kapat

12.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZEYNEP GÖĞÜŞ(zgogus@sabah.com.tr )


Ömürde bir gün

Sabah evden çıkarken bekçi Şükrü Amca'yı güneşe bakmaması için uyardım. "Ben zaten körüm" diye terslendi. Kıtmir'i kulübesine kapamasını tembih ettim, "Meraklanma, ona kara gözlük takacağım" dedi Şükrü Amca. Safinaz yeni doğurduğu için emniyette, çünkü yavrularıyla kutuda. Ali Sinan 90 yaşarsa gelecek güneş tutulmasına yetişebilir, ama bu seferkini anlayabilecek yaşta değil. Umarım o zamana kadar Alzheimer ve bunamaya çare bulunmuş olur.

Bu 89 yılda bir tutulma meselesi önemli. Bazıları için ters bir zamanlama olabilir. Doğmamış çocuğunun hayatında hiç güneş tutulması göremeyeceğinin tasasına düşen arkadaşım gibi! Onu teselli ettim: Bilimdeki ilerlemelere baksana, bugün doğan 150 yaşar! Üstelik bunu inanarak söyledim. Ay güneşi yavaşça örterken bunun için dilekte bulundum.

Güneşin tutulma anında dilenen dilekler tutarmış.

Milli maçtan farklı bir ortak kalp çarpıntısına hasret kalmışız...

Tutulma anında bizim gazete ve ATV binası boşaldı, hemen herkes dünyanın ayın gölgesinde kalışını izlemenin derdindeydi. Derken, ay, dünya ile güneşin arasına girdi ve ayın gölgesi üzerimize düştü. Küçük bir romantizmin kime ne zararı dokunabilirdi ki? Bir ömürde bir kez oluşan ışık renklerini ressamlara armağan ettik.

Ne önemi vardı yoksa bu son güneş tutulmasının, bir insan ömründe bir kez gerçekleşecek olmasından ve gün ortasında havanın kararıp yıldızların belirmesinden başka?

Bana öyle geliyor ki biz Türkler ender rastlanan bir olayın ortak tanığı olmayı özlemişiz.

Bilimin gözlüğüne güvenin! Güneş tutulmasını Bilim Teknik'le birlikte verilen gözlükle izledim. Tübitak'ın yayınladığı bu dergide çok hoş bilgiler vardı. Ay ve güneşin büyüklüğü aslında çok farklı. Güneşin çapı ayınkinin 400 katı ama bize aynı oranda yani 400 kez uzak olduğundan ikisi aynı büyüklükte görünüyor.

Gerçek büyüklükleri ayırt etmenin kolay olduğunu kimse söylememiş. Küçükken büyük, büyükken küçük duranlarla dolu hayat...

1930'lu yıllara değinse bir yıldızın nasıl parladığı bilinmiyormuş...

Göktekilerin sırrı çözüldü, ama aramızda dolaşan çoğu "yıldız"ın da nasıl parladığı benim için hâlâ muamma.

Atalarımıza ürküntü veren gün ortasında mehtaplı gece bizler için bir keyif anı, ayla güneşin dansı, hatta bilim insanları için zihinleri aydınlatan bir ışık. Çünkü her güneş tutulması, 150 milyon kilometre öteden bize yaşamımız için gerekli ışık ve ısıyı sağlayan yapı hakkında bilgi veriyor; Evren'in yapısı ve dinamiği konusunda insanlığı aydınlatıyor.

Güneş tutulması, Aydınlık için 1 dakika karanlık gibi bir şeydi (sahi bu sonuncuyu epeydir unuttuk)...

Güneş tutuldu, kalpler ortak çarptı ve bu hepimize iyi geldi.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır