Sahayı dolduran Beşiktaş seyircisi 70. dakikadan sonra artık takımının bir şey yapamayacağını anlayınca, Samsunspor kalecisi Göksel'in annesi ile uğraşmaya başladı!

Beşiktaş'ın elindeki silahlar belli. Onları iyi kullanır, fazla da mücadele ederse, rakipleri de puan kaybederse zirveden kopmaz. Ama Dahi Daum (!), gözünün önündeki olayı göstere göstere görmezse sonra sakın yönetime "Bana futbolcu lazım" demesin.

İlhan tek başınayken her tarafa depar atıp, rakip defansı şaşırtıyordu. Ahmet Dursun geldikten sonra, İlhan'da gene aynı istek var ama o gezerken Ahmet duruyor! Yalancı deparlar atmıyor, rakibi peşinden götürüp bıktırmıyor. Böyle olunca da hem takımının hızını kesiyor, hem de İlhan'ın yollarını...

Yücel, İlhan'ın peşine Hakkı'yı vermiş, Ahmet'in peşine Baidoo'yu. İlhan, Hakkı'dan bir kez kurtuldu, pozisyona girdi ama kaçırdı. Ahmet, Baidoo'dan kurtulamadığı gibi Baidoo zaman zaman Ercan'a yardıma bile gitti.

Bu tarz kapalı top oynayan takımlara karşı 3 şıkkın var. 1- Göbekten çalımla, verkaçla geçeceksin. 2- Şut atacaksın, 3- Çizgiye kadar inip oradan ortalarla rakip defansı en zayıf olduğu noktada yakalayacaksın.

Beşiktaş bunların hiçbirini yapmadı.

Daum'a ne demeli
Ben Samsunlu futbolcuların yerinde olsam, para almadan elimden geleni yapmama rağmen bana hakaret eden Samsun Şehir Stadı'nı protesto eder, bütün maçlarımı deplasmanda oynarım.

Türkiye'de futbolcular oyun kurallarını bilmiyor. Tümer korner atıyor; iki metre ilerisindeki arkadaşına topu veriyor. Sonra o arkadaşı topa basıyor ve Tümer oyun alanına girerek o topu orta olarak atıyor. Samsunlu futbolculara bakıyorum; birisi ön direkte birisi arka direkte pozisyonu seyrediyorlar. Halbuki 1 metre öne çıksalar, Tümer'in ikinci sefer topa dokunduğu noktada pozisyon ofsayt olacak. İkinci yarı bunu bir kere yaptılar onda da yan hakem Muhittin Gürses atladı. Demek ki yardımcılar da futbolcular gibi hâlâ oyun kurallarını bilmiyorlar.

Uzatmalar oynanacak Serdar Tatlı 3 dakikayı gösterecek. Daum, Necat'ı oyuna alıyor. O Necat bir kafa golü atsa herkes yine 'Dahi Daum' diyecek. Peki şimdi o millet ne diyecek? Bunu bir yerli hoca yapsa yerden yere değil tribünden tribüne vururuz.