kapat

17.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Kirtim... Kirt... Kilim!

Eruh'dan gözlemler...

Siirt'in bir gün önceki toz bulutu, kül yağmuru ağır havası bu sabah uyandığımızda dağılmıştı. Sanki Mersin, Antalya iklimi... Parlak, ışıklı, insana umut aşılayan doğanın efendisi bir havada Eruh ilçesine gidiyoruz. Şal-şapik denilen ve üstte yeleğe benzer kolları bol ceket, altta ise belden aşağı ayağa kadar uzanan geniş kesimli pantolon giymiş erkekler, bize kendi sorunlarının aynadaki görüntüsüne bakar gibiydiler. Gözlerinde koyu bir hüzün vardı.

İnsan böyle hissediyor.

Ben büyük şehirdeyim.

Herşeye sahibim...

Bu insan neden hüzünlü?

Köyler geçiyoruz...

Boşaltılmış, terk edilmiş...

Binalar geçiyoruz.

Çatısı alıp götürülmüş.

Pencereleri sökülüp yok olmuş.

Sadece kırmızı kiremit, sıvasız duvarlarıyla harap bırakılmış. Bunlar nedir? Bunlar Ankara'nın verdiği teşvik kredileriyle yapılmış ahırlardır. Besi çiftlikleri. Kimisi terör başladığı için boşaltılmış, hayvanlar elden çıkartılmış, küçük birikimleriyle kurdukları bu çiftliklerin ithal inekleri başlarına dert olunca kesime satmışlar. İşe yarar diye ahırların çatıları ve pencerelerini alıp götürmüşler. Kimi de teşvikleri kullanıp, dört duvar ahırı Siirt'e bırakıp büyük kente gitmiş.

***

Otlaklar, meralar, yaylalar.

Köylülere halâ kapalı.

Çok az sayıda meraya kontrollü olarak giriş yapılmasına izin veriliyor. Eruh Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, "Terör buradan silindi ama sınırın ötesinde halâ varlar, bu yüzden güvenlik güçleri kontrollü girişe izin verebiliyor" diyor. Siirt'i Eruh'a bağlayan yol üzerinde Botan Çayı ile Zora Çayı'nın birleştiği vadinin tepesi üzerine kurulmuş, elektriği, telefonu, sağlık ocağı, okulu bununan Billoris (Sağlarca) köyü de 5 yıl önce boşaltılmış.

Köyün taş binaları...

Penceresiz kapısız bekliyorlar.

Bu köyden Sabri Başyiğit'in bize anlattığına göre, ancak şimdi tarlaların, bostanların ekimine izin veriliyor. Köylüler sabah gün ışıyınca gelip tarlada çalışıyor, akşam olunca Siirt'e geri dönüyorlar.

Bölge hayata sarılmak istiyor.

Yeniden üretime yapışmak.

Yeniden huzur, barış, kardeşlik.

***

Eruh'un kaymakamlık binasının duvarlarında; "Terör Eruh'da başladı Eruh'da bitecek" başlığıyla yazılmış bir gazete haberi küpürü çerçevelenmiş, asılmış.

Terör bitti.

Fakat korkusu sürüyor.

Ve yıkımı ağırlığıyla duruyor.

Terörün bölgede yarattığı yıkımı onarmak için bölgenin kaymakamları, eşleri büyük çaba harcıyor. Buz kırıcı, yol açıcı, korku temizleyici rol üstlenmişler. Eruh Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, eşi ziraat mühendisi Özlem Öneği, Aydınlar ve Kurtalan Kaymakamı Ahmet Sucu ve eşi Gizem Sucu, Baykan Kaymakamı ve eşi kilim, örgü atölyelerinin kurulmasına omuz veriyorlar. Kurtalan'da, Eruh'da, Tillo'da yaşları 12 ile 18 arasında bebek yüzlü genç kızlar, kilim dokumasını öğrenip, "Kirtim...Kirt...Kirtim...Kirit..." diye sesler çıkararak çalışan tezgahlarda kök boyalı iplerden şahane kilim dokuyorlar. Bir tezgahda iki kız çalışıyor ve ayda, dokudukları kilimin metrekaresine göre, 80 milyon lira ile 150 milyon lira arasında kazanıyorlar.

Erkek kız yurtları açılıyor.

İnternet cafelerin açılması...

Bayan kuaförlerin açılması...

Seracılığın başlatılması...

Kütüphanelerin oluşturulması...

Bilgisayar kurslarının başlaması...

Teşvik ediliyor...

Fakat bunlar yetmiyor.

Büyük işsizlik var.

Aşırı doğum.

Ve kahredici yoksulluk.

Siirt'in 38 yıllık Mücadele Gazetesi'nin baş yazarı, gazeteyi basanı, dağıtıp satanı Cumhur Kılıççıoğlu Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Başkanı Nevzat Gürer, Genç İşadamları Derneği Başkanı Kadir Demirhan ve İstanbul'daki Siirtliler Derneği Başkanı Başar Akyürek, bölge için tutarlı bir ekonomik-demokratik plan gerektiğini söylüyorlar.

SİİRT'DE NELER DUYDUM?
* Bölgede terörü yaratan bataklığın iyice kurutulması için Ankara'daki hükümetlerin "işi askere havale etme" kolaycılığından kurtulmaları gerekiyor.

* Güneydoğu güvenliğin yanısıra ekonomik, sosyal, siyasi, eğitim ve kültürel boyutlar içerecek koordineli bir kalkınma stratejisi bekliyor.

* Son seçimlerde 8 belediye HADEP'lilerden seçildi. Fakat Devlet HADEP'li belediyeleri henüz içine sindirebilmiş değil.

* Kürtler'in de Kürt aydınlarının da başlayan bu olumlu havayı, barış ve huzur arayan ortamı istismar etmemeleri gerekiyor.

* Halk aşırı Türk milliyetçiliği ile aşırı Kürt milliyetçiliği arasında sıkışmak istemiyor. Bırakın açılsın Kürtçe TV, Kürtçe okul, basılsın Kürtçe dergi, ne olacak görelim diyenler var.

* Eskiden dağa çıkmış gençlerin, dağa çıkarak elde etmiş gibi gördüğü başarıyı, gelecek garantisini, zafer sevincini bu sefer üretime tutunarak yakalaması şart. Bu gencin üretime tutunabilmesi için, bu genci doğuran ananın ve bu gence babalık yapan babanın görüş, inanç ve alışkanlıklarının etkisiyle oluşan düşünme tarzı, kafa yapısının değişmesi gerekiyor. Kafa yapısının değişmesi için de kesinlikle eğitim gerekiyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır