Almanya'dan silah ambargosu
ALMANYA Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'ye yapılması planlanan silah satışına "Güneydoğu'daki operasyonları" gerekçe göstererek karşı çıktı. Haftalık Der Spiegel Dergisi'nin yarın piyasaya çıkacak sayısında yer alan haberde, Bakan Joschka Fischer'in silah satışını veto etmek istediği, Savunma ve Ekonomi bakanlıklarının ise satışa sıcak baktıkları belirtildi. Bir Alman firması, Türkiye'ye 120 Fuchs zırhlı aracı satılması ve bin 800 araçlık üretim lisansı verilmesi için Federal Alman hükümetine başvurmuştu. Der Spiegel'in haberinde, "Dışişleri yetkilileri, 'Yugoslavya'daki insan hakları ihlallerini durdurmak için silahlı mücadeleye onay verdikten sonra, şimdi inandırıcılığımızı korumak için Türkiye'den de insan haklarına saygı göstermesi istenmeli' görüşünü savunuyor" denildi.

12 Eylül hukuku masada
ADALET Bakanı Hikmet Sami Türk, "Anayasa'nın geçici 15'inci maddesinin 3'üncü fıkrasının değiştirilmesi konusunda Meclis'te bir görüş birliği sağlanabilir" dedi. Türk, Bakanlığının bütçesinin Meclis'te görüşülmesi sırasında, "Geçici 15'inci maddenin 3'üncü fıkrası 12 Eylül döneminde çıkarılan kanunların Anayasa'ya aykırı olduğunun iddia edilemeyeceğini öngörüyor. Bu fıkranın değiştirilmesi için Meclis'te bir görüş birliği sağlanabilir" diye konuştu.

"İnsan haklarına saygı" genelgesi
BAŞBAKAN Bülent Ecevit, "İnsan Haklarına Saygı" genelgesi yayınladı. Güvenlik güçlerinin görev ve sorumluluklarının gözden geçirileceğini, insan haklarına saygılı hizmeti güvence altına alacak yasal düzenlemeler yapılacağını belirten Ecevit, yakalama, gözaltına alma ve ifade alma yönetmeliğinin tam ve eksiksiz uygulanacağını, bunu temin için vali ve kaymakamlar başta olmak üzere diğer görevlilerin habersiz teftişte bulunacağını bildirdi. Teftiş raporlarının sonuçlarının Adalet ve İçişleri Bakanlıkları tarafından her üç ayda bir Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu'na yazıyla bildirileceğini kaydeden Ecevit, "İşkence ve kötü muamele iddiaları hakkında işlemlere vakit geçirmeksizin başlanacak" dedi.

"Gülen bilgileri devlet arşivinde"
IŞIK Hukuk Bürosu, Erbakan'ın Başbakan olduğu dönemde, Fethullah Gülen ile ilgili araştırma yapılmak üzere MİT Müsteşarlığı'na yazılı emir verdiğini kaydetti. Işık Hukuk Bürosu'ndan yapılan yazılı açıklamada, hazırlanan ve dava dosyalarına da intikal eden raporun yıllardır devletin arşivinde olduğu, Çankaya Köşkü'ndeki Liderler Zirvesi'nde de görüşüldüğü ileri sürüldü. "Ancak, konunun artık gizlenecek saklanacak yanı kalmamıştır" denilen açıklamada, "bugüne değin rejime yönelik bu tehlike konusunda gereğini yapmayanların, şimdi de Gülen'i aklamaya ve konuyu saptırmaya çalıştıkları" görüşü savunuldu. Raporda, "Gülen'in İran devriminin Türkiye'de gerçekleştirilmesini arzuladığı" değerlendirmesi bulunuyor.

"Işık okulları tarikatçı değil"
IŞIK Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Işık Üniversitesi ve Işık Okullarının, Fethullah Gülen'in eğitim kurumlarıyla hiçbir ilişkisi olmadığını bildirdi. Bazı basın-yayın organlarında Gülen cemaatinin kuruluşu olarak gösterilen Işık Üniversitesi'nin, kökü 1885 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun Selanik kentine uzanan Feyziye Mektepleri Vakfı tarafından kurulduğu bildirildi. Işık Üniversitesi'nin hangi koşullar altında olursa olsun, hiçbir şekilde önyargılı, bağnaz, güdümlü örgütlerin veya tarikatların etkisinde ya da yönlendirmesinde olmasının söz konusu olmadığı vurgulandı.