Dün öğrendiklerimden sonra şunu acıyla anladım: Bu ülkede özelleştirme yapılamaz ve devlet de küçültülemez!

Çünkü siyaset sınıfı ile bürokrasi, KİT'leri kaybetmemek için savaşıyor ve "kanının son damlasına kadar" savaşacaktır!

Sümer Holding'e bağlı işletmelerdeki rezaletlerle ilgili dünkü yayınımız, yoğun bir bilgi ve ihbar akışını tetikledi.

Midemiz bulandı, ümidimiz kırıldı.

Fabrikaların başına, emekliliklerine bir kaç ay kalmış torpilliler, bir kaç haftalığına veya aylığına niçin atanıyor?

Emekli olduklarında 635 milyon lira aylık alacakken 1 milyar 200 milyon lira alsın diye.. Normalde 11 milyar lira olan emeklilik ikramiyesi 21 milyar liraya çıksın diye..

Sümerbank yanında Tekel Tuz İşletmesi de sırf bu yüzden genel müdürlük yapıldı. Siyasetçi torpili ile o turnikeye girenler bir kaç haftada, çoluk çocuğunun hayatını garantilemiş zengin bir genel müdür emeklisi olarak çıkıyor. Adalete bakın, ahlâka bakın!

KİT'lerin yönetim kurulları seçim kaybetmiş siyasetçinin ballı-börekli sığınağıdır, eşin dostun, parti yandaşlarının arpalığıdır.

Verirler mi böyle sömürgeleri?.

Karaman'ın koyunu..
Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, hükümetin en akıllı üyelerinden biri kabul edilir.

Ama Özel Kalem Müdürü M. Hakan Yıldız, Karakoyunlu bakan olduktan hemen sonra Sümer Holding'e bağlı Antalya Pamuklu Sanayi Genel Müdürü yapıldı.

Hakan Yıldız, Gazi Üniversitesi Seramik Bölümü mezunu ve henüz 31 yaşında. Akıl yaşta değil, başta demişler. Bakan onun şahsında acaba bir dâhi mi keşfetmişti?

Yazık ki hayır..

Hakan Yıldız sadece torpilliler turnikesinin bir talihlisi idi, Antalya'da 29 gün kalıp maaşını eşitlerinin bir katına çıkardıktan sonra Karakoyunlu'nun özel kalem müdürlüğü görevine geri döndü.

Şimdi Karakoyunlu'nun bu rezaleti açıklama borcu vardır. Çünkü bu zimmetle, devleti küçültme hedefinin en önemli ayağı olan özelleştirme görevini taşıyamaz.

Bu devlet küçülmez!
Özelleştirme kararları, siyasi kararlardır.

Sonrası ticari ve tekniktir. Ama siyasetçi o aşamada da elini çekmediği için, özelleştirme ihaleleri yürürlüğe giremiyor.

Özelleştirme İdaresi 1998'de Sümer Holding'in 5 işletmesini ihaleye çıkardı. 25 firma katıldı ve 24 milyon 860 bin dolarlık teklif verildi. İdarenin takdirine bırakılsa hepsi satılacaktı ama Özelleştirme Yüksek Kurulu siyasi etkilerle ihaleyi iptal etti.

İki yıl sonra ihale yenilendi. Aynı işletmeler için teklif sayısı 12'ye, önerilen bedel de 16 milyon dolara düştü. Yüksek Kurul "Eski fiyatı vermediler" diye iptal etti.

O fiyat madem ki iyiydi, iki yıl önce niçin kabul etmediniz?

Şimdi bu fabrikalar, işçileri çıkarıldıktan sonra üniversitelere bedava verilecek. Acaba bu kötülüğü yapanlar nasıl uyuyacak?

Bu devlet küçülmez. Çare onu kapatıp yeniden açmak, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nı yakıp, bürokrasiyi liyakat ve verim esasına dayalı sözleşme ile alınacak insanlara emanet etmektir.

"Hayal görme" diyorsanız hep birlikte kâbus görmeye devam edeceğiz!