kapat
03.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bir parçamı yitirdim

Beyin ameliyatından sonra girdiği derin uykudan çıkamayan Prof. Dr. Aykut Barka'nın ikizi Günkut Barka, duyduğu acıdan şoka girerken, Barka'nın çocukları ondan bundan sonra ikinci babaları olmasını istediler
Tedavi gördüğü Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde önceki gece ani bir tansiyon düşmesi sonucu kalbi durarak yaşamını yitiren Prof.Dr. Aykut Barka'nın ikiz kardeşi Günkut Barka hala kendine gelemedi. Son ana kadar kardeşinin uykudan uyanıp eski yaşamına döneceği umudunu bir an bile yitirmeyen Günkut Barka ikizinin kaybı ile yıkıldı. "Yıllarını mesleğine vermiş bir bilim adamını kaybetmek Türkiye adına çok acı. Ama bir ikiz kardeş olarak benim açımdan bu acıya dayanmak çok zor" diyen Barka, kendisini bir parçasını yitirmiş gibi hissettiğini söyledi. Babalarının her an eve döneceğine inanan Barka'nın çocukları ise kardeşine bir su damlası kadar benzeyen Günkut Barka'dan "Artık bizim babamız sen ol" dileğinde bulundu.

Soyak Sitesi'ndeki evinin önünde dün bir basın açıklaması yapan Barka, kendisinden 15 dakika küçük olan kardeşinin talihsiz ölümü için "Kayıp çok büyük. Duyulan acı çok önemli. Öğrencileri arkadaşları ve ailemiz açısından çok önemli ama özellikle de ikiz kardeşi olmam nedeni ile benim açımdan çok önemli" dedi.

Derin komada geçen 22 gün boyunca kardeşine beyinsel ve fiziksel olarak pozitif birşeyler vermeye çalıştığını ifade eden Barka yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kendisine de yalvardık. Allah'a da yalvardık. Ama yapamadık. Elimizden başka bir şey gelmedi. 'Allah Rahmet Eylesin' bile demek istemiyorum. İkiz olduğumuz için görüntü, ses ve davranışta birbirimize çok benzediğimiz için geride kalanlar hep ben de onu görmek isteyeceklerdir. Ben de elimden geldiği kadar yokluğunu hissettirmemek için çalışacağım."

BABAMIZ OLUR MUSUN?
Annesinin durumunun da çok kötü olduğunu anlatan Barka, "Bu acı haberi vermek bana düştü. İlk iş olarak onun yanına gitmek zorundaydık. Çok zordu ama ben verdim. Gece 2'ye kadar yanında kaldım. Şimdi daha toparlanmış durumda. Aykut'un küçük oğlu bana (Günkut Amca bana ikinci baba olur musun) dedi. Artık onların ikinci babası olacağım. Onlar artık benim evlatlarım" dedi.

Günkut Barka, Prof.Dr. Barka'nın hastanede kaldığı süre içerisinde halktan büyük destek gördüğünü belirterek şöyle devam etti: "Almanya'dan gelip 2 gün burada yatıp, 'Ne olur bir kere göreyim' diyenler bile vardı. Ona güç verebilecek ne imkan varsa, pozitif enerji verebilecek ne varsa yapıldı. Etrafında Türkiye'nin her yerinden kopup gelen insanlar vardı. Çok yakın arkadaşlarımız vardı. Aykut'un öğrencileri bana (Görüntünüzle ona benziyorsunuz. Ne olur bizi bırakmayın)dediler. Onları da yalnız bırakmayacağım. Zaten ben de bir İTÜ'lüyüm. Onlara da söz verdim. İnşallah bu irtibatımız hiç kopmayacak."

ÇOK ÇALIŞIYORDU
Aykut Barka'nın deprem konseyinde çeşitli çalışmaları olduğunu ve çok yoğun çalıştığını belirten Barka, "1999 depremine kadar Aykut, Türkiye'de çok fazla bilinmiyordu. Daha çok dışarıda tanınıyordu. Maalesef böyle bir rastlantıyla konusu olması dolayısıyla Türkiye'de de tanınmaya başladı. Türkiye onu çok kısa sürede bağrına bastı, çok inandı. Türkiye'deki bütün halkın ona gösterdiği sevgi, ilgi ve değer çok anlamlı ve çok güzel bir şey. Keşke bunların hepsini görebilseydi ama, bu ilgiyi zaten hissediyordu diye düşünüyorum. Çünkü, Türkiye'nin bütün kesimlerinden hiç sitem duymadık, hep sevgi duyduk. Ona saygı duydular. Biz de bundan sonra onu bu şekilde anacağı. Yapacak bir şey yok. Elden bir şey gelmiyor. Allah bize ve herkese sabır versin" şeklinde konuştu.

Onu son kez yaş günümde gördüm
Barka'nın Yeşilköy'de oturan annesi Melahat Barka en son 3 Ocak'ta kendisine yaptığı sürpriz doğum gününde gördüğü oğlunun acısına dayanamadığını söyledi. 82 yaşında olan Melahat Barka, onu son kez gördüğü günü şöyle anlattı: "Oğlumu en son 3 Ocak'ta bana sürpriz olarak yaptıkları doğum günümde gördüm. Oğlum Aykut'ta o zamanlar kuru bir öksürük vardı. Hafif hafif öksürüyordu. Sürekli yavrumu (doktora git) diyerek, sıkıyordum. Oğlumun doktora gitmeye bile vakti yoktu. Sürekli kendini sıkıştırmam nedeniyle beni kırmamak için (Anacığım doktora gittim. Hiçbir şeyim yokmuş. Sapa sağlammışım) dedi. Aykut'un doktora gittiğine inanmamıştım. Ama onu kırmamak için inanmak zorunda kaldım. O gün çok mutluyduk. Bana, (Genç 82. yaşın kutlu olsun. Nice mutlu yıllara..) demişti. Tüm ailesiyle birlikte olan Aykut'un mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Aradan bir ay geçti. 50 yaşında daha hayatının baharında olan oğlumu yitirim."

Celal YILDIZ - Neslihan KESKİN - Murat KEKLİKÇİ



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır