelip Hülya Hanım ile Gülsün Hanım arasındaki koltuğun dirseğine tünemiş..

Gerçi kendisi Hülya Hanım'ı beş senedir görmediğinden iki satır konuşmak için oraya gittiğini söylüyor ama fotoğraflarına bakıldığında Mesut Bey'in ensesini üflerken görülüyor..

Gerisi ile Hülya Hanım'la özlem gideriyor..

Gülsün Hanım'la kavgası da "Buradan kalkın ben oturacağım.." diye çıkmış.. Doğal olarak Gülsün Hanım kabul etmeyince beylik triplere geçilmiş.. "Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?" muhabbeti gelmiş..

Kırgınlığın aslı bu..

Mesut Bey maç saati gelince oradan ayrılmış.. Zaptedilmeye çalışılan koltuğun da o saatten sonra kıymet-i harbiyesi kalmamış..

Çünkü kadın meselelerinden sorumlu milletvekili Ediz Hun, toplantıda kalıp kadın konuşmacıları dinleyeceği yerde "Ben başıma koyamam miralayın fesini.. İşitmeden duramam liderimin sesini.." siyaseti güdüp, Mesut Bey'in arkasından gitmeyi tercih etmiş..

***
Medyamızı dilhun eden "nezaket tartışmasının" aslı bu..

Ediz Hun kendisini "Ben kadınlara hayatım boyunca kaba davranmadım, gerçi rol icabı birkaç kişiyi güzelleştirdim ama.." diye savunuyor..

Doğrudur.. O filmlerin çoğunu ben de seyrettim.. Türkan Şoray'ından Filiz Akın'ına kadar çok çektirdiler adamcağıza.. Onlara bir iki tokat ekleştirmesini çok görmemek lazım..

Şahsen ben olsaydım Bursa işi oluklu bıçakla ayıklamıştım rol arkadaşlarımı.. Bakın Hülya Koçyiğit için birşey demem ama özellikle Fatma Girik ile Filiz Akın çok inletmiştir kendilerini..

O sebepten atılan o tokatlar seyirciye ferahlatıcı etki yapmıştır..

Lakin yakında başka bir bomba patlarsa şaşmayın.. Ediz Hun "Ben hayatımda kadınlara el kaldırmadım.." derken bizim istihbaratın leşkerleri birini bulmuşlar bile..

Kadın Ediz Hun'un kendisini evire çevire dövdüğünü iddia ediyor..

Olay patlarsa çarşı daha da şenlenecek demektir.. Özellikle büyük televizyon düşünürü Reha Muhtar'a iş çıkacak demektir..

Haftaya toplar dayak yiyen kadınları.. Üç beş de feminist katar programa.. Avaz avaz tartışırlar.. Erkek milletine "aman teyakkuzda olun, böyle bir programı kaçırmayın" derim..

İyi de ederim..

Son söz: Bir münafık sebep oldu bu işe.. İnşallah başına sivri kayalar düşe..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır