kapat
22.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Günde 30 dakika yürümek her derde iyi geliyor

Her gün 30 dakikalık hızlı bir yürüyüş, uzun vadede felç geçirme riskinden, kemik erimesine, depresyona kadar birçok rahatsızlığı önlüyor... Bilimadamlarının bir iyi bir de kötü haberi var. İyi haber, insan ömrünün uzayacak olması. Kötü haber ise sadece 125 yaşına kadar yaşayabileceğiz!
Sağlıklı bir vücut adına sabah erken kalkıp, eşofmanlarınızı giyip kendinizi deniz kıyısına ya da ormanlık bir yere atmanız ve saatlerce koşmanız şart değil. Yapılan son araştırmalara göre sağlıklı bir bünyeye sahip olmak için yürümek de yeterli. Uzmanlar, saatte 5-7 kilometre hızla yapılacak yürüyüşlerin çok faydalı olduğunu söylüyor. Haftada 6 kez yarım saat-1 saat arası yürüyüş yapmak koşunun yerini tutabiliyor.

Harvard Üniversitesi'nden Dr. JoAnn Manson, "Eğer herkes günde 30 dakikalık bir yürüyüş yapsa, kronik hastalıkları yüzde 40 oranında azaltabiliriz" diye konuşuyor. İşte düzenli yapılacak yürüyüşlerin faydalarından bazıları...

* Kalp hastalıkları: Kalp kaslardan oluşur. Kanın damarlarından daha hızlı geçmesi formunu korumasını sağlar. Düzenli olarak yürümek, kalbi formda tuttuğu gibi tansiyonu da düşürür. Kalp krizi geçirme riskiniz yüzde 50 azalır.

YAĞLARI ERİTİYOR!
* Felç: Harvard Tıp Fakültesi tarafından 70 bin kişi üzerinde 15 yıl boyunca yapılan bir araştırmaya göre haftada en az 20 saat yürümek damar tıkanıklığı nedeniyle felç geçirme riskini yüzde 40 azaltıyor.

* Kiloyu korumak: En az yarım saat yürümek, birkaç yüz kalori yakmanın yanı sıra günün kalan kısmında metabolizmanızı da dengeler. Yediğiniz besinleri yağa dönüştürmeden daha kolay yakmayı sağlar.

* Kilo vermek: Vücuttaki yağları eritmenin en iyi yollarından birisi yürümek. Tempolu yarım saatin sonunda vücut biriktirdiği yağları yeni yakmaya başlar. Dolayısıyla düzenli olarak 30 dakikanın üzerinde yürüdüğünüz mesafe sağlıklı yaşamanıza yardım edecektir.

* Diyabet: Geçen yıl yapılan araştırmalar günde 30 dakika yürüyüş yapmanın insülin kullanımı gerektiren "Tip 2" şeker hastalığının aşırı kilolu kişilerde başlamasını geciktirdiğini, hatta önlediğini ortaya koyuyor. Ulusal Diyabet ve Böbrek hastalıkları Enstitüsünce gerçekleştirilen araştırmada ise egzersiz yapmanın diyabet önleyici metformin hapından iki kat daha fazla etkili olduğunu gösteriyor. Finlandiya'da yapılan bir incelemede doktorlar, kilo kaybettirmese dahi yürüyüş yapmanın diyabetin önlenmesinde katkı sağladığını keşfetmiş.

* Kemik erimesi: Düzenli yürüyüş kemikleri güçlendirir, bağlı oldukları eklemlere daha sıkı bağlanmalarını sağlar. 20 yaşında düzenli olarak egzersiz yapmaya başlamak ve düzenli kalsiyum almak kadınlarda kemik erimesi geçirme riskini yüzde 30 oranında azaltıyor.

* Artirit: ABD'de 3 milyon kişi artirit hastası. Yürümek, eklem yerleri etrafındaki kasları güçlendirerek artiritin yol açtığı ağrı ve yanmaları azaltıyor. Ancak eklem hareketlerini ve yürüyüşleri artiriti olanlar iki günde bir yapmalıdır.

* Depresyon: Kısa yürüyüş, stresi alarak depresyonun atlatılmasına yardımcı olur. Peki düzenli bir yürüyüş programı kronik depresyona da iyi gelir mi? Araştırmalar, düzenli yürüyüşlerin kronik depresyona da iyi geldiğini gösteriyor. Antidepresan ilâç kullanmayıp yürüyüş egzersizleri yapan depresif hastalarda, 10 ay sonunda ilâç kullananlara göre yeniden depresyon geçirme ihtimali çok daha düşük!

* Kanser: Yürüyüş yapmanın, atıkların bağırsaklarda daha hızlı ilerlemesini sağladığı için bağırsak kanseri riskini azalttığı belirlendi. Ancak Hawai Üniversitesi'nden Dr. David Curb, "Hayatı boyunca hiç yürüyüş yapmamış kişiler rahatsızlıklarını bir haftada çözmeyi beklemesin" diye uyarıda bulunuyor!

ABDliİ bilimadamlarının yaptığı son araştırmalar, insanın aklına ister istemez şu soruyu getiriyor: "İnsanoğlu yaşlılığı yenebilecek mi? Uzun süre genç kalabilmeyi başarabilecek mi?" Araştırmaya göre kanseri engelleyen P53 adlı bir proteinin az alınması kansere, çok alınması ise hızla yaşlanmaya neden oluyordu.

Time'ın konuştuğu doktor ve bilimadamlarına göre insan vücudu, er ya da geç kendi yaşamını sona erdiriyor.

İlk insanlarda ortalama yaşam süresi 20 yıl civarındaydı. Bu rakam günümüzde gelişen teknoloji ve iyileşen yaşam koşulları sayesinde 70'e ulaştı. ABD'nin tanınmış okullarından California Üniversitesi'nden Profesör Dr. Leonard Hayflick, "Bilim bir gün bütün hastalıkların tedavisini bulsa dahi insan ömrüne en fazla 15 yıl ekleyebilir" diye konuşuyor. "Nasıl ve Neden Yaşlanıyoruz" adlı kitabın yazarı olan Prof. Hayflick, kaza ve organların yaşlanmasının günün birinde mutlaka başlayacağını ve insanların en fazla 125 yaşına kadar yaşayabileceğini belirtiyor.

İŞİN SIRRI SAĞLIKLI BESLENMEK
Kimi bilimadamları ise yaşlanmanın hücrelerin kırılmaya başlamasıyla geldiğini, bunun nedeni bulunursa çok daha uzun süre yaşanabileceğini söylüyor. Buna karşılık hücreleri bir anlamda ölümsüzleştirmek, onların sonsuza dek sürekli bölünüp çoğalmaları anlamına gelebilir. Bu da beraberinde kanser dahil birçok hastalığı getirebilir. Prof. Hayflick, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin işin sırrını şöyle açıklıyor: Uzun yaşamın sırrı sadece bilimde değil sağlıklı beslenme ve yaşam koşullarıyla birlikte spor yapmakta gizli...

Çocukları obezlikten nasıl kurtarırsınız?
Abur cubur yiyecekler, her geçen gün aşırı kilolu, obez çocukların sayısını artırıyor. Beslenme ve çocuk sağlığı uzmanları, çocukların obezliğe küçük yaşta yakalandıklarını belirterek anne ve babaları uyarıyor: "İşe, 'tabağındaki yemeği mutlaka bitir' kuralını bir kenara bırakarak başlayın!"

ABD'deki Penn Üniversitesi çocuk sağlığı uzmanlarından Dr. Leann Birch, "Bu kural, çocuklarda doymalarına rağmen yeme alışkanlığını getiriyor. Bu da obezliğe götürüyor" diye konuşuyor. Çok sağlıklı bir yemeği çocuklara yedirmenin yolu ise ödüllendirmekten geçiyor: "Eğer çocuğunuz çok sağlıklı bir yiyeceği yemiyorsa, yaptığı bir şeyden ötürü ona ödül olarak bu yemeği verin. Küçük yaşta buna alıştırırsanız, ödüllendirilmek hoşuna gidecek ve bu yemekleri tercih edecektir. Her seferinde farklı bir ödül yemek verin..."

-BİTTİ-



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır