CHP'liler, sandalyelerin havada uçuştuğu Olağanüstü Kurultay'dan sonra, dün Parti Meclisi'nin seçimi için toplandılar. Bu kez birbirlerine gül attılar, katılım da azdı, heyecan da.

Ecevit'e de teşekkür
CHP Genel Başkanlığı'nın politik arenanın en şerefli görevi olduğunu söyleyen ve destekleri nedeniyle delegelere bir kez daha teşekkür eden Öymen, bu sırada Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü başta olmak üzere partiye emeği geçen tüm eski Genel Başkanlara teşekkür etti. Öymen, Bülent Ecevit, Hikmet Çetin ve Deniz Baykal'ın isimlerini saymayı da ihmal etmedi. CHP'nin, TBMM'de temsil edilmiyor diye parlamentodaki gelişmelerden haberdar olmamamasının düşünülemeyeceğini de belirten Öymen, "Meclis'i takibe aldık. Kurulduktan sonra PM'miz bir gölge kabine gibi çalışacak. Meclis dışında olsak da, Meclis'te sesimizi duyurma imkanı bulacağız" diye konuştu.

Gülen eleştirisi
Öymen, konuşmasında Fetullahçılar tarikatının lideri Fethullah Gülen'in şok kasetiyle başlayan tartışmalara da değindi. Laikliğe yönelik tehditler konusunda CHP'nin geçen dönem her türlü uyarıyı yaptığını, rejimin tehdit altında olduğunu dile getiren tek parti olduğunu anımsatan Öymen, TBMM tutanaklarının da kendilerine şahit olduğunu söyledi. Öymen bu sırada, isim vermeden Gülen'e destek verici açıklamalarda bulundukları gerekçesiyle iktidar ortaklarını suçladı.

Öymen şöyle konuştu:"Kasetlerin yayınlanmasından sonra gördük ki, TBMM'de bulunan bazı partilerin temsilcileri ya seslerini çıkarmadılar ya da Fethullah Hoca'yı yücelten, öven konuşmalar yapmış, onu Türkiye'nin ihtiyacı olan dini lider olarak göstermeye çalışmışlardır. Bu da TBMM'deki hiçbir partinin laiklik konusunda gereken özeni göstermediğinin göstergesidir."

"Sivil politikacılar tembel"
Öymen, siyasilerin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından tavır değiştirdiklerini de savundu ve şöyle devam etti:

"Bantlardaki sesin sahibi saygıdeğer bir zat olarak nitelendirilirken, birden bire MGK toplandı. Bu toplantının ardından, laikliğe yönelik tehditlere karşı tedbir alma gereği herkesin kabul ettiği bir konu oldu. Laikliğe yönelik tehditlere karşı tedbir alınması gerektiğini kabul etmek için illa MGK'nın toplanması mı gerekiyordu? Aynı hadise Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığı'ndaki hükümet zamanında cereyan etmiştir. Bunun bu dönemde cereyan etmemesi gekirdi ama oldu. Tüm bunlar sivil politikacıların tembelliğinden. Tehlikeleri görseler dahi, (Nasıl olsa askerler bu işle meşgul olurlar) diye düşünüyorlar. Bu tembellik nedeniyle de bir tehlike ortaya çıktığında gerekli tedbirlerin alınması gecikiyor."

Notlar...
5 bin gülle süslendi
Kurultayın yapıldığı Atatürk Kapalı Spor Salonu'na sac kovaların içine konulmuş 5 bin gül yerleştirilirken, salonun orta yerindeki bölüme de üzerinde Sosyalist Enternasyonal'in simgesi olan gül ve sıkılmış yumruk ambleminin bulunduğu bir örtü serildi.

"Halkın partisiyiz"
Kurultay salonuna Atatürk'ün büyük boy portresi ile Türk Bayrağı ve altı okun bulunduğu bayraklar yanyana asılırken, bunun karşısındaki platforma da "Cumhuriyet'in Partisiyiz, Altı Okun Sahibiyiz", "Halkın Partisiyiz. Sosyal Demokratız", "Biz, Cumhuriyet Halk Partisiyiz" yazılı büyük bez pankartlar asıldı. Delegelerin bulunduğu kısmın arkasına da "Barış, Kardeşlik, Dayanışma" ve onun karşısındaki bölüme ise "Emek, Bilgi, İş, Çevre" yazılı pankartlar yer aldı.

İlk gelen İnönü oldu
Gündeme göre saat 10.00'da başlaması gereken kurultay, delegelerin salona geç gelmesi nedeniyle çalışmalarına ancak 11.30'da başlayabildi. Kurultay salonuna ilk gelenlerden biri, feshedilen SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü ve eşi Sevinç İnönü oldu. Salona eşiyle el ele giren İnönü, daha sonra salonda kendisine ayrılan protokoldeki yerini aldı.

Öymen çiçeklerle karşılandı
CHP Genel Başkanı Altan Öymen, CHP 10. Olağanüstü Kurultayı'na kızı Aslı Öymen ile birlikte gelişinde, güllerle karşılandı. Salonu dolduran kalabalık, geçen olaylı kurultaya nazire edercesine Altan Öymen'i sevinç ve çiçekler atarak karşıladılar.

İnönüler'e büyük ilgi
Eşi Sevinç inönü ile birlikte CHP'nin 10. Olağanüstü Kurultayı'na katılan Erdal İnönü, salonu dolduran topluluk tarafından ayakta alkışlandı. İnönü'nün, Öymen konuşurken başını eşi Sevinç Hanım'ın omuzuna koyarak uyuması dikkat çekti.

"Sayın Atatürk imzanız yok!"
PM adaylık başvurusu sırasında, Kurultay Başkanlık Divanı üyesi Ali Kesen'in, "Sayın Mustafa Kemal Atatürk, dilekçenizde imza yok" uyarısı, salonda kısa bir süre şaşkınlığa yol açtı. Gazetecilerin, Başkanlık Divanı'na, böyle bir dilekçenin olup olmadığının sorması üzerine de Mustafa Kemal Atatürk adına yapılan bir başvuru olduğu tespit edildi.