Merak etmeyin, yakında iyi haberler de vermeye başlayacağız, hele şu başımıza çöreklenmiş kötülüklerden bir kurtulalım. Onlara da sıra gelecek.
Bu arada sizde varsa bana da duyurun. Var mı iyi haberiniz? Hep birlikte moral takviyesi yapalım. Bir tür toplu terapi.. Belki yararı olur.
Yazımın başlığı annemden.. IMF'den gelecek parayı duyduğundan beri "Borç yiyen kesesinden yer" diye, söylenerek dolanıp duruyor. Bir yandan da bu paraları israf edenlere beddua ediyor haberiniz olsun. Ve yine haber vereyim ki bedduası fena çarpar adamı. Hele de mübarek Ramazan'da ne olur bilmem artık.
Hayatını ülkesine adamış, 35 yıl binlerce öğrenci yetiştirmiş bir öğretmen. Allah onun duasını da, bedduasını da kabul ettiğine göre makbul bir kul olmalı. Tesadüf bu ya (!) Derviş'le ayrı fikirdeler. Kemal Derviş de "Hibe değil, kredi alıyoruz, iyi kullanalım" diye çırpınıyor. Yaşlandırdılar adamı vallahi, son resimlerine bakıyorum da bayağı çöktü geldiğinden beri.
"Bakanlar Kurulu'na bakınca içim daralıyor. 36 bakanlığın birinde bile neden kadın yok.?" diye sordu. Ölçüsüz, saygısız adamlar "Karı istiyor" bile dediler. Bunu diyenlerin de "erkek dolu meclise bakınca içleri açılıyormuş." Madem işi cinsel ithamlara döktüler, o zaman sormak lâzım; Neden içiniz açılıyor?. Bir sapkınlık filân mı söz konusu? Yarısından çoğu kadın olan bir ülkede kadının esâmesi okunmuyor, her alanda kadın ezilmekte, basında bile aynı durum söz konusu, utanmadan "Karı istiyor" diyebiliyorlar. Basitliğe, düzeysizliğe bakar mısınız?.. Parlamentosu böyleyse gerisinden hayır bekleyin artık.
Bu "kadın" konusuna tekrar döneceğim. Medeni Kanun'un en önemli maddesi Meclis'teki kadın eksikliği yüzünden, yine erkek milletvekillerinin paçayı kurtarma telaşıyla yarım yamalak çıkarılmakta.. Yıllardır haksızlığa uğrayan kesim, haksızlık nedeniyle düzeltilen maddeden yararlanamayacak. Bahaneye bakın:
Yasalar geriye işlemezmiş!
Geride haksızlık varsa tabii ki işler, neden işlemesin?
Sizin yapacağınız, yasayı herkese, mevcuda uygulamak. Yapılan tam bir aldatmaca. (Adalet Bakanı da "Hiç çıkmayacağına bari böyle çıksın" diye susuyor.)
Şimdi gelelim "borç yiyen.." meselesine. Bunca yıldır, borç alınan ve torunlarımızın bile ödeye ödeye bitiremeyeceği paralar kimlerin cebine gitti, kimler halkın sırtından trilyoner oldu ortada.. Bu adamların (ve hanımların) bir kısmı, şu andaki kötü yönetimin nimetlerinden yararlanarak tekrar yükselişe geçtiler, gelen gideni aratırsa olacağı budur.
Ben yakında arabama, telefonuma, suyuma, elektriğime, deprem vergisi, iletişim, ulaşım vergisi, ayak bastı vergisi gibi vergilerden sonra "Harrods vergisi" gibi vergiler de bekliyorum. O paralar kimden çıkacak?
Bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim, milletvekillerinin "özlük hakları" daha açıkçası "ek maaş" hakları yeniden Meclis'e geliyor. Madem ki, bakanların milletvekillerinin eşleri Harrods'da 8 saat alışveriş edebiliyor, maaş ilâvesine ne gerek var, durumları çok çok iyi demektir. Milleti yolmasınlar.
Öte yandan, Turizm Bakanı'ndan halâ ses çıkmadı. Oysa bu fuara giden 21 kişinin tüm masraflarını hangi turizm firmaları, ne kadar katılımla ödemiş açıklamak zorundadır. Yuvarlak lâflarla İnönü'nün yalı ve vakıf hikayesi gibi kaytarmak olmuyor. Giden bazı milletvekilleri "Bizim de bilgimizi, görgümüzü arttırmamız lâzım" buyurmuşlar. Artık bu devirde, ülkeyi halihazırda bilgili, görgülü olanların yönetmesi gibi bir zorunluluk var. Bunlar daha "görgü arttırma" evresindelerse vay halimize..
Sabahtan beri telefon ve ihbar yağıyor. Gazetemizin dün manşetten verdiği "Sümer Holding'te genel müdür yağması" haberi de devede kulakmış meğer. Kamu kuruluşlarında ne dolapların döndüğü, bir gün genel müdürlük yapanların bile nasıl iki kat maaşla emekli olduğu ortaya çıkıyor.
Sonuç şu efendim; Özel şirketlerden, iş adamlarından ciğerine kadar hesap soruluyorsa, bu beylerin hepsinden de sorulmalı.
Bu genel müdürleri kim tayin etmiş?
Bekçiyle yönetilebilecek kurumları kim genel müdürlük haline getirmiş?
Resmi gezilerdeki israfları kim finanse ediyor? Hepsinin tek tek cevabını ve sorumlularının cezalandırılmasını istiyoruz. Burası "Dingo'nun ahırı mı?", Türkiye devleti mi anlayalım.
IMF'den gelecek paranın partilere, belediyelere peşkeş çekilmemesi için de her akşam "haberler"den önce TV'lerde hesabını halka versinler.
Şeffaf devlet!. Hepimiz izleyelim. Kuruş kuruş..
Anne!.. Beddua etme yeter artık!