Işığa doğru..

Amerikalı bir uzman "Türkiye bağırsaklarını temizliyor" demişti. Oysa bugün daha köklü bir temizlik yaşıyoruz..

Uğur Mumcu'dan sonra Ahmet Taner Kışlalı'nın katil zanlıları da yakalandı.

Türkiye'yi din adına kanlı bir kardeş kavgasının girdabında yok etmek isteyen dışardaki karanlık güç ve onun içerdeki uğursuz kuklaları, devrilen domino taşları gibi peş peşe deşifre ediliyor, gizli planları, silâhları, cephanelikleri açığa çıkıyor.

Yüksek komuta kademesinde yer alan bir general, son operasyonları SABAH muhabirine değerlendirirken toplumun da duygularına tercüman olan şeyler söyledi:

"Allah Sadettin Tantan'dan razı olsun. Bizi dünyaya rezil eden faili meçhullerin hepsini tek tek çözüyor. Onun yaptığı işlerden memnun olmayan bir tek Türk vatandaşı göstersinler şapkamı çıkarır koyarım.

En büyük bilgi devlette.. Şimdiye kadar belli bir yere gidip orada kalıyorlardı. Çözülmüyordu. Demek ki isteyince oluyor.."

Polisin Fatih Terim'i
Türk devleti yalnız dünyaya değil kendi vatandaşına da rezil oluyordu. Karanlık, devletin suçlanması için kullanılıyordu.

Bu güvensizlik sistemi içinden çürütüyordu.

Evet, bir "derin devlet" varmış bu işlerin gerisinde.. Ama İran'daki derin devlet!

Tantan, dirayetli, cesur ve işi bilen bir siyasetçinin neler yapabileceğini ispatladı.

Önce polisi siyasi etkilerden izole etti ve onlara ruh verdi. Disiplin ve otoriteyi kurarak takım oyunu istedi.

İç güvenliğin silâhlı kuvveti olan polis örgütünün Fatih Terim'i oldu.

Tantan dün iki noktaya dikkat çekti:

"Biraz sabırlı olursanız halkımız ülkemizde yıllardan beri nüfuz casusluğu yapan insanları yakından tanıma şansını elde edebilir.

Bu operasyonlara sadece faili meçhul olaylar düşüncesi içinde yaklaşırsanız yanılgıya kapılırsınız.

Sabırlı olun ve kendinizi güvenli hissedin."

İran'ın amigoları..
İçişleri Bakanı, önümüze duran şeyin, içerden de destek gören dış kökenli komplonun fotoğrafı olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Aydınlatılan faili meçhul cinayetler, bu tablonun flu yerlerini netleştiriyor. Her yeni kanıt, İran'ın bu meşum planın merkezindeki rolünü vurguluyor.

Nüfuz casusları, bu komployu din sömürüsü yoluyla destekleyen, İran'ın emellerine bilinçli olarak veya sırf laikliğe düşmanlık adına hizmet eden insanlardır.

Bunlar siyasette de, medyada da, iş dünyasında da, polis ve okulda da var.

Mesela suikastlerı örten kara örtünün aralanmasından doğan umut ve heyecanı bazı siyasetçiler ve bazı medya kuruluşları paylaşamıyorlar.

Kimi susarak, kimi şüphe üreterek, maskelerinin düşeceği korkusunun telâşını sergiliyor.

Dün konuşan komutan "Tantan'ın altını oymaya çalışıyorlar. Ona sahip çıkmak lâzım" dedi. Olabilir ama biz böyle bir tehlike görmüyoruz.

Çünkü Tantan bu gücü yalnız vicdanından almıyor. Sağlam ve kararlı bir hükümetin iradesine de dayanıyor.

Türkiye artık ışığa yürüyecek!