kapat

17.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Devir değişti..

Ulusların yaşamındaki dönemler, devletin başındaki kişinin adıyla anılır. Dün Türkiye tarihi bir dönüm noktasından geçti.

Cumhurbaşkanlığındaki 7 yıllık dönemini dün tamamlayan Süleyman Demirel "izzet-i ikbal" ile evine döndü, Ahmet Necdet Sezer, hukukçu kimliğinin yarattığı umutlarla Çankaya'daki görevine başladı.

Gidene uğurlar olsun..

Gelen de hayırlı ve uğurlu olsun.

Çalkantısız, gerilimsiz bir seçimi ve uygar bir devir teslimi devletin zirvesinde görmek bu ülke için mutluluktur.

Çankaya'daki tören hepimize gurur verdi.

Cumhurbaşkanı Sezer, emaneti "iyi bir örnek"ten devralmıştır. Demirel'in daha önceki hizmet yıllarında bazı yanlışları tabii ki vardı.

Ama iyi bir cumhurbaşkanı oldu.

Amerikan Başkanı Clinton'un ona atfettiği "liderlik ve bilgelik" nitelikleri, diplomatik nezaketin yapaylığını değil, gerçek takdir duygularını ifade ediyor şüphesiz.

"Baba"nın hakkı..

Clinton'un mektubu, Demirel'in hakkını bir "Süper Devlet" tarafından tarihe geçiriyor:

"Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Doğu-Batı Enerji Nakil Koridoru kavramı sonsuza kadar sizin isminizle birlikte anılacaktır.

Orta Asya'nın yeni bağımsız ülkelerinin küresel uluslar ailesinin tam üyesi haline gelmelerinde sizin şahsi çabalarınız belirleyici rol oynamıştır.

Kafkasya ve Balkanlar'a kalıcı barış getirilmesi ümitleri, fevkalade önemli katkılarınız olmadan çok farklı bir noktada kalırdı.

Türkiye liderliğiniz altında yeni binyıla güç, kudret ve kendine güvenle girmiştir."

Bugün şeriatçı terörün meşum cinayetlerini ve ulusa yönelik ihanetini gün ışığına çıkarmakla uğraşıyoruz. Demirel'in 28 Şubat sürecinde Refahyol iktidarına son veren dirayeti olmasaydı ne tür bir kanlı girdabın içinde kaybolacaktık, bir düşünün..

Yakalanan kuklaların itirafları ve bulunan cephanelikler bunun cevabını veriyor.

Yeni bir umut..

Sezer, Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşmasında "Laiklik ilkesi ödünsüz bir kararlılıkla" koruyacağını özellikle vurguladı.

Çağdaş demokrasiyi ve hukuk devleti ilkesini yerleştirme amacına hizmet edeceği sözünü verirken Avrupa Birliği'nin uygarlık değerleriyle bütünleşmenin mecburiyet olduğunu söyledi.

"Polis devletini çağrıştıran yapı ve uygulamaları terk etmeden çağdaş toplumun gereksinmeleri karşılanamaz" sözü, konuşmasının iz bırakan vurgularından biriydi.

Otomobilinin, kırmızı ışık yanan her kavşakta durması, sözlerini tutan bir Cumhurbaşkanı olacağının işaret fişeği sayılmalı.

Hukuk devleti ve çağdaş özgürlükler.. Bunları güvence altına alan güçlü bir ekonomi.. Gelir eşitsizliği, yoksulluk ve işsizlikle mücadele.. 11 yıllık temel eğitim hedefi..

Tüm bunlar temiz siyasete bağlı..

Sezer yolsuzluklarla mücadele konusunda Demirel'den farklı olarak Devlet Denetleme Kurulu'nu çalıştıracağını belli etti.

Yetkilerinin çokluğundan dün yakınmadı.

Görevi, Anayasa'dan aldığı yetkileri, ülkenin esenliği için sonuna kadar kullanmaktır.

Allah yardımcısı olsun!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır