Rejimin adı yok
Bakanlar Kurulu'nda ne konuşulduğunu değil, asıl MGK'da ne konuşulduğunu merak ediyoruz.
Başbakan'ın ne söylediğine değil, komutanlardan herhangi biri'nin ne söylediğine dikkat kesiliyoruz.
Meclis'in ne düşündüğüne değil, Cumhurbaşkanı'nın ne düşündüğüne kulak kabartıyoruz.
Şikayetçi miyiz?
Hayır.
Ne var ki, Parlamento Rejiminden farklı bir ortamda yaşıyoruz.
Buna yeni bir isim bulmamız şart da değil.
Mutluyuz.
*
Ama ölçüyü kaçırmasak...
Medya, Yargı'nın önünde koşmasın.
San'at, minder komiklerine teslim edilmesin.
Din, Dil, Tarih, Hukuk... bütün bunlar ulema yerine allâme'ye bırakılmasın.
Üniversite... içi unutulup sadece dış kapısı tartışılmasın.
Ekonomi... Uzmanlardan alınıp uşaklara asla verilmesin.
Velhasıl... İlim, cahillere devr olunmasın.
Hattâ futbol... otoriteler dururken, heveskârlar ahkâm kesmesin.
*
Yâni, taşlar yerine oturmalıdır.
Kimse kendi işini yapmazken, Ankara'daki rejime isim aramaya lüzum yok.
Bu sivillerde bu beceriksizlik varken, elbet onların bıraktığı boşluğu birileri dolduracaktır.
Bereket dolduranlar, yanlış kurumlar değil.
Hattâ onlar, güvencemiz.
Tek tesellimiz budur.