Samsun Teknik Direktörü Yücel Uyar bir kendi kadrosuna ve takımın kapasitesine bakmış, bir de Beşiktaş'ı değerlendirmiş ve 30 yıl öncesinin savunma anlayışıyla oynamayı tercih etmişti. Soru şuydu: Acaba Daum, bu futbola çağdaş bir cevap bulabilecek miydi?.. 60 dakika Beşiktaş oynadı, Samsun oynatmadı. Sonra Beşiktaş'ın orta sahası ve savunması birbirinden kopunca Samsun dışarı çıkmaya başladı. Bunu gören Daum nihayet harekete geçti ve Ronaldo ileri çıkıp oyuna hücumda katkıda yapabileceği için Marinho'yu sahaya sürdü. Hücumdaki sıkışıklığı belki çizgiye inerek aşar diye de Bayram'ın yerine Sertan'ı aldı.

Ama Daum, bu değişikliği yaparken Ahmet Dursun'la İlhan'ın çoktan oyundan düştüklerini unutmuştu... Sonuçta Beşiktaş çok değerli 2 puanı kaybetmiş oldu.

Şimdi maçın ayrıntılarına bakalım:

Baya düştü, kel göründü
İkinci yarının başından beri dikkatimi çekiyor: Baya yok ve hücumda sürpriz gol girişimleri de yok. Demek ki Baya'nın savunma beceriksizliklerine bakarken, hücumdaki katkısını gözden kaçırıyormuşuz. Ama daha ilginci Daum'un haftalardır Baya'nın yokluğuna bir başka futbolcuyla çözüm bulamamasıydı.

Sahanın en iyilerinden Baidoo'nun başarısında çalışkanlığı, pozisyon takibindeki dikkati kadar Ahmet Dursun'un hareketsizliği de rol oynadı. Ahmet, nedense eski günlerindeki gibi boş alanlara kaçmayı, çapraz koşular yapmayı düşünmüyor.

Samsun'un savunma tünelinin en gerisinde kaleci Göksel, en ilerisinde de Mehmet Yılmaz vardı. Mehmet Yılmaz, Ronaldo'ya o kadar yakından baskı yaptı ki, Brezilyalı futbolcu, Marinho oyuna girinceye kadar yerinden kıpırdayamadı.

Tümer, zaman zaman 'al da at' denilecek paslar veriyor. Ama bunları atacak birisinin olması lazım. 43.dakikada İlhan'a, 51'de Ahmet'e öyle gol pasları verdi ki Tümer, golü atmak kolay, kaçırmak zordu.

İlk devredeki Samsun maçını Beşiktaş 2-1 kaybedince, Daum hafta içinde ortalığı ayağa kaldırmış, "Bu kadroyla şampiyonluk olmaz" demişti. Şimdi neler diyecek doğrusu merak ediyorum. Ama benim içimden de "Böyle hatalarında inatçı ve takıntılı Daum'la zor olacak" demek geçiyor.