kapat
03.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Akıllı insanlarla alay etmek

Molla Abdurrahman 15'inci yüzyılda Horasan'da yaşadı. Doğduğu Cak kasabasının adından, Cam” adını aldı, döneminin büyük şairlerinden biri olarak adı bugüne kadar kaldı. Molla Abdurrahman Cam”, Şirazlı Sadi'nin Bostan ve Gülistan kitaplarından etkilendi, Baharistan adlı kitabını yazdı.

Baharistan'da anlattığı hikâyelerden biri, İskender ile ona "ders veren" bir "çirkin" filozof hakkındadır.

.....
İskender-i Rum”, cihangirlik çağlarında bir kaleyi savaşmadan, hile ile ele geçirdi ve askerlerine "yıkın" diye emir verdi. Etrafındakiler dediler ki: "Bu kalede bilgin bir kişi yaşamaktadır. Çok şey bildiği, en zor meseleleri çözdüğü söylenir. İsterseniz bir görün..."

İskender de "Getirin bu adamı, bakalım" dedi. Adamı getirdiler ve İskender sözü edilen bilgini görür görmez nefret etti.

Çünkü adam inanılmaz çirkin biriydi ve İskender kendi tutamadı, "Bu ne korkunç, bu ne acayip bir şey" deyiverdi.

Bilgin, İskender'in tavrına ve sözlerine çok üzüldü, ama yine de gülümseyerek konuşmaya başladı:

"Sen benim çirkin suratımı ve suretimi ayıplıyorsan, demek ki boş bir adamsın. İnsanın teni bir kındır, canı ise kılıçtır. İşi gören kılıçtır, onun kını değil."

İskender bu sözler üzerine şaşırdı ve merak etti. Bilgin sözlerini sürdürdü:

"Bilmiş ola ki, herkese fena muamelede bulunan kimse daima yüzlerce ıstırabın acıları içinde kıvranır durur. Böyle insanların hapishaneye konmasına da gerek yoktur. Çünkü onların vücutlarının derisi, onların hapishanesidir, onlara yeter."

İskender sözünü kesmeye teşebbüs etmeyince bilgin devam etti:

"Kötü muamelenin altında kıskançlık vardır. Kıskanç kimse daima mustariptir. Kendisine verileni hiçbir zaman beğenmez, gözü hep başkalarındadır. Kendi hakkı olmayan şeylere gönül bağlar, göz diker. Başkalarının el ve avuçlarında bir şey gördü mü, sebepsiz yere, neden onlara verdin de bana vermedin, diye feryat eder.

Cömert akıllılar, kendi mallarını dostlarının malı telakki ederler. Alçak akılsızlar ise neleri varsa sonunda düşmanlarına bırakırlar. Kerem sahibi cömert adam, eline ne geçerse hepsini dostlarının ayaklarına saçar, dağıtır, döker. Sütü bozuk habisler ise ne biriktirmişlerse, öldükten sonra düşmanlarına bırakırlar."

Çirkin filozof, İskender'in yüzüne bakarak sözlerini tamamladı:

"Akıllı insanlarla alay edip eğlenmek; büyüklüğün şanı olan yüz suyunu yere dökmek, kendi haysiyetini çiğnemek, kendi şerefiyle oynamak, onu zillet tozuna bulamak demektir.

Olgun ve bilgin kişilerle alay edip eğlenmekten vazgeç. Aksi taktirde büyüklüğünü, şan ve şerefini kaybedersin.

Herkese yumruk sallama mesleğini güdenler, bir gün gelir elleri ve emirleri altında bulunanların tekmeleriyle can verirler. Herkese insafsızca kılıç çekenler, en sonunda insafsızların kılıçlarıyla ölürler."

İskender, bilginin sözlerinden çok etkilenmiş, özür dileyip kendisine armağanlar vermiş, kaleyi yıktırmaktan da vazgeçmiş.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır