kapat
22.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Sultanbeyli'de İstanbullu olmak

Sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürlüğü'nün açtığı Toplum Merkezleri köy ve kent arasında sıkışan vatandaşlara, kadın hakları, hukuk, resim, bilgisayar gibi kurslarla 'İstanbullu olma' dersi veriyor...
Onlar, yüreklerine sıla hasretini bohçalayıp İstanbul'un yolunu tuttular. Daha valizlerini açmadan, koskoca kentin ağır yükü sırtlarına bindi. Belki de hepsinin içinde İbrahim Tatlıses gibi "İstanbul'da tutunan bir köylü olma" hırsı vardı... Sultanbeyli'de köy ve kent arasında sıkışıp kaldılar ama Tatlıses'in iddiasının da ötesine geçtiler. Ve "İstanbul bizi kabul etmese de biz İstanbul'da kalacağız, hem de İstanbullu olarak" deyip, Sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürlüğü'nün açtığı Toplum Merkezleri'ne kayıt yaptırdılar. Orada kadın haklarından hukuka, resimden bilgisayara, biçki-dikişten sağlığa kadar birçok konuda kurslara ve seminerlere katılıyorlar; "İstanbullu olma" dersi alıyorlar. Artık, "Etiler ve Ataköylüler'den hiç farkımız yok" diyorlar...

'DENİZ RESMİ YAPIYORUM'
İstanbul'da yaşamanın mücadelesini verenlerden biri de 14 yaşındaki Hasan Çağdaştürk... Birkaç yıl önce altı nüfuslu ailesiyle birlikte Amasya'dan İstanbul'a göç etmişler. Babası kriz yüzünden işsiz. Annesi bir temizlik şirketinde çalışıyor Hasan'ın. İki yıldan beri resim kursuna katılıyor... "Elime kalemimi alıp çizim yapmaya başlayınca tüm sıkıntılarımı unutuyorum.. Ne babamın işsizliği, ne parasız geçen günler. Resim yaptığım birkaç saat dünyadan kopuyorum" diyor Hasan... En çok da deniz ve güneş resimleri yaptığını söylüyor. Nedenini de şöyle anlatıyor: "Bir gün Şile'ye gittik, denizi ilk kez orada gördüm. Sonu gözükmüyordu, çok büyüktü. Bana özgürlük hissi verdi. Çok mutlu olmuştum. Bu yüzden içim sıkıldığında deniz resimleri yapıyorum."

'KADIN HAKLARINI BİLİYORUM'
14 yaşındaki Taner İlgüz'ün hikayesi de diğerlerinden farklı değil. Babası İTÜ'de aşçı Taner'in; "Yakında onu da işten çıkartırlar ama" diyor. Resim kurslarına bir aydan beri katılıyor. Bir kere Taksim'e gittiğini, Akmerkez'i çok merak ettiğini söylüyor: "Sultanbeyli güzel değil, Taksim çok temiz ve düzenli geldi bana. Şimdi burada yaşayınca İstanbul güzel gelmiyor insana."

41 yaşındaki altı çocuk annesi Gönül Şen de resim kursunun hayatını değiştirdiğini söylüyor: "Eskiden hep kocam ve çocuklarım için çabalardım, kursa gittikten sonra kendim için yaşamamız gerektiğini öğrendik." Gönül Hanım'ın arkadaşı Lale Ataş da artık kendini Ataköy, Etiler gibi zengin semtlerde yaşayan kadınlardan çok farklı görmediğini söylüyor: "Onlar kadındı biz değildik. Ama artık biz de kadınız. Bizim de erkeklerle eşit haklarımız var. Eskiden muhtara bile gidemezdim, şimdi kaymakama, belediye başkanına gidip sıkıntılarımız anlatabiliyorum. Artık ben İstanbulluyum diyebilirim; ama, İstanbul beni kabul eder mi onu bilmiyorum."

Resim yapmak ayrıcalık
Adem Ayyıldız, altı yıl önce gelmiş İstanbul'a... Babası hamal. Akrabalarıyla el birliği vermişler ortak bir apartman yapmışlar. İstanbul'u sevmiyor ama burada yaşamaya da kararlı. Bir yıldır resim kurslarına katılıyor Adem ve 'resim yapmanın bir ayrıcalık olduğunu' düşünüyor.

Kurslara başladığından beri davranışlarında diğer arkadaşlarına oranla belirgin bir değişim olduğunu söylüyor: "Eskiden boş yaşadığımı anlıyorum. Artık biliyorum ki biziler de iyi şeyler yapabilirmişiz. Yeter ki bizim de elimizden tutsunlar. Sultanbeyli İstanbul'un ilgilenilmeyen bir semti. Çukur açılır, içine biri düşer kimse dönüp o düşeni içinden kurtarmaz.. Çünkü burada herkes geçim derdinde. En çok bilgisayarımın olmasını çok istiyorum. O zaman çok başarılı olacağıma inanıyorum."

MUTSUZ AMA UMUTLU...
Ardahan'dan İstanbul'a göç ettiklerinde Hatice Aydın 8 yaşındaydı. Şimdi 12 yaşında. Hatice İstanbul'a geldikleri için mutsuz ama geleceğinden umutlu... Hatice üç aydan beri resim kursuna devam ediyor. İleride de resim öğretmeni olmak istiyor. Hatice İstanbul'da kendini özgür hissetmediğini söylüyor. Köyünde koşup oynamayı özlediğini söylüyor.

Benim 'İstanbul'um Etiler...
Ferdi Tayfur fanatiği olan Adem, en çok da 'Sigarayı Bıraktım' şarkısını seviyor. Yoksul bir gencin Etiler'de oturan zengin sevgilisi için modern olmaya çalıştığını anlattığı 'Sigarayı Bıraktım' adlı şarkıda kendisini bulduğunu söyleyen Adem, "İnsan sevdiği kız için her şeyi yapar" diyor.

Burak KARA



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır