kapat
24.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Romanımı korka korka yazdım

Orhan Pamuk, Kars'ta geçen yeni romanı 'Kar'da 12 yıl sonra sürgünden dönen şair Ka'nın, aşkı ve mutluluğu arayışını konu ediniyor.
Ancak Türkiye'nin başrol ve figüran oyuncularının sahne aldığı Kars'ta aşka ve mutluluğa pek yer yoktur. Tehlikeli bir noktaya gelen siyasal İslam ve türban tartışmaları ve kadınların intiharlarından bahsetmektedir herkes. Bir gece şehre gelen, tiyatrocuların sahneden seyircilerin üzerine ateş açmasıyla da darbe başlar. Kar yolları kapamıştır, yardım gelemez. Romanda siyasal İslam, Batı'ya duyulan nefretin bir sonucu olarak ele alınıyor. Laik-siyasal İslam tartışmaları çığ gibi büyürken Tanrı ile insan arasındaki 'biricik ilişki' ise bu toprakları terk etmeye başlıyor. Hatta, lapa lapa yağan ve Allah'ı hatırlatan kara rağmen.

* Türkiye'nin küçük bir modelini yarattığınız Kars'ta, erkekler kendini dine vermiş, kadınlar intihar ediyor. Kadınların kendini dine verememesinin nedeni türban yasağı mı?

Türkiye'de siyaseti erkekler yapıyor, hem de kadınlar üzerinden. Modernleşmeci erkeklerse kadınların başını açıyor, İslamcılar kapatıyor. Hatta aynı erkek hem açıp, hem kapatabiliyor. Mesela, Demirel. İmam hatip liselerini o açtı, övünüp oy topladı, sonra da bu liseleri kapatan cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Arada hep kadınlar kaldı.

NASIR YÜREKLİ MİYİZ?
* Romanı 3 yıldır yazıyorsunuz, Batman'daki intiharlar ise 2 yıl önce başladı... Olaylar başlayınca mı eklediniz?

Evet. Önce röportaj düşünmüştüm ama 'sen bir romancısın' diyerek romana kattım. Batman'da yaşananlar büyük acı. En acısı, kadınların intiharlarıyla kimse ilgilenmedi. Bir tek Müjgan Halis'in kitabı var bu konuda. Bu kadar nasır yürekli miyiz!

* Romanda siyasal İslam'ı Batı'ya bir tepki olarak ele almışsınız...

Siyasal İslam'ın manevi yanı dışında milliyetçi bir yanı var. Sadece dinin maneviyatına sarılmıyor, babadan kalma bir milliyetçilik aslında. Allah aşkı kadar Batı'ya ve ABD'ye bir tepki. Bu nedenle siyasal İslam deyince 'Allah ile kul' arasındaki ilişkiyi değil bir politikayı anlıyoruz. Bir insan dinine bağlı yaşayabilir ama hiç de siyasileşmeyebilir. Siyasal İslam'ın yumuşak karnı da bu. Onu besleyen Allah sevgisinden çok Amerika'ya duyulan nefretten aldığı enerji. Din tartışmalarıyla da din saf yaşanamaz oldu.

* Roman güncel, siyasal bir roman. Din bir kimlik meselesi olarak tartışılıyor ve herkes var. Bir kesim hariç; Aleviler. Neden?

Bir sürü eksik vardır, muhakkak. Ama Kars'taki Aleviler Azeri, onlarda da hafiten dinci hareket başladı. Onları da romana soksaydım, arap saçına dönerdi. Tamam, kitabın konusu her şeyin arap saçına dönmesi ve kimsenin kimseyi anlama niyeti taşımaması. Ama Kars'taki Aleviler'in talepleri Türkiye'dekinden çok farklı.

* Romana göre Türkiye her an tüm rollerin değişebileceği, oyunun da gerçek olabileceği bir ülke...

Türkiye'de terazinin ibresi her an bir başka yana gidebilir. İtalyanlar Apo'ya kucak açınca Avrupa düşman oluyor, Fatih Terim Milan'a gidince hepimiz İtalyan televizyonu seyrediyoruz. Aşırı uçlara gidebilen bir toplumuz. Bu nedenle Sunay Zaim, Ata rolünü oynarken bir anda toplumun en dibindeki bir kişinin rolüne düşebiliyor.

* Yazarken devletin gölgesini hissettiniz mi?

Hissettim. Bir takım amigolar da çıkacaktır, 'vay efendim nasıl yazarsın!' diye. Korka korka yazdım ama bir zevki de var. Türkiye'de kitap yazmak ip üzerinde yürümek gibi. Hem doğruyu söyleyeceksin hem de hoşgörü mesajını verecebileceksin.

Keşke halkın cinsel hayatı renkli olsa...
* Kitaplarınızdaki aşk, modern hayata uzak. Modern aşkı edebi bulmuyor musunuz?

Modern ilişkiler, televizyonda gördüğümüz herkesin herkesle kolayca yattığı, acı çekmediği "düzeyli ilişkiler." Bu ilişkilerde seks insanın canını acıtmıyor gösteriliyor, tıpkı Madonna'nın "Sekste kirli bir şey yok, duş yaparsınız olur biter" dediği gibi. Ama bu sadece ekrandaki ilişkiler. Oysa toplumun cinselliği hiç de böyle değil, gıdım gıdım yaşanıyor. İnsanlar televizyona bakıp herkesin şakur şukur seviştiğini sanıp üzülüyor. Bundan halkımız ahlaklı, onlar değil sonucu çıkmasın. Keşke halkın cinsel hayatı renkli olsa. Bu durumda kahramanlarım Türkiye ortalamasının üzerinde sevişmiş oluyor.

* Size sık sık 'masa başı yazarı, oryantalist, halkı bilmez' dendi. Bu roman, eleştirilere bir cevap mı?

1970'lerde tüm arkadaşlarım "Burjuva Orhan sen zaten siyasete girmezsin" derdi. Ben de üzülürdüm. Medyada bana çok fazla muhallebi çocuğu eleştirisi yapılmadı. Ama ben 'herhalde öyle düşünüyorlardır' diyordum. Bu benim takıntım. Ben de herkesten önce söylemek istedim. Bu roman eleştrilere değil, kendime bir cevaptır.

BUKET AŞÇI



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır