Bu 2 kalp seni unutur mu?

Diyarbakır'ın Başarı Köyü...
Ne doktor var orada, ne sağlık ocağı... Pakize Maral isimli bir kadın tam 5'inci kez hamile... İkiz beklediğini bile bilmiyor... Kendini, emektar ebenin ellerine teslim ediyor. İlk bebek güçlükle doğuyor, sonra bir bakıyorlar ki ikinci de yolda... Fakat bebekler nefes alamıyor... Mucize o anda gerçekleşiyor işte. Yarbay Cengiz Aydın hızır gibi yetişip, minik dudaklara hayat öpücüğünü konduruyor ve 2 küçük kalp atmaya başlıyor

Diyarbakır'ın Çermik İlçesi'ne bağlı Başarı Köyü'nde yaşandı mucizevi olay. Pakize Maral, 35 yaşındaydı ve 5'inci kez hamileydi. Hayvancılıkla uğraşan eşi Mehmet Maral da, kendisi de, "Allah rızkını verir" diye düşünerek dünyaya getirmişlerdi çocuklarını. Pakize Maral şimdi de, ikiz bekliyordu ama bunu bilmiyordu. Çünkü, köydeki birçok kadın gibi o da, doktor yüzü görmemişti. Zaten çocuklarının hepsini de, köyün ebesi doğurtmuştu.

Ama, bu kez endişeliydi. Yolunda gitmeyen birşeyler vardı; karnı daha büyüktü, sancıları daha fazlaydı. Yine de zamanının geldiğini anlayınca, köyün ebesini çağırttı eşine. Başka çaresi de yoktu ki... Doğum evin yarı karanlık odasında başladı. Kan, ter içinde kaldıktan sonra, bebeğinin ince, zayıf sesini duydu. Derin bir 'oh' çekti. Ama kanama durmuyordu. Bir süre sonra anlaşıldı ki, bir bebek daha var... Aynı çile, aynı eziyet yeniden... Sancılar içinde, ikinci bebek de doğdu. İkinci kız...

ANNE KAN KAYBEDİYOR
Sonra, ebenin yüzünde korkuyu, endişeyi gördü Pakize Maral. Kan kaybediyordu, bedeninin yavaş yavaş soğuduğunu hissediyordu. Bu sırada, bebeklerinin sesinin de gelmediğini fark etti, korku kalbini sıkıştırdı. Evdeki herkes çaresizlik içindeydi. Birşeyler yapmaları gerekiyordu; yoksa genç kadın da, nefes alamayan bebekleri de ölecekti. Ama ne yapmaları gerektiğini bilmiyorlardı. Hastane kilometrelerce uzaktaydı...

O sırada, köyde bir hareketlilik başgösterdi. Köyün toprak yolundan koşuşturan çocukların sesleri geliyordu. Sonra, Mehmet Maral, komşularının "Askerler gelmiş" dediğini duydu. 7. Kolordu'nun sağlık ekibi gelmişti Baraşı Köyü'ne.

Umut gelmişti...
Mehmet Maral, ekibin yanına ulaştığında nefes nefeseydi, "Yetişin" dedi, sonra güçlükle döküldü kelimeler dudaklarının arasından; "Karım da, çocuklarım da ölüyor." Tabip Yarbay Cengiz Aydın, çantasını kaptığı gibi araçtan atladı. Mehmet Maral'ın peşisıra koştu, hasta evine. Ardından Nurgül Hemşire yetişti...

MİNİK BEDENLER KIPIRDADI
Yarbay Aydın, odanın eşiğini geçtiği anda acı tabloyla karşılaştı. Yer yatağında, saçları terle yüzüne yapışmış, perişan halde bir kadın yatıyordu, gözlerinden ümitsizlik gözyaşları akıtarak. Bir diğer köşede, iki minik bebek vardı; öylesine küçük, öylesine çaresiz... Göğüsleri inip kalkmıyordu, dudakları morarmaya başlamıştı. Nefes almıyorlardı.

Hiç düşünmeden dizlerinin üzerine çöktü Tabip Yarbay ve derin bir nefes aldı; sonra içindeki hayatı, bebeklere teker teker üfledi. Bekledi biraz, sonra tekrar denedi; bir kez daha, bir kez daha... Avcunun içinde tuttuğu küçük bedenler bir an kıpırdar gibi oldu, sonra yaşamı müjdeleyen tekdüze ses... Hayat öpücüğü işe yaramıştı... Huzurla yerinden doğruldu, gözleri Hemşire Nurgül Okutan'ı buldu. O da, Pakize Maral'ın başındaydı; genç kadının elini tutuyordu.

Sonrası, kaşla göz arasında olup bitti. Anne ve ikiz bebekleri ambulansa konuldukları gibi Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin yolunu tuttu. Tabip Yarbay tam gidiyordu ki, baba Mehmet Maral'ın minnet dolu bakışlarına yakalandı. Mehmet Maral teşekkür ediyordu. "Kızlarımdan birinin adını sen koy" dedi. Yarbay Aydın, bir an düşündü; ardından "Gizem" dedi; hayatın gizemi, mucizenin gizemi... Diğer bebek ise, annesini kurtaran hemşirenin adını taşıyacaktı; "Nurgül" olacaktı o da.

YARBAY CENGİZ BEBELERİN BAŞINDA
Tabip Yarbay Cengiz Aydın, Başarı köyüne sağlık taraması için gelmişti. Baba Mehmet Maral'ın "Karım, bebelerim ölüyor, n'olur yardım edin" diye yalvarması üzerine iki miniği suni teneffüsle yaşama döndürdü.

NURGÜL HEMŞİRE İSE ANNENİN
Yarbay Cengiz, ikizlere ilk müdahaleyi yaparken, Nurgül hemşire de kanamalı anneyle ilgilendi. Bebekler nefes almaya başlayınca anne ve ikizler ambulansla Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü.

İkizlere teşhis konuldu: Kan transfüzyonu
Yenİ doğan ikiz bebeklerde, doğum sırasında veya hemen sonrasında gerek birinin, gerekse her ikisinin de ölüm riskinin oldukça fazla olduğu öğrenildi. Pakize-Mehmet Maral çiftinin bebeklerinde de ikiz doğumlarda sıkça rastlanan kan transfüzyonu yaşandığı ortaya çıktı. Doğum sonrası, bebeklerden birinin kanının normalin çok altında, diğerinin ise üzerinde olması nedeniyle her ikisinin de ölüm riski ile karşı karşıya bulunduğu saptanırken, dışarıdan suni teneffüs ve kalp masajı yapılmaması halinde yeni doğan bebeklerin birisinin kesin, diğerinin ise büyük olasılıkla ölebileceği bildirildi.

Mürsel ACAY