Takım olmak çok önemli. Beşiktaş, son maçlarda işte bu yönde çok büyük adımlar atıyor. Bir çizgi yakalandı, her hafta onun üzerine eklemeler yapılıyor. Beşiktaş Menajeri Sinan Engin, Trabzonspor karşılaşmasından önce Asbaşkan Yıldırım Demirören'e, "Bak göreceksin, aynen Göztepe maçı gibi olacak" demiş. Avni Aker'de Trabzonspor ile oynayacaksın ve 5-6 gol hayalleri kuracaksın. İşte inancın en somut belgesi.

Sinan'a maçtan sonra, "Gerçekten böyle düşündün mü?" diye sordum. "Evet Sanlı Ağabey, bu konuda en ufak tereddütüm yoktu" yanıtını verdi ve devam etti: "Futbolcularımızın kafasında, değil yenilgi, beraberlik düşüncesi bile yok. Ben onlara sonsuz güveniyorum. Trabzon'da fark açıldıktan sonra birkaç oyuncumuz biraz gevşedi. Takım, işte buna bile tahammül edemedi. Futbolcular birbirlerini kendi aralarında uyardılar."

Trabzon'da ben tribünden tanık oldum, Daum ve Sinan da en ufak bir laubalilikte kulübeden fırlayıp bas bas bağırıyorlardı. Demek ki komutanlar ve askerler düşüncede birleşmişler. Beşiktaş açısından Trabzon'da sadece iki görüntü sevimli değildi. Bak Ahmet, gol atmak kadar attırmak da önemli. Bomboş durumdaki İlhan'a topu yuvarlasaydın bugün iki misli alkış alırdın. Yapma bir daha. Penaltıyı atacak kişiyi teknik direktör belirler. Daum'un Ronaldo tercihine İlhan saygılı olmalı ve tepki göstermemeli. Aman İlhan sen de böyle bir şey yapma bir daha.

Futbolda 'dün' yoktur
Erken yargılara varmayı sevmem. Ancak Myhre'den sonra Asper de göz doldurdu. Kalede artık sorun yok gibi. Demek ki, titiz davranılınca isabetli transferler yapılabiliyor. Brezilyalı Marinho da geldi. Sinan'a, "Takımda o kadar stoper varken neden bir tane daha aldınız?" dedim, "Bu oyuncu ön libero da oynayabilir" yanıtını verdi. Mesele yok. Umarım Beşiktaş'a katkı sağlayacak bir oyuncudur.

Beşiktaş çok güzel bir hava yakaladı. Fizik kondisyon en üst düzeyde. Daum yanlışlarından döndü. Sinan Engin nerede bir aksama varsa hızır gibi yetişiyor. Başarının formülünü de kendi içlerinde bulmuşlar. Parola; "Oyun disiplini, ciddiyet, birlikte düşünmek ve ölümüne mücadele." Bu prensiplerin dışına çıkmak yasak. Herkes emeğe ortak oluyor, akıtılan teri paylaşıyor. İşler yolunda. Ancak futbolda hiçbir zaman 'dün' yoktur. Bu ana kural sakın gözardı edilmesin.