kapat

17.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
EMİN ÖZTÜRK

Faiz neden düştü? Ve sonrası?

Bütçe faiz harcamalarının geçtiğimiz on yıllık dönemde hızla yükselmesi ve vergi gelirlerinin önemli bir bölümünü yutmakta oluşu hepimizin malumu. Bu eğilim, iç ve dış şartların olumsuz olduğu 1998 ve 1999 yıllarında daha da hızlandı. Bu arada bir de "rantiye edebiyatı" doğdu. Sebep-sonuç ilişkilerini başaşağı çeviren yorumlar yapıldı. Faizin fon arzı ve talebi arasındaki dengesizliğin ve çeşitli risk unsurlarının bir sonucu olduğu unutuldu. Tasarruf sahipleri ve onların aracısı durumunda olan bankalar suçlandılar. Şimdi ise bono faizleri yüzde 30'lara inmiş durumda. Yukarıda eleştirdiğimiz türden bir bakış açısı ile bunu izah etmek zor. Oysa bu gelişmeyi bir arz-talep çerçevesinde oturtmak mümkün. Biraz iktisat dersi gibi olacak ama dayandığımız unsurları sayalım:

* Risk priminin düşmesi ve bunun bono talebi üzerine etkisi: Faizlerde keskin düşüşün başlangıcı geçen yılın sonbahar aylarına gidiyor. Yani hükümetin yaz aylarında Parlamento'yu yoğun bir tempo ile çalıştırarak istikrar ve reform konusunda olumlu sinyaller verdiği döneme. Daha sonra, bu kararlılık gösterisinin yılın sonunda da devam ettiğini ve bir IMF anlaşmasına yönelik ön şartların yerine getirildiğini görüyoruz. Sonrası malum: IMF anlaşması. Borç sarmalının bir IMF anlaşması ile kırılması ihtimalinin artması, yerli ve yabancı yatırımcılar taşıdığı endişeleri azaltıcı bir etken. Bu ise yatırımcıların daha düşük faize razı olması demek.

* Döviz ile fonlama maliyetinin düşmesi ve bunun bono talebi üzerine etkisi: Bu yıl kur sepeti bazında aylık devalüasyonun Ocak-Mart dönemi için yüzde 2.1'e düşürülmesi ve bunun yılın kalan bölümünde daha da düşeceğinin ilan edilmesi Hazine kağıtlarının daha düşük bir maliyetle fonlanabilmesi anlamına geliyor. Bu, özellikle bankaları ve yabancı yatırımcıları ilgilendiren bir etken. Böylece, geçen yılın sonbaharında beklentilerin olumluya dönmesiyle başlayan eğilim bu yılın başından itibaren fonlama maliyetinin düşmesi ile desteklenmiş oldu.

* Bono arzının yavaşlaması: Bunu en iyi Ocak-Nisan dönemi Hazine verilerinden görüyoruz. Hazine bu yılın ilk dört ayında toplam 15.7 katrilyon lira anapara ve faiz ödemesi yapmış. Buna karşılık ihalelerle iç piyasadan 11.6 katrilyon lira borçlanmış. Yani 4 katrilyon lirayı aşan bir tutarda net geri ödeme var. Bu, yukarıda bahsedilen talep artırıcı iki etkene ek olarak Hazine kağıtlarının arzında da bir azalma demek.

Geçmişin izahı geleceği tahminin de temeli
Yukarıdaki çerçeveyi geleceği tahmine yönelik bir kılavuz olarak kullanmak mümkün. Onun için soralım:

* Fonlama maliyeti azalmaya devam edecek midir? Cevaplaması en kolay olanı herhalde bu çünkü Merkez Bankası'nca ilan edilen kur programının kısa vadede tehdit altında olmadığını söyleyebiliriz.

* Olumlu beklentiler sürecek midir? Buna olumlu cevap verilebilmesi hükümetin niyet mektubunda söz verdiği konularda icraatını sürdürmesine bağlı.

* Bono arzındaki yavaşlama kalıcı olabilecek midir? Bu öncekinin bir parçası. Ama somutlaştıracak olursak, yılın kalan bölümünde Hazine'nin borçlanma ihtiyacının düşük olması üç konuda başarı gerektiriyor: 1. Faiz dışı fazlanın sürdürülmesi (burada bir yavaşlama bekliyoruz ve zaten program da o yönde). 2. Hazine'nin net dış borç temini politikasını sürdürmesi (yıllık hedefin yarısından fazlası ilk dört ayda yapıldığı için yurtdışı tahvil ihracında yavaşlama bekliyoruz ancak Dünya Bankası vb. kredilerinin devreye girmesi gerekli). 3. Son olarak, özelleştirme yoluyla nakit girişinin sağlanması var.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır