kapat
13.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Özkök'ün telefonu Fogg'un bilgisayarı

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün telefonlarının dinlenmesi ile Avrupa Birliği Büyükelçisi Karen Fogg'un e-mail'lerinin çalınıp yayınlanması arasında fark yoktur.

Her iki olayda da söz konusu olan, özel hayatın dokunulmazlığının ihlalidir ve her ikisi de yasalara aykırıdır.

Mahkeme emri olmadan Özkök'ün telefonlarını dinlemeyi, Fogg'un e-mail'lerini çalmayı hiçbir şey mazur gösteremez.

Özkök'ü sevmeyebiliriz. Özel telefon konuşmalarının ortaya dökülmesinden, onu zor durumda bırakacağı için haz alabiliriz. Ama bu onun özel hayatına tasallutun iğrençliğini ve yasa dışılığını hafifletmez.

Suçun oluşmasının, ondan ne kadar yararlandığımızla bir ilgisi yoktur.

İşlenen bir suç dolayısıyla lehimize bir durumun ortaya çıkması, suçu ne ortadan kaldırır ne de azaltır.

Özkök'ün, dinlenmiş telefon konuşmalarının dökümlerini kendi gazetesinde yayınlamayacağına kesin gözü ile bakabiliriz. Fogg'un e-mail'lerinin çalınmasını onaylamadığını kendi köşesinde yazdı. Ama gene de gazetesinde yayınlanmasına izin verdi.

Hangi gazetecilik veya etik kuralına göre, diye sormak istiyorum ona.

Bunların yayını yargı kararı ile yasaklandıktan sonra herhangi bir yerde yayınlanması suçtur.fHürriyet'e ve Emin Çölaşan'a kimse dokunamaz, mahkemede mahkum olusak da patron tazminatı öder diye düşünmüş olabilir mi?

İşin bir de gazetecilik yönü var. Fogg'un e-mail'lerinin orijinalleri gazetenin elinde mi? Soğuk savaşçıların yaptığı Türkçeleştirmenin doğru olup olmadığı kontrol edildi mi?

Merak ediyorum. Acaba bir gün patronunun telefon konuşmaları (bunları birisinin banda aldığından emin olabilirsiniz,) Star gazetesinde yayınlanırsa Özkök, "Olur böyle şeyler; bugün bana, yarın sana" mı diyecek?

Böyle bir şey olduğunda bizden "Gülme komşuna, gelir başına; daha beter olun" dememizi mi bekleyecek yoksa bu davranışı kınamamızı mı?

Doğan Yayın Grubu medya ahlâksızlıklarını önlemek için uyacağı prensipleri kamuoyuna açıklamış, uygulanmasını güvence altına almak için de bir kurul kurmuştu. Umarım bu kurul Fogg'un e-mail'lerinin yayınlanması ve bunların soğuk savaş yöntemleri ile bazı insanların karalanmasında kullanılması konusunu gündemine aldı veya alacak. Aksi takdirde böyle bir kurulun varlığı bir PR (halkla ilişkiler) egzersizinden başka bir şey değildir.

Hürriyet Gazetesi'nin iftira ve hakareten mahkum olmuş yazarları konusundaki politikası, bunları olmamış saymaktır. Hürriyet'e haksızlık etmemiş olmak için, diğer gazetelerin bu konudaki sicillerinin pek farklı olmadığını da belirtmek gerekir. Ama bu, durumu değiştirmez.

Hürriyet Gazetesi'nin kendi iç disiplin mekanizmasını çalıştıracağına inanmıyorum.

Onun için Emin Çölaşan'ı mahkemeye vereceğim. Çünkü mahkeme ile Hürriyet Gazetesi arasında temel bir fark var: Mahkemede, söylediklerinizi kanıtlamak zorundasınız.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır