kapat

27.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Yüzmeyi mi yoksa "tefe"yi mi bilmek daha önemli?

Bu soruyu yanıtlayabilmek için, öncelikle yüzmenin ve TEFE'nin önemini bilmek gerekiyor. Yüzmenin önemini, bir fıkradan da yararlanarak açıklamaya çalışalım.

Olay, eski İstanbul'da geçiyor. Boğaz köprüsünün de olmadığı dönemde, adamın biri, kayıkla karşı tarafa geçmek istiyor. Kayıkçı, kendi halinde, küreklere asılırken, adam dayanamayıp soruyor.

- Kayıkçı, sen felsefe biliyor musun?

- Yok beyim, o dediğin neyse bilmiyorum...

- Bak olmadı işte. Sen hayatının dörtte birini kaybetmişsin de farkında değilsin.

- Yok beyim. Matematik de bilmiyorum.

- Arkadaş sen o zaman hayatının dörtte ikisini kaybetmişsin. Peki, okuma-yazma biliyor musun?

- Hayır beyim. Okuma yazma da bilmiyorum.

- Arkadaş, o zaman sen hayatının dörtte üçünü kaybetmişsin de farkında değilsin...

Kayıkçı boynu bükük bir şekilde susmuş ve tüm ezikliğiyle, küreklere biraz daha asılmış...

Kısa bir süre sonra, hava bozmuş ve büyük bir dalga, kayığı alabora etmiş. Kayıkçı bir tarafa, adam diğer tarafa savrulmuş. O çırpınmalar içinde kayıkçı seslenmiş;

- Bey bey, yüzme biliyor musun?

- Hayır, hayır bilmiyorum...

- Bey, bak bu olmadı. Eğer yüzme bilmiyorsan, hayatının tamamını kaybetmek üzeresin...

İşte size yüzme bilmenin önemi. Çok şeyi bilmeseniz dahi, yüzmeyi biliyorsanız hayat devam edip gider...

Tefeyi bilmenin önemi
Şimdi merak ediyorsunuz yüzme bilmekle TEFE'yi bilmenin ilişkisini. Açıklayalım, "TEFE" çoğunuzun da bildiği gibi, "Toptan Eşya Fiyat Endeksi". Bu endeksin oranını da, bilmeniz gerekiyor. Hatta, her ay itibariyle değil, bundan böyle yıllar itibariyle TEFE oranlarını da bilmeniz gerekiyor. Neden mi? İsterseniz birkaç tanesini açıklayalım. Diğerlerini de siz bulun...

* Evini, arsasını, dükkanını satanlar 1998'de bildirdikleri değeri, Ekim 1998'den, itibaren DİE aylık "TEFE" oranına göre yükseltecek. Bunu da satış bedeli ile kıyaslayacaklar,

* Döviz alan birisi, bu dövizi bozdurduğunda, döviz alış bedelini TEFE oranında yükseltecek ve bozdurduğu bedelle karşılaştırılacak.

* Altın alan birisi, altını bozdurduğunda, aldığı bedeli her ay itibariyle TEFE oranında yükseltecek ve bozdurduğu bedelle karşılaştıracak.

* Otomobil alan bir kişi, otomobilini sattığında, aldığı bedeli her ay itibariyle TEFE oranında yükseltecek ve sattığı bedelle karşılaştıracak.

* Birçok vergiye esas olan yeniden değerleme oranı bulunurken de, TEFE oranları esas alınacak (VUK Mük. Md. 298/10).

* Limited şirket ortağı, hissesini sattığında, kazancı hesaplayabilmek için, hissenin iktisap (edinme) bedelini TEFE oranında artıracak ve sattığı bedelle karşılaştıracak.

Daha neler neler... Borsada, ev eşyası satışında, kısaca yaptığınız herşey de, adım atsanız TEFE oranlarını bilmek zorundasınız. Aksi halde, ufak bir hata, yüklü bir vergi ödemenize neden olur. Yukarıda verilen örneklerde, satış tutarı TEFE'ye göre yükseltilen maliyetlerle kıyaslandığında 3,5 milyar lirayı aşan bir fark varsa, aşan kısım "Diğer kazanç ve irat" olarak gelir vergisine tabi tutulacak.

İşte TEFE bu kadar önemli. Siz en iyisi, layık TEFE oranlarını şimdiden bir tarafa not alın ya da gazete ve dergilerden kesip kesip saklayın. Rahat edersiniz.

Yukarıdaki açıklamalardan sonra, bir kez daha soralım;

- Ne dersiniz, bu günlerde, yüzmeyi mi yoksa TEFE'yi mi bilmek daha önemli?

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır