kapat
24.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bir mucize bekliyoruz

Onu deprem günlerinde tanıdık. Bilgisiyle aydınlandık. Bu çalışkan, değerli bilim adamı şimdi ölümle savaşıyor. Tıp pek umutlu değil ama dualarımız onunla. Türkiye'nin Aykut Barka'lara ihtiyacı var
Beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle bir süre önce Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde ameliyat edilen İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Barka'nın durumu ciddiyetini koruyor. Doktorları yoğun bakımda 13 gününü tamamlayan Barka'nın herhangi bir iyileşme göstermediğini ve hayati riskin giderek artığını belirtiyor.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zehra Kavak, Barka'nın son durumu hakkında şunları söylüyor: "Sayın Barka'nın uyutulma süresi hakkında net bir süre veremiyorum. Süre uzadıkça hasta için risk artıyor demektir. Ne kadar uzun uyutulursa risk o kadar ağırdır. Uzun süre komaya giren, uyutulup daha sonra birdenbire kendiliğinden uyanan hastalar da var. Umarım böyle bir olay yaşarız."

Prof. Dr. Kavak, Barka'nın neden uyandırılmadığını ise şöyle açıklıyor: "Uyandırılma süresi hastanın verdiği reflekslere bağlı olarak planlanır. Ağır koma durumundan kurtulmasını, yavaş yavaş reflekslere cevap vermeye başlamasıyla yani elini kolunu, gözlerini oynatması gibi genel durumundaki hareketlenmeye göre tayin ederiz. Böyle bir gelişme henüz yok. Aykut Barka'nın uyandırılmasına nöroşirürji, nöroloji, anestezi ve reanimasyon anabilim dalı uzmanları ortaklaşa karar verecek. Şu an uyandırılması netleşmiş değil, sadece gözetim altında tutuyoruz. Durumu maalesef çok ciddi."

Barka'nın operasyonunu gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. İlhan Elmacı da bu tür hastaların yüzde 25'inin kendilerine gelmeden kaybedildiğini belirtiyor.

KARDEŞİNİN ELİNİ TUTUYOR
Başhekim Prof.Dr. Zehra Kavak, Aykut Barka'nın ikiz kardeşi Günkut Barka ile sürekli görüştüğünü ifade etti. Günkut Barka'dan kardeşinin yanında olmasını istediklerini kaydeden Prof.Dr. Kavak, bu süreçte temasın önemli olduğunu vurguladı. Prof.Dr. Zehra Kavak, "Genel anestezi altında kalan ve derin uykuda olan hastaların bile ameliyata girerken yakınları tarafından ellerinin tutulması ameliyat sırasında ve sonrasında olumlu etkiler yaratıyor. Biz de Günkut Barka'nın kardeşinin yanına girmesine ve zaman zaman ziyaret etmesine olanak sağlıyoruz. Kardeşi sürekli ağabeyini ziyaret ediyor. Biz de moral açısından aileye destek olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Hocam duy sesimizi de kalk artık, bize lazımsın
Yoğun bakımda 13 gününü dolduran Barka'nın arkasındaki destek ve pozitif enerji her geçen gün büyüyor. Hoca'ya binlerce telefon ve e-mail mesajı geliyor

Aykut Barka'nın beyin kanaması geçirmesinin üzerinden 17, yoğun bakımda bulunmasının üzerinden ise tam 13 gün geçti. Barka, hayatta kalma mücadelesi verirken yakınları ve sevenleri de onu bir an olsun yalnız bırakmıyor. Ablası Ay Barka insanların sevgisini deprem dalgasına benzetiyor:

"Her gün yüzlerce telefon ve e-mail geliyor. Bu sevgi seli, deprem dalgası gibi her gün büyüyor. Bugün kardeşime insanların gönderdiği pozitif enerjiyi iletmek, onun elini tutmak için hastaneye geldim. Ayağa kalktığında bu sevgiyi ona anlatmak için sabırsızlanıyorum. "

Barka'nın ikiz kardeşi Gürkut Barka ise ilkokul öğrencilerin bile çiçek getirdiklerini anlatıyor. Gürkut Barka'nın en duygulandığı anı ise kardeşine yazılan e-mail'leri okuduğu zaman yaşamış. "İstanbul Teknik Üniversitesi, Aykut için bir mesaj sayfası oluşturmuş. O mesajları okuyunca çok duygulandım. Çünkü mesaj bırakanların hepsinin Aykut ile ilgili anıları vardı. Bunu yaşamak çok güzel bir duygu. Kardeşimin insan olarak bu kadar sevilmesi bana büyük gurur yaşattı."

İşte Hoca'ya gönderilen mesajlardan sadece birkaçı:

Sevgili Aykut,
Hatırlar mısın geçen sene basında yanlış bir haber çıkmıştı. Birisi hastaneye yatmıştı, isim benzerliğinden sen zannetmiştik. Hepimiz seni arıyor bulamıyorduk, uçaktan sonra izini kaybettirmiştin. Ne havaalanları kalmıştı ne polis. Seferber olmuştuk, içimiz cız etmişti. Ertesi gün Avrasya koridorlarında gülüp hepimizle dalga geçmiştin. Sonra hepimiz sana: "Bak, Aykut! Lütfen kendine iyi bak, böyle hız yapma..!" demiştik. Hepimize güldün. Yine koridordan çıkıp bize güleceksin, inanıyorum. O anı görür gibiyim. Nilgün Okay

Aykut abi
Gökova ve Knidos makalelerini bu yaz bitireceğimize söz vermiştin, unutma. Bir de Deliler trençlerinden yaş tayini yaptırıp onu da yazalım diyorum, ne dersin? KAF dışında Kahramanmaraş, Ecemiş ve Sultandağ faylarını da bu yaz çalışacağız. Fransızlar, Amerikalılar, İrlandalılar, İtalyanlarla ortak projeler. Haa.. Kuzey Anadolu Fayı üzerinde uluslararası yaz okulu projesini unutma. Master ve doktora öğrencilerinin arazileri... Serdar

Yok Aykut abi yok..
Biliyorum dayanamayıp yine her işe koşmak isteyeceksin ama artık kendini yormana izin vermeyeceğiz. Hepsini biz yaparız. Yeter ki sen iyileş ve aklınla, deneyiminle, bilginle, insanlığınla, gülen gözlerinle bize ışık ol, yol göster. Sen sadece bize değil ülkemize ve tüm dünyaya lazımsın. Seni seviyoruz hocam.. Serdar

Sevgili Hocam,
GPS arazisi sırasında, allerjiden rahatsızlanan gözüm için araçla şehire inip ilaç getirmiştiniz. Size benim getirebileceğim bir ilaç yok, keşke olsa... Ama diliyorum ki, edilen dualar, duyulan sevgiler sizi aramıza geri döndürsün. Öylesine size güveniyoruz ki bu güven sizi sağlığınıza kavuşturacaktır. Lütfen şu an size kalbini açan milyonların sesini duyun ve bakın. Ne olur. Cemil Seyis

Aykut Ağabeyim,
Seni en kısa zamanda aramızda görmek istiyoruz. Daha koşup göreceğimiz çok faylarımız var!.. Doğan KALAFAT

Sayın Barka oğlum
Senin annen değilim ama sana bir anne duasıyla sesleniyorum. İnsan olarak seni çok sevmiştim, sonra da bize verdiğin hizmetlerle. Dön aramıza. Dualarım seninle oğlum. Nuran G.

Acele etmeyin arkadaşlar,
Aykut Hoca biraz gecikti diye ders düşer mi hiç. 2'deki derse bazen 10'da gelir ama mutlaka gelir. Bekleyin GELECEK! Umut Barış Ülgen

Sevgili Hocam
Sizi tanımış olmaktan büyük gurur duyuyorum. Sakın çocuklarınızı ve bizi babasız bırakmayı düşünmeyin. Dilek Şatır

32 yıl görmediği arkadaşı bile geldi
Prof. Dr. Aykut Barka'nın tedavi gördüğü hastanede onu yalnız bırakmayanlardan biri de okul arkadaşı Osman Yıldırım. Yıldırım tam 32 yıldır Barka ile görüşmediğini ancak rahatsızlığını öğrenince koşarak geldiğini söylüyor:

"Aykut ile ben Vefa Lisesi'nden okul arkadaşıyız. En son 1969 yılında görüşmüştük. Aykut'un rahatsızlığını öğrendiğimde yıllık iznimdeydim. Haberi medyadan öğrenir öğrenmez hastaneye geldim. Hatta Aykut'un ikizi Gürkut beni tanımazsa diye, okul yıllarından çekilmiş bir fotoğrafı da yanıma aldım. Hastaneye geldiğimde Gürkut basına açıklama yapıyordu. Hemen tanıdım. Sonra konuşmasının bitmesini bekledim ve yanına gittim. Gürkut'un beni tanıyacağını düşünememiştim ama o beni görür görmez 'Osman!' dedi. Tam 15 gündür burada Aykut'a pozitif enerjimi vermek için gelip gidiyorum. Yıllık iznim iyi bir tesadüf oldu ama iznim olmasa da gelirdim."

Öge Demİrkan - Yalçın BEL



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır