kapat
18.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Doların cilvesi

Arjantin'in krizden önceki Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Domingo Cavollo, CHP'den Bülent Tanla'ya "IMF, Derviş'in sırtını sıvazladı, bana kapıları kapattı" diye dert yanıyor...

Cavollo'nun gıpta ettiği Kemal Derviş ise bugün ABD'nin Türkiye'ye verdiği destek sayesinde, IMF'ye yeni bir niyet mektubu sunuyor...

Cavollo'nun Arjantin'i gözden düşerken, Derviş'in Türkiyesi'nin yıldızı parlıyor...

Bu çelişki için "Kaderin cilvesi" tanımlamasının ötesinde neler söylenebilir...

ARJANTİN AĞLAMA BANA

Popülizmin tanrıçası Eva Duarte Peron'un hayatını beyaz perdede canlandıran Madonna, Alan Parker'ın yönettiği "Evita" filminde, bugün Arjantin'in yaşadığı paradoksu şöyle seslendiriyordu:

Arjantin ağlama bana...

Sıradan biriyim, önemsizim...

Bunca ilgiye ancak halkımın...

Layık olduğu kadar layığım...

İzle beni sadık halkım...

Ölme sıran gelince...

Hatırlarsın...

Ki...

Bugün adına ağıtlar düzülen Arjantin, gerçekten de ağlanılacak bir ülke değildir...

Güney Amerika'da, 2 milyon 750 bin metrekarelik bir yüzölçüme sahiptir...

37 buçuk milyon nüfuslu bir ülkedir Arjantin...

1816'da İspanya'nın sömürgesi olmaktan çıkarak bağımsızlığına kavuşmuştur. Yönetim şekli federal cumhuriyettir... Arjantin'de 23 eyaletteki yerel yönetimler geniş yetkilere sahiptir. Yüzde 96,2 gibi yüksek bir okur-yazar oranına sahiptir...

TÜRKİYE & ARJANTİN

Bu oran Türkiye'de yüzde 85'tir...

Petrol başta olmak üzere zengin doğal kaynakları, 15 milyonu bulan işgücü, kişi başına 7.900 dolarlık milli geliri vardır...

Aynı dönemde Türkiye'nin milli geliri 3.120 dolardır...

Satın alma gücüne göre düzeltilmiş 476 milyar dolar tutarındaki toplam milli geliriyle önemli bir ekonomik güçtür.

Türkiye'de bu oran 444 milyar dolardır...

2000 yılında 27 milyar dolar ihracat ve 25 milyar dolar ithalat gerçekleştirmiştir. Dış ticaretinde ihracat ve ithalatın ortalaması ilk sıraları yüzde 25 ile AB, yüzde 23 ile Brezilya ve yüzde 17 ile ABD almaktadır.

Oysa...

11 Eylül öncesine dek gazetelerin ekonomi sayfalarında "Mucizeler" başlığı altında adından övgüyle bahsedilen ülkelerden biriydi Arjantin...

Parmakla işaret edilen, Türkiye'ye örnek gösterilen bir ülke konumundaydı...

Gıpta edilen bir başarı grafiğine sahipti...

Art arda uyguladığı şok politikalarla başarılı olmuştu...

ARJANTİN MUCİZESİ

Şöyle ki:

1975'te yaşadığı krizden sonra enflasyon rakamı yüzde 100'ün üzerine çıkmış...

1977-80 arasında uygulanan liberal politikalarla ülkenin dış borcu artmıştı...

1981 yılında ülkenin en büyük iki bankasının iflasıyla finansal sistemin çöküşünü yaşamış...

Paranın değerinin düşmesiyle, özel sektörün kredi yükü ağırlaşmış...

Yatırımlar yavaşlamış...

Enflasyonun çok altında kalan kamu çalışanlarının ücretlerinin ayarlanmasıyla bütçe açığı daha da artmıştı.

Bunun üzerine Hükümet, şimdi yapmadığı devalüasyonu, 1981'de yaparak, ekonomiyi iyileştirmeye çalışmıştı. Dolar-Peso karşısında yüzde 364 değer kazanmış...

Ancak...

Enflasyon yüzde 210'a fırlamıştı...

Devalüasyondan kaynaklanan bütçe açığını kapatmak için hükümet kamu hizmetlerine Türkiye'de olduğu gibi art arda zam yapmaya başladı...

Böylece 1983'de enflasyon yüzde 200 rakamlarına ulaştı...

Değer yitiren Peso ile ülkenin ihracattaki rekabet gücü artarken, pahalıya mal olan ithalatta çarpıcı düşüşler yaşandı. Bu durum ise ödemeler dengesinde ticaret fazlası yarattı...

1981-84 yılları arasında hükümetin aldığı önemler, kamu harcamalarını kısıp, vergiler yoluyla gelirleri artırma yönündeydi...

Fakat...

Bu yöntem, enflasyonun ve faiz oranlarının artmasına, yatırımların azalmasına neden oldu. Bu durum ise Arjantin'in uluslarası finansal kurumlardan kredi bulma şansını azalttı...

Bunun üzerine Arjantin'de kaynayan kazan yine kapak tutmaz olmuştu...

Ekonomide Peso'ya karşı duyulan güvensizlik, Arjantin halkının dolara yönelmesine yol açtı...

Finansal piyasalar iyice zayıfladı. 1985'te aylık yüzde 24'lere varan enflasyon karşısında Arjantin, hemen art arda yaptığı hamlelerle bir şok ekonomi politikası uyguladı.

MUCİZENİN SIRRI

Bu politikaya göre...

Ücretler ve fiyatlar kontrol altına alındı...

Mali ve para politikaları yeniden belirlendi...

Arjantin Pesosu'nun yerine Austral adı verilen yeni bir para birimi geliştirildi. Bir Austral bin Peso'ya eşitlendi. Bu yöntem ekonominin düşen enflasyondan mağdur olan kesimleri için uygulamaya konuldu.

Sonrasında...

Hükümet, para basıp bütçe açığını kapatmak yerine, dış borçlanma yoluna gitti.

Dışarıdan borç para buldu...

İşte bir dönem "Arjantin mucizesi" diye adından bahsedilen ekonomik mucizenin ardında bu gerçek vardı...

Düşen enflasyon, doların karaborsa ve resmi kuru arasındaki farkın çok az olması da bu başarıyı pekiştirdi...

Ya bugün?

O para gelmediği için adına methiyeler düzülen Arjantin'e ağıtlar yakılıyor...

ABD'nin borç para musluklarını açacağı sinyalini verdiği Türkiye ise 11 Eylül sonrasında, konjonktürün dayatması ile global piyasalarda tavan yapıyor...

Bu bakımdan...

Kalıcı mucizeler yaratmanın yolu, dışarıdan borç para alıp çarçur etmekten değil...

Üreten bir ekonomiden geçiyor...

Yoksa, Türkiye de Arjantin'in akibetini Cavollo'nun deyişiyle yakın gelecekte yaşayabilir...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır