kapat

17.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


Söylemedikleri

Demirel dün veda etti...

Vedasında da birçok konudan söz etti... Aşamalara, süreçlere, olgulara, değişimlere ve sayısız teknik ayrıntıya temas etti...

Bunları dinlerken bir tek şey düşündüm:

Acaba...

Demirel'in bilip de hiç söylemedikleri nelerdi?..

Anılar değil...

Anekdotlar da değil...

Tam olarak başından geçenler de değil...

Eğer anılarını yazarsa bunları zaten okuruz... Ama acaba söylemedikleri ve anılarında bile yazmayacakları nelerdir?..

Bilmem, ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?..

Türkiye nedir?..

Neden buradadır?..

Aslında nerede olması gerekirdi?..

Neden orada değil!..

Ve o yere nasıl gelir?..

Demirel, yıllardır pohpohladığı Türk halkı hakkında hangi kanaatlere sahiptir?..

Devletin yapılanması hakkında hangi bilgilere sahiptir?

Bunları değil ama şunu biliyoruz:

Demirel söylemediklerini söylemiş olsaydı, çok işimize yarardı!..

O zaman, şimdikinden daha büyük bir teşekkürü hak ederdi...

Holigan
Bir İngiliz yolcu uçakta hostese tecavüz etmeye kalkışmış... Bu da herhalde İngilizlerin seks holiganı oluyor..

Anket
Bir anket sorusunda "Bakan denince aklınıza ne geliyor" denmiş... Benim aklıma sadece "bakmayanlar" geliyor...

Klinik
Prof. vekil Cengiz Güleç, "Meclis'te en az 100 klinik vaka var" diyor... Masraf çıkarmayın sevgili hoca!..

Ayaklanma
Haberlerin mantığı yok...

Sincan'da bulunan suikast silahları ve C-4 bombaları, bir ayaklanmaya işaret ediyormuş...

Bunları kim söylüyor, kim yorum yapıyor belli değil...

Henüz belgelerle ispatlanmış bilgi de yok ortada...

Bu silahların "ayaklanmaya" işaret ettiğini söylemek, kolaycılıktır, abartmadır ve başka gerçekleri örtbas etme tehlikesi içermektedir...

Üç mantıklı sebeple:

1- Yobazların, ayaklanmayı göze alabilecekleri gücü ve tabanı yok...

2- Ele geçen silahlar, ayaklanma değil, suikast silahı...

3- Organize suç örgütlerinin temel fonksiyonu, ayaklanma değil destabilizasyon yaratmaktır...

Bir de şu var:

Ayaklanma için, çok yaygın ve derin bir örgütlenme gerekir.

Önce uyuşturucu

Yeraltı'nın finans ve silah kaynağı dolaylı ya da dolaysız uyuşturucudur.

Yeraltı çok pahalıdır!..

O masrafı, "yasal para" ile karşılamak hem imkansız hem de hukuken risklidir.

Bütün dünyada yöntem belli:

Uyuşturucu işi, para ve silah getirir...

Hangi siyasette olursa olsun bir yeraltı faaliyeti de, paraya ve silaha ulaşmak için; dolaylı veya dolaysız uyuşturucudan beslenir.

Diyelim ki; Hizbullah, uyuşturucu işine hiç girmedi.

Ama onun arkasındaki güçler, ister resmi ister gayrıresmi, finansmanı uyuşturucudan sağlarlar.

En azından silahları oradan temin ederler.

Her türlü pisliğin "yeraltı bankası" olan uyuşturucu sektörünü çözmeden, hiçbir örgüt temizlenemez.

Terörün zekâ düzeyi

Konunun matrak geçilecek tarafı olsa, bundan daha iyi fırsat olmazdı.

Ama söz konusu olan bir siyasi suikasttir.

Ve memleketin değerli evlâtlarından birinin öldürülmüş olması, bizi konuyla ironi yapmaktan alıkoymaktadır.

Ahmet Taner Kışlalı'nın katil zanlılarından Necdet Yüksel ne demiş duymuşsunuzdur:

"Bombayı ben koydum. Ama maksadımız öldürmek değil korkutmaktı."

"Maksadımız" diye çoğul konuşuyor, yani adına hareket ettiği örgütün amacından söz ediyor.

Örgütün amacı öldürmek değil korkutmakmış!

Ve bir yerlere mesaj göndermekmiş...

Fakat bu embesil, ya örgütün amacını anlayamadığından ya da elinden öylesi geldiğinden, bombayı öldürecek şekilde koymuş...

Veyahut da, nasıl koyduğunun bile bilincinde değil...

Hem geri zekâlı hem de insanlıktan zerrece nasiplenmemiş...

Normal bir insan tavuk kesemez!.. Fakat o, karşısına geçip bir bardak çay içmeye bile layık olmadığı bir insanı, "yanlışlıkla" öldürebiliyor... Şimdi bana, son sözün nedir, diyeceksiniz...

Bütün dünya "terör"den yaka silkiyor, Biz Türkler ise "geri zekalı terör"den yaka silkiyoruz...

Ne kötü kadermiş, yarabbi!..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır