kapat

12.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İngiliz İşçi Partisi'nden CHP'ye
Şule Bucak, sakin, hoşgörülü tavırları ve lobicilik yeteneğiyle dikkat çekiyor. Alışılmış politikacılara benzemeyen Bucak, CHP'nin son kurultayında Parti Meclisi üyesi seçildi.

Elif ERGU

Alışılmış politikacılara benzemeyen Şule Bucak, CHP'nin son kurultayında Parti Meclisi (PM) üyesi oldu. Yüzde 20'lik kadın kotası uygulanan CHP'de kadın kotası dışından PM'ye giren Şule Bucak, eski milletvekili Oya Araslı'dan sonra en çok oyu alan kadın olarak PM'ye seçildi. Merkez Yönetim Kurulu'na da seçilen ve Genel Sekreter Yardımcısı olan Şule Bucak, çocukluğundan bu yana politikanın içinde. Eski Sanayi Bakanlarından Muammer Erten'ın kızı olan Şule Bucak, öğrenim için gittiği İngiltere'de de politikadan kopamayıp, İngiliz İşçi Partisi'nde aktif politaka yapmış bir isim. 1991 yılında Türkiye'ye dönen Şule Bucak, o dönemde SHP Genel Başkanı olan Erdal İnönü'nün Dış İlişkiler Danışmanı olarak SHP'de görev aldı.

Sosyalist Enternasyonel'e üye partilerin parlamenterlerinin Türkiye'deki ilk durağı olan Şule Bucak, farklı özellikleriyle dikkat çekiyor. Sosyalist Enternasyonel'in tüm toplantılarına katılan, Sosyalist Enternasyonel'e bağlı partilerin parlamenterlerine Türkiye'yi doğru tanıtmak için yoğun bir çaba gösteren Şule Bucak, CHP'nin yeniden yapılanma sürecinde önemli görevler aldığı için büyük sorumluluk duyduğunu ifade ediyor.

"Siyasi çevrede büyüdüm"
Politikaya atılmaya nasıl karar verdiniz?

Kendimi bildim bileli politikanın içindeyim. Politikacı bir babanın çocuğuyum. Siyasi çevrede büyüdüm. Daha sonra İngiltere'de aktif olarak siyasetle uğraştım. Türkiye'ye 1991 yılında döndüm. Sayın İnönü'nün önerisiyle SHP Dış İlişkiler Sekreterliği görevine getirildim. Bu görevi yürütürken Avrupa Sosyal Demokrat partileriyle ilişkilerimi geliştirdim. Daha sonra aynı görevi Sayın Karayalçın ve Sayın Baykal'ın genel başkanlıkları döneminde de yürüttüm. Bu arada yurt dışında çeşitli toplantılara Sayın Öymen'le birlikte katıldım.

CHP'nin yeni döneminde de sorumluluk aldınız...
Son kurultay'da Parti Meclisi'ne seçildim. Sayın Oya Araslı'dan sonra en yüksek oyu alan ikinci kadın olarak PM'ye girdim. Bu dönemin önemli bir süreç olacağını düşünüyorum. CHP'nin güçlenmesi için elbirliğiyle, yeni projeler üreterek çalışacağız. PM'de çok değerli arkadaşlarımız var. Herkes sorumluluğunun bilincinde.

"Erkekler engelliyor"
Türkiye'de kadınların politikaya katılımında zorluklar var. Bunlardan söz eder misiniz?

Kadınların çoğu bilgi birikimleri ve yetenekleri nedeniyle çok başarılı olabilecekken politikaya atılamıyorlar. Bunun başlıca nedeni, toplumda egemen olan erkeklerin kadınların politikaya katılmasını engellemesidir. Büyük örgütler, partiler, erkekler tarafından yönetilmeye devam ediyor. Bunun değişmesi için kadınların büyük bir çaba harcaması ve mücadele vermesi gerekiyor. Değişim yolu mücadeleden geçiyor.

"Erkekler tutumunu değiştirmeli"
Kadınların politikaya katılımını artırmak için ne yapılmalı?

En başta biz kadınlar olarak sorumlukları omuzlayıp mücadele vermeliyiz. Bu süreçte erkekler de üstlerine düşen görevi yapmalı ve kadınlara karşı olan tutumlarını değiştirmelidirler.

Ya kadınlar?..

Kadınların çoğu, yeterli bilgileri ve birikimleri olduğu hâlde kendilerine olan güven eksikliği nedeniyle cesur davranamıyor. Bizler kadın olarak, toplumda bazı şeylerin kendi isteğimiz doğrultusunda, yani hiçbir cinsin aşağılanmadığı, insanlara değer veren bir ideoloji doğrultusunda değişmesini istiyorsak, daha cesur davranmak zorundayız. Politikaya aktif olarak katılmayız. "Siyasete aktif katılımda kadınları nasıl özendiririz" diye kafa yormalıyız. Kadın arkadaşlarımızı rakip değil, ortak amaçlarımızı birlikte gerçekleştirebileceğimiz dostlarımız olarak görmeliyiz.

TBMM'de olsaydınız öncelikle neleri değiştirmek isterdiniz?

O kadar çok değişecek şey var ki. Ama herhalde, en başta, halkının çıkarlarını her şeyden üstün tutan, demokrasi kültürünü içine sindirmiş bir parlamentonun yaratılması için çalışırdım.

Yurtdışı deneyiminiz biliniyor. Yurtdışındaki partilerdeki kadın örgütlenmesiyle Türkiye'deki partileri karşılaştırır mısınız?

Dünyanın her yerinde kadın sorunu aynı. Birçok ülkede bunu değiştirmek için sosyal demokrat partiler mücadele veriyor. Türkiye'de 1980 sonrası dönemde kadınların politikaya aktif katılmasında büyük zorluklarla karşılaşıldı. Partilerin kadın kolları kurmasının yasalarla engellenmesi de kadınları önemli ölçüde geri planda tuttu. CHP dışında hiçbir parti bu durumda karşı mücadele etme zorunluluğu duymadı. CHP Sosyalist Enternasyonal'in üyesi. Sosyalist Enternasyonel'e üye olan partilerde çeşitli düzeylerde kadın kotası uygulaması var. Bu uygulama CHP'de Parti Meclisi düzeyinde yüzde 25. Kota uygulaması SHP döneminde Sayın İnönü'nün mücadelesiyle sağlanabildi. Bu uygulama daha sonra CHP'ye de aktarıldı. Bu herkes için çok önemli bir kazanımdır.

"Kadınlar kotaya karşı çıkmamalı"
Kota olmasa CHP'de de bu kadar kadın PM'ye giremeyecekti...

Kadınların aktif politikaya girebilmesi ancak kota gibi zorlamalarla yaygınlaştırılabilir. Türkiye'de kota sayesinde aktif politika yapabilen kadın arkadaşlarımız var. Onlar sayesinde politika yapabildiklerini unutup, zaman zaman kotaya karşı çıkıyorlar. Bu son derece yanlış bir tutum. Ben Sayın Öymen'in kadınlar lehine adaylıktan çekilmiş bir politikacı olarak bunu gerçekleştirmek için elinden geleni yapacağına inanıyorum.

CHP Parti Meclisi'ne yeni seçildiniz. Neler yapmak istiyorsunuz? Sizin ve partinizin öncelikleri neler olacak?

Çok şeyler yapmak istiyoruz. Bir kere en başta partinin yeniden yapılanmasını sağlamalıyız. Parti Meclisi'ne değerli arkadaşlarımız seçildi. Sanıyorum hepsi de partinin yeniden yapılanması konusunda hemfikir. Partiyi yığınlara açmalıyız. Derhal tüzük ve program kurultayı çalışmalarına başlamalıyız. Komisyolar kurarak tartışmaları başlatmalıyız. Sosyal demokrat partilerin en önemli özellikleri, fikirlerin tartışılarak bir sonuca ulaştırılmasıdır. Eleştirilmekten kokmamalıyız. Sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla sıkı ilişkiler içinde olmalıyız. Sosyal demokrat partiler sivil toplum örgütlerinden, sendikalardan güç alırlar. Onların sesine kulak verirler. Birlikte çalışırlar. Biz de bu dönemde buna son derece önem vermeliyiz. Büyük düşünmeliyiz. Bu dönemi bir yeniden toparlanma dönemi olarak değerlendirip bir dahaki seçim döneminde parlamentoya birinci parti olarak girebilmeliyiz.

Hayatı politika
ŞULE Bucak, İsmet İnönü'nün 1963-1965 yılında Başbakan olduğu dönemde CHP kabinesinde Sanayi Bakanı olarak görev alan ve İnönü ailesine çok yakın olan Muammer Erten'in kızı. TED Ankara Koleji'ni bitirdikten sonra 1970'li yılların başında İngiltere'ye giden Şule Bucak, burada "Isle Of Ely College"de okudu. ABD'nin Vietnam Savaşı'yla yaptığı savaşı protesto eden bir yürüyüşte eşi Adnan Bucak ile tanıştı.

Şule Bucak, uzun yıllar İngiltere'de çalıştı. İngiltere İşçi Partisi'ne üye olan Bucak, İngiltere'de yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarının çözümü için İşçi Partisi ile birlikte çalışmalar yaptı.

1990 yılında Kadıköy Belediyesi'nin, Islington Belediyesi ile "kardeş belediyeler" olmasını sağladı. Bucak 1991 yılında Erdal İnönü ile birlikte çalışmaya başladı. Karayalçın ve Baykal'ın genel başkanlıkları dönemlerinde bir süre dış ilişkiler danışmanlığı görevini sürdürdü. Şule Bucak bir kız, bir de erkek çocuk annesi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır