kapat
22.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
'Efendy' de efendi, efendi..

Ahmet San bu müzik işini iyi bilir. Daha doğrusu Türkiye'de "müzik organizasyonu" ve "başarılı müzisyenlerden anlamak"tan söz edildiğinde akla gelen ilk isimdir.

Kimleri dinletmedi ki bize bugüne kadar, bir hatırlamaya çalışın; Michael Jackson, Madonna, Rolling Stones, Elton John, Pavarotti, Carreras, Domingo, Ricky Martin, Julio Iglesias, Lisa Minelli, Shirley Bassey, Diana Ross, Bon Jovi, Tina Turner.. Bunlar benim aklıma gelenler, daha sayamayacağınız kadar çok sanatçıyı Türkiye'ye o getirdi. Organizasyonlarına ara verdikten sonra da pek yabancı ünlü müzisyen izleyemedik.

Türk sanatçıları arasında da San'ın sihirli değneğiyle şöhrete kavuşan veya ününü arttıran çok sanatçı vardı. Bir dönem, aynı anda Tarkan, Kenan Doğulu, Burak Kut ve Mustafa Sandal'ın sanat danışmanlığı ve organizatörlüğünü yaptığını hatırlıyorum. "Onların hepsini sen mi üne kavuşturmuştun" sorusuna Ahmet San şu ilginç cevabı veriyor;

"Benim nefesim kuvvetli. Üfleyerek etraflarındaki bulutu dağıttım ve yıldızlarını parlattım.." Yıldızını parlattığı sanatçıların hepsiyle (Tarkan hariç) bugün dostluğunu sürdürüyor. Tarkan'a olan kırgınlığını ise sadece "O benim için yok. Ona karşı tamamen 'nötr'üm" sözleriyle dile getiriyor.

Her neyse, biz Ahmet San'ın açtığı "Efendy"e dönelim. Dediğim gibi oturup efendi, efendi yemeğinizi yiyip, müziğinizi dinliyorsunuz. 700-800 kişi alabilen koca salonda çıt çıkmıyor. Ben içeri girer girmez kendimi Paris'in ünlü "Moulin Rouge"unda zannettim. Dekoru ve masa düzeni Moulin Rouge'u, Lido'yu anımsatıyor.

Sezen Aksu'dan önce sahneye çıkan ve müzikallerden, Napoliten'lerden, West Side Story gibi müzikal filmlerden parçalarla hazırlanmış bir repertuar sunan Burak Kut çok iyi bir performans sergiliyor. Danslarıyla, sesiyle bambaşka, daha olgun ve klâs bir çizgiye gelmiş. Şov boyunca sık sık izlediğimiz Işın Karaca da sesi ve sahne yeteneğiyle dikkati çekiyor. Müzikte kalıcı olacağına hiç şüphe yok. Özellikle "Depresyondayım" şarkısında yaptığı taklitle salonu gülmekten kırdı, geçirdi.

Dünkü yazımda anlattığım gibi Sezen Aksu'yu dinlemek, şarkı aralarına yerleştirdiği skeçlerini izlemek, esprilerine gülmek her zamanki gibi bir ayrıcalık. Bu arada söyleyeyim "Yakından fotoğraf çektirmiyor, fotoğrafçıları yaklaştırmıyor" gibi sözler çıkmıştı basında, ben çok yakından inceledim; Sezen, aynı Sezen.. Hiç değişmemiş. İnşallah değişmez de.

Tam burada bir hatırlatma yapmak istiyorum; kendini fazla yormanın sağlığa verdiği zararı Mehmet Ali Erbil'de gördük..

Sezen Aksu rahatsızlandığı için çalışmaya uzunca bir süre ara vermişti. Onu 3 saatlik programında izlerken endişe duydum ve hiç değilse skeçlerden biraz daha kısaltılabilir diye düşündüm. Sağlığına sadece kendi adına değil, müzik ve sevenleri adına da dikkat etmeli bence.

İzleyenlere zaman yine de kısa geliyor. Program süresi bittikten sonra da devamı isteniyor.

Ama Sezen Aksu'dan birkaç tane yok ki!

Komet!
Türkiye'de çağdaş resimin en başarılı isimlerinden, koleksiyoncular tarafından tabloları her zaman büyük ilgi gören ressam Komet dün telefonla arayarak İktisat Bankası Koleksiyonu'nun satışa çıkarılması konusunda benimle aynı fikirde olduğunu söyledi. Bu tabloları Bakanlığın korumaya alması için imza veren sanatçılar listesinde kendisinin haberi olmadan adının çıktığını söyleyen Komet "Aynen yazdığınız gibi, Kültür Bakanlığı elindeki tabloları koruyamıyor, yenilerini nasıl koruyacak" dedikten sonra "Üstelik koleksiyonda değerli olmayan tablolar da var, bu tabloların hepsi incelenmiş mi" diye sordu.

Henüz diğer sorulara cevap alamadık ama Bakanlığa sormaya devam edelim; Bu tabloları incelediniz mi? Ne zaman açıklama yapacaksınız?

TEKNİK NEDENLERLE GECİKME!
Medeni Kanun konusuna devam edeceğimi Pazar günü anons etmiştim ama yer sorunum nedeniyle yarına kaldı. Gecikmeden dolayı özür diliyorum.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır